Üzgünüz, aradığınız sayfa bulunamadı

Bu sayfayı başka bir adrese taşıdık ya da kaldırdık. İstediğinize ulaşmak için ilginizi çekebilecek sonuçları aşağıda bulabilirsiniz.

Reklâm
  • Sanat
  • Sanat

Rahmi M. Koç Müzesi 30. yılına dördüncü müzesiyle merhaba dedi. İstanbul, Ankara ve Cunda’daki üç müzenin ardından Ayvalık’taki Rahmi M. Koç Müzesi'nde de dünya endüstri tarihinin etkileyici örneklerini görebilirsiniz. Ocak ayında ziyarete açılan Rahmi M. Koç Müzesi, 200 yıllık tarihi bir zeytinyağı fabrikasını mesken ediniyor. Bina, müzeye dönüşmeden önce Ali Emrah Ünlü – EMR Mimarlık tarafından kapsamlı bir restorasyon sürecinden geçirildi. Müzenin bulunduğu binanın Ayvalık’ın en önemli endüstriyel miraslarından biri olduğunu söylemek mümkün. 19. yüzyılda kentte inşa edilen avlusuz tipteki fabrikaların mimari özelliklerini yansıtan yapı birbirini dik kesen sokaklarla çevrili. Yağhane ve sabunhane olmak üzere iki bölümden oluşan fabrika, kagir duvarlar içine ahşap döşeme kirişler yerleştirilerek inşa edilmiş. 1950’li yıllarda en gelişmiş haline ulaşan fabrika, 2000’lerin başında kullanım dışı kalmış ve zamanla tahribata uğramış. 2021 yılında RMK Kültür Faaliyetleri A.Ş. tarafından satın alınan ve özgün malzeme ve yapım teknikleri korunarak onarılan bina, titizlikle yürütülen restorasyon çalışmasının ardından kültür sanat odaklı bir konseptle Ayvalık’a kazandırıldı. Restorasyonu üstlenen EMR Mimarlık, 2021 yılından beri Galata Apartman Projesi, Six Senses Kocataş Mansions, Salt Beyoğlu gibi pek çok değerli yapıyı ülkemize kazandırmıştı. Ayvalık Rahmi M. Koç Müzesi Ayvalık Rahmi M. Koç Müzesi’nin giriş katında klasik otomobiller, motosikletler, bebek arabaları ve buharlı mak

  • Etkinlikler

Dünyanın en hareketli şehirlerinden birinde yaşamanın ayrıcalıklarından istifade etmek için, bugün için seçtiğimiz etkinliklere bir göz atın. Can sıkıntısına son! 

  • Sağlık ve güzellik
  • Beyoğlu
  • fiyat 4 üzerinden 3

Osmanlı donanmasının güçlü kaptanlarından Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa tarafından inşa ettirilen hamam Tophane’nin tarihi manzarasından pay kapan yapılardan. Mimar Cafer Bozkurt ve ekibi tarafından gerçekleştirilen restorasyonu, 2017 yılında, kültürel mirası koruma alanında yapılan çalışmaları onurlandıran Europa Nostra ödülüne layık görülmüş. Mimar Sinan’ın ustalık dönemini yansıtan yapının mimari özelliklerinin korunarak canlandırılması çok sevindirici tabii. Yurt dışından turistlerin yoğun ilgi gösterdiği tarihi hamamı tecrübe etmek için kesenin ağzını açmak gerekiyor. Çünkü her etabı adabına uygun kurgulanmış lüks bir hamam keyfi yaşanıyor burada. Önce camegah isimli bölümde yumuşak yastıklı sofalarda şerbetiniz sunuluyor. Üstünüzü değiştirdikten sonra kurna başında ıslanmaya başlıyorsunuz. Deriniz sıcağa hazır hale geldiğinde ise göbektaşının bulunduğu merkez kısmına geçiyorsunuz. Burada uzanıp yüzyıllara tanıklık etmiş kubbeyi seyretmenin keyfine diyecek yok. Tellağınızın sizi yıkama vakti geldiğinde kurna başına geri dönüyorsunuz. Hamam girişinin hemen yanında peştemal, tas, havlu gibi hamam eşyalarını satın alabileceğiniz Derya isimli bir dükkana bulunuyor. Gelin hamamı ve damat hamamı gibi özel günleriniz için işletmeyle irtibata geçebilirsiniz.  kilicalipasahamami.com

  • 5 5 yıldız üzerinden
  • Restoranlar
  • Ataşehir

Strada ve Cafe Cadde’den tanıdığımız Doruk Turanlı ve ekibinden Uzak Doğu mutfağı sevenleri mutlu edecek bir haberimiz var. Suadiye’de açılan Machi, Japon ve Peru lezzetlerinden özenli ve zengin bir seçki sunuyor. Japoncada ‘mahalle’ anlamına gelen Machi dinamik, sade ve şık dekorasyonu ile misafirlerine farklı bir yeme içme deneyimi yaşatmayı hedefliyor. Machi mutfağının temelinde, 19. yüzyılın sonlarına doğru Peru’ya göçmüş Japonların oluşturduğu Nikkei mutfağından örnekler yer alıyor. Bu mutfağın temel prensibi; taze deniz ürünleri, pirinç, soya gibi Japon mutfağına ait olan ürünlerin yerel Peru lezzetleri olan mısır, patates ve acı biberler ile harmanlanması. Menüde ayrıca Japon mutfağından alışık olduğumuz nigiri, tataki gibi yemekleri Peru dokunuşlarıyla görmek mümkün. Machi’de öne çıkan yemeklerin başında ceviche’ler var. Özellikle somon ceviche, ekşi, ferahlatıcı tatların deniz ürünleriyle olan birleşimini sevenler için sağlıklı, lezzetli bir seçenek oluyor. Bunun yanı sıra mekan oldukça geniş bir sushi menüsüne sahip. En çok rağbet gören sushiler ise Mexican, truffle suzuki ve sapporo roll. Ayrıca sıcak yemekler kategorisinde yer alan Robata yani Japon ızgarasında pişen yemekler grubundan aji biberli yuzu sosa sahip olan deniz tarağı kushiyaki ve bonfile robata müdavimlerin favorileri arasında. Çiğ veya yarı pişmiş yemeklerle aranız iyiyse Japon-Peru füzyonundan yola çıkarak hazırlanan ve içinde üç farklı balığı bulunduran trio tiradito tabağını mutlaka denemeli. Veg

Mikla
  • 5 5 yıldız üzerinden
  • Restoranlar
  • Tepebaşı

“Dünyanın En iyi 50 Restoranı” listesinde kendine yer bulan tek Türk restoranı, The Marmara Pera’nın terasına konuşlanan Mehmet Gürs imzalı Mikla, nefis manzarasıyla romantik yemekler için isabetli bir seçim. Önünüze gelen her tabakta bu coğrafyanın izlerini bulabileceğiniz sade ama iddialı a la carte menüsünden 3 aşamalı bir seçim yapmanız gerekiyor. Dilerseniz 7 aşamalı tadım menüsünü de deneyebilirsiniz. Mekanda tam buğdaylı mantı, İskenderun karidesi, aslan balığı gibi orijinal reçeteler öne çıkıyor. Pazar günleri kapalı, diğer günler 18.30-02.00 arasında açık.

Çiya Sofrası
  • Restoranlar
  • Türk mutfağı
  • Kadıköy

Menüyü oluşturan Doğu Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu ağırlıklı, Anadolu’nun değişik yörelerinden alınan envai çeşit tarifle hazırladıkları yemeklerinde kullandıkları malzemeler de bu yörelerden sağlanıyor. Şıhılmahşi, mualle, dövme, unut beni, maş çorbası, malhıtalı çorba, lebeni çorba, firik pilavı, kömeç aşı, sitti simidi, yeşil erik tavası gibi ilginç yemekler var. İncir Tatlısı ve Melengiş Kahvesi ile yemek sonlandırılabilir. Günlük menüyü internet sitelerinden takip edebilir, menüdeki yöresel lezzetlerden sipariş edebilir ya da tabağınızı salata barından seçtiğiniz nefis zeytinyağlılar ile doldurabilirsiniz. Vitrine kurulmuş turşular ise hem görüntüleri hem de lezzetleri ile son derece başarılı. Tüm bu başarının arkasındaki Musa Bey ile eşinin tatlı sohbeti ise Çiya’ya uğrama sebeplerimizden bir başkası. Çiya’nın aynı sokakta birden fazla dükkânı bulunuyor.

Deşarj Odası
  • Görülmesi gereken yerler
  • Beşiktaş

Bir beyzbol sopası ve kırılabilir bir sürü eşyayla randevunuz var, üstelik kendinizi tutmak zorunda da değilsiniz. Deşarj Odası, Türkiye’nin ilk kaçış oyununu kuran ISTrapped ekibinin yeni güzelliği. Balmumcu’daki bir depoda, koruyucu giysilerinizi kuşandıktan sonra televizyon, bardak, tabak gibi kırılabilir eşyalarla 15 dakika boyunca baş başa kalıyorsunuz. ISTrapped ekibinin dediği gibi Deşarj Odası bir eğlence yeri değil, bir nevi terapi. İrili-ufaklı kırılabilir eşyalar size Deşarj Odası ekibi tarafından temin ediliyor, aralarında televizyon veya monitör gibi parçalaması eğlenceli büyük bir parça da bulunuyor. Parçalamak istediğiniz özel bir eşya varsa isterseniz onu da yanınızda getirebilirsiniz. Dilerseniz televizyonu yere fırlatırken avazınız çıktığı kadar bağırın, isterseniz seçtiğiniz şarkı eşliğinde (tavsiyemiz ‘Du Hast’) odadaki kum torbasının ifadesini alın. Deşarj Odası’nı pamuk gibi terk edeceksiniz.

Karaköy Lokantası
  • 4 5 yıldız üzerinden
  • Restoranlar
  • Türk mutfağı
  • Karaköy

Sahile yakın konumu ve şık görünümünün arkasında göz korkutmayan, Türk mutfağının klasik yemeklerinden oluşan bir menü yer alıyor. Günlük değişen öğle menüsü civarda çalışanlar için cazip bir seçenek, akşam yemeklerinde ise meyhane sofralarının klasik lezzetleri ön planda. Turist bir konuğunuzla beraber gidecek bir restoran arıyorsanız Karaköy Lokantası tercih edebileceğiniz en uygun yerlerden biri olacaktır. Hünkar beğendisi ve vişne soslu muhallebisini denemeden geçmeyin, rezervasyon yaptırmayı da unutmayın.

  • Sanat
  • Sanat

İstanbul’un hafızası açısından çok değerli bir yapı olan Bulgur Palas, yıllardır kaderine terk edilmiş durumdaydı. 100 yılı aşkın süredir İstanbul’un yedinci tepesinden şehri izleyen bu önemli yapı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin çalışmalarıyla bir kültür sanat mekanı olarak yeniden hayat buldu. Restorasyonun tamamlanmasının ardından 28 Şubat'ta açılan tarihi yapıda artık bir kütüphane, sergi salonu, öğrenci kulüplerinin kullanımına tahsis edilen alanlar, restoran, çok amaçlı etkinlik alanları ve benzersiz İstanbul manzarasına sahip bir seyir terası var.Kocamustafapaşa Tepesi’nde bulunan Bulgur Palas'ın kültür sanat adına ilk hamlesi ise 'Magnum İstanbul’da' sergisi oldu. Dünyanın en saygın fotoğraf ajanslarından biri olan Magnum Photos’un 77. yıl sergisi olan 'Magnum İstanbul’da', 70 sanatçının 200’ü aşkın fotoğrafından oluşuyor. 2017 yılında ajansa katılan, savaş muhabirliği alanında The Bayeux Calvados Halk ödülü ve iki defa World Press Photo ödülü kazanan fotoğrafçı Emin Özmen’in 30 eseri de sergide yer alıyor. Magnum Photos’un devasa arşivine bir bakış sunan sergide, efsanevi fotoğraf ajansının kuruluşu ve gelişiminin ardındaki fikir ve ideallerin izini sürmek mümkün. Jonas Bendiksen, Henri Cartier-Bresson, Cornell ve Robert Capa, Ara Güler, David Seymour, Olivia Arthur, Raymond Depardon, Bieke Depoorter, Elliott Erwitt, Stuart Franklin gibi isimlerin fotoğraflarına yer veren sergi, 29 Şubat-31 Ağustos tarihlerinde pazartesi hariç her gün 10.00-19.00 saatleri arasınd