Istanbul Mini Maker Faire

  • Etkinlikler
Reklâm

Time Out diyor ki

Tüketimin dipsiz kuyusunun domine ettiği bu modern zamanlarda yeni teknolojileri kullanarak üretmeyi, paylaşmayı seçenler de var. Paylaşımcı mucitleri buluşturan maker hareketine ve bu ay ilk defa Türkiye’de gerçekleşen toplaşmaları Maker Faire’e yakından bakın.

 

Konu günümüzün ‘yozlaşmış’ toplumuna geldiğinde teknoloji tek dişi kalmış bir canavar olarak tanımlanır genelde. Beynimize 7/24 işlenen ‘al, al, al!’ sinyalleri içinde arabaların, cep telefonlarının, günlük hayatta ne kadar işimize yarayacağı meçhul olsa da çıkar çıkmaz satın aldığımız yeni model cicilerin eseri bu. Ama öte yandan yeni bir icat gökten zembille inmiyor, düşünüp taşınan, emek ve ter döken mucitler üretiyor bunları, standart bir kullanıcıya ise sadece tüketmesi düşüyor.

 

Maker hareketi işte bu noktada üretenle tüketen arasındaki sınırları yıkan bir oluşum. Amerika’da filizlenip dünyaya yayılan bu hareketi kısacası elindeki imkânlar, basit malzemeler ve parlak fikirlerle icatlar üretenlerin akımı olarak tanımlayabiliriz. Karaköy’deki elektrik-elektronik mağazalarında bulunabilen devreler, çipler, evde modellenip 3D printer’la basılan ya da testere-çekiçle el emeği tasarlanan malzemeler başrolde, fikir babası ise hayallerini sınırlamayan herhangi biri. Evinde kendi arabasını ürettikten sonra tescil kaydı yaptırmadığı için başı derde giren Laz mucitten çok uzak değil yani maker’ların simgelediği tipleme. “Siz de yapabilirsiniz.” sloganıyla yeni icatların paylaşıldığı dergiler, reçetelerin yayınlandığı web siteleri ve şu an dünyanın 140 şehrinde, Kasım ayında ise ilk defa İstanbul’da yapılan Maker Faire isimli buluşmalar etrafında toplanıyorlar.

 

BİZİM MAKER’LAR

Maker hareketi hakkında aklınızda somut izlenimler oluşmadıysa Türkiye’den birkaç örnek verelim: Tasarımcı ve maker Alpay Kasal’ın web sitesinde detaylı olarak adlandırdığı ‘koku giderici’, maker hareketinin günlük hayatla ne kadar iç içe olduğunun bir özeti. Beyoğlu’ndaki evinin rüzgarlı günler dışında atık kokusuyla dolu olduğunu fark etmiş ve kokuyu takip ederek eve taşıyan borunun ucuna 3D printer ve Karaköy’den aldığı bir fan ile oluşturduğu, kokuyu dağıtacak küçük bir cihaz takmış. Sadece böyle ufak sorunlar değil maker’ların hedefi, 5dakika isimli ekibin Robohand projesi sağ elinin büyük bir kısmını bir kaza sonucu kaybeden Mehmet Alitoprak’a ucuz malzemelerle bir protez el üretmiş. Teknoparklarda, üniversite kulüplerinde üretim yapan gençler de bu hareketin içinde sayılıyor, mesela Çin’de 2015 yılında yapılacak robot futbolu turnuvasına hazırlanan İTÜ RoboCup ekibi de bir maker topluluğu. İTÜ RoboCup ve robotları Maker Faire’de de ufak bir gösteri yapmak için takımı topluyor.

 

BİR MAKER BİR MAKER’A…

Maker’ları bir araya getiren Maker Faire’ler dünyanın en büyük ‘show and tell’ etkinliği olarak tanınıyor. Amerikan filmlerinden, dizilerinden bu tanıma aşinasınızdır belki, ilkokul çocuklarının okula herhangi bir şey götürüp ne olduğunu sınıf arkadaşlarına anlattığı dersler en popüler versiyonudur ‘show and tell’in. Kısacası üreten, keşfeden, başımıza türlü türlü icat çıkaran insanların “Bakın ne yaptım.” deyip merakınızı kaşıdığı buluşmalar bunlar. Türkiye’deki ilk Maker Faire’ın tohumları ise bu senenin başında atılmış. İlk başta yaklaşık 15 kişilik ufak maker topluluklarının bir araya gelmesiyle başlayan buluşmalar giderek kalabalıklaşmış, 150 kişilik kalabalıkların buluştuğu toplantılara dönüşmüş. Maker Faire’ın İstanbul ayağı ilk defa yapılması sebebiyle şimdilik Mini sıfatını katmış önüne, ama hayalleri büyük. Daha geniş, halkla ve şehirle daha da iç içe yerlerde Maker Faire’ler yapmayı diliyorlar. Organizasyonda başı çeken kuruluş ise bilim, teknoloji ve inovasyon alanında danışmanlık hizmeti veren (ama tanımlardan pek hoşlanmayan) GelecekHane. Kurucusu Halil Aksu, kendisini kartvizitinde ‘fütürist’ olarak tanımlayan, gelecek üzerine kafa patlatarak hayatını sürdüren biri. Ama sakın Mini Maker Faire’ın hiyerarşik bir organizasyon olduğunu sanmayın; Atölye İstanbul, İskele 47, Studio X İstanbul, 3Dörtgen gibi başka kuruluşların emeklerinin bir bütünü aslında.

 

 

İSTANBUL’UN İLK İCAT PANAYIRI

Maker Faire konseptini İstanbul’a taşırken ‘maker’ kelimesini nasıl Türkçe’ye çevirebilecekleri konusunda epey düşünmüşler ekip olarak. ‘Make’ kelimesinin birebir çevirisi ‘yapmak’ olsa da daha çok inşaat sektörünü çağrıştırdığından gibi bırakmayı tercih etmişler. Aslında ‘üretmen’ gibi bir sözcük uydurmalarının daha uygun olacağını söylüyor Aksu. Çünkü maker hareketinin temelinde üretmek ve öğretmek yatıyor.

 

Halil Aksu, İstanbul’daki Mini Maker Faire’ın kucak açtığı insanları tanımlarken aklımızdaki sınırları biraz daha genişletiyor. Ona göre geleneksel bir keşkül tarifini geçmişten alıp geleceğe taşıyan ve bunu yaparken hikâyesini de paylaşan biri de maker, Perşembe Pazarı’ndaki atölyesinde şimşir ağacından çubuğuyla avize başları yapan ustalar da. Bunun gibi geleneksel maker’ları, yeni teknolojiler üzerine yoğunlaşan maker’larla buluşturmak amaçlarından biri. Bir diğeri ise üretime geçmek için sınırları kaldırmak. Özellikle 3D printer’ların yükselişiyle bağlantılı bir amaç bu; artık kalıp çıkarmak, hayalindeki bir şekli somut cisimlere dönüştürmek herkesin erişebildiği bir noktaya geliyor, bu da üretimin demokratikleşmesi ve tüketici-üretici arasındaki sınırların kalkması demek oluyor. Aksu için üretmek demek insanın kendi yeteneklerini keşfetmesi, özgürleşmesi demek. Bu yüzden de küçük bir kız çocuğu babası olarak evinde “Tükettiğin kadar üret.” gibi dile getirmesi basit ama yaygınlaşırsa dünyayı kökten değiştirecek bir kural koymuş.

 

SİZİ NELER BEKLİYOR?

Haliç Kongre Merkezi’ndeki Turkcell Teknoloji Zirvesi’nde Turkcell’in tahsis ettiği bir alanda gerçekleşen Mini Maker Faire’de karşılaşacaklarınıza gelirsek… 80’den fazla projenin yer alacağı panayırda son model bir cep telefonu gibi pırıl pırıl, kapalı kutu icatlarla karşılaşacağınızı sanmayın. Maker hareketinin temelinde son dönemlerde modifiye edemediğimiz teknolojik objelere karşı duran kurcalayabileceğiniz, yapıp bozabileceğiniz nesneler üretmek var. Pilini değiştirebileceğimiz bir akıllı telefon bulmak bile zorken, nasıl yapıldıklarını afişe eden icatlar gerçekten kafa açıcı. Taradığı tweet’lerin moduna göre kendi kendine kızgın veya mutlu melodiler çalan bir müzik aletinden, bahçede uçurulan drone’lara, çocuklar için temel kodlama atölyelerinden ekonomi, sanat gibi farklı dallara değinen konuşmalara tanık oluyor katılanlar. Aralarına karışmak için merak duygunuzu beslemeye gönüllü olmak yeterli.

Ayrıntılar

Adres:
Fiyat:
ÜCRETSİZ
Çalışma saatleri:
10:00
Reklâm
İlginizi çekebilecek diğer içerikler