Faust

Goethe’nin ‘Faust’unu yalayıp yutmuş olanlar için bile zorlu olabilecek ama muazzam bir sinema deneyimi bekliyor sizi Sokurov’un son filmi ‘Faust’ta. Venedik Film Festivali’nden Altın Aslan’la dönen ‘Faust’, Goethe’nin klasikleşmiş eserinin bir yorumu ve aynı zamanda  yönetmenin ‘gücün yozlaşması’ temasına odaklanan dizisinin (‘Moloch’, ‘Taurus’ ve ‘The Sun’ serinin diğer filmleriydi) dördüncü ve final filmi (serinin belki de izleyeni en fazla zorlayan filmi). Sokurov’un Almanca çektiği ‘Faust’ 19. yüzyılda geçiyor ve ruhunu şeytana satan kahramanı Faust’u anlatıyor. Johannes Zeiler’ın canlandırdığı Faust, bilgiye doymayan, hep daha fazlasını isteyen bir profesör ve simyacı. Ruhunu sattığı şeytan yani Mephistopheles rolünde Anton Adasinsky’nin muhteşem olduğunu da belirtelim. Sokurov’un beyazperdede yarattığı dünyanın içine girebilir ve yaklaşık 140 dakika boyunca konsantrasyondan fire vermemeyi becerebilirseniz, filmden çıktıktan sonra da etkisinin uzun süre devam edeceğinden, film ve Faust üzerine okumalara doyamayacağınızdan eminiz. Geçtiğimiz İstanbul Film Festivali’nde kaçırdıysanız mutlaka vizyonda yakalayın zira evde DVD’den izlediğiniz vakit filmin tadını beyazperdede olduğu kadar almanız pek muhtemel değil.