Get us in your inbox

Üzgünüz, aradığınız sayfa bulunamadı

Bu sayfayı başka bir adrese taşıdık ya da kaldırdık. İstediğinize ulaşmak için ilginizi çekebilecek sonuçları aşağıda bulabilirsiniz.

Reklâm
  • 5 5 yıldız üzerinden
  • Film

2013 tarihli ‘Under the Skin / Derinin Altında’nın yanı sıra çektiği müzik videolarıyla da tanınan yönetmen Jonathan Glazer uzun bir aranın ardından sinema sektörüne geri döndü. Üstelik son derece iddialı bir geri dönüş bu, çünkü Glazer ‘The Zone of Interest’ ile Cannes’da Büyük Ödül, FIPRESCI Ödülü ve Soundtrack Ödülü’ne layık görüldü. Film, soykırım dehşetinin yaşandığı Nazi kampının hemen kıyısındaki evinde ailesiyle rüya gibi bir yaşam süren Auschwitz kumandanı Rudolf Höss’ün hayatını gözler önüne seriyor. Kötülüğün sıradanlığına alışılmadık bir bakış atan bu etkileyici yapımın başrollerini ‘Toni Erdmann’ ile tanınan Sandra Hüller ve ‘Babylon Berlin’den hatırlayabileceğiniz Christian Friedel paylaşıyor. Martin Amis’in aynı adlı romanından uyarlanan ‘The Zone of Interest’, En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil beş dalda Oscar adayı oldu. Vizyon tarihi: 23 Şubat  

  • 5 5 yıldız üzerinden
  • Film

‘The Lobster’, ‘The Favourite / Sarayın Gözdesi’, ‘Kynodontas / Köpek Dişi’ gibi filmlerin yönetmeni Yorgos Lanthimos, yine bir dönem filmiyle karşımızda. Yönetmene geçtiğimiz yıl Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan kazandıran ‘Poor Things’, Victoria döneminde çılgın bir doktor tarafından diriltilen Bella Baxter karakterine odaklanıyor. Alasdair Gray'in 1992 tarihli romanından uyarlanan filmde Emma Stone’un canlandırdığı kahramanımız Bella, havalı bir avukatla kaçıp müthiş bir maceraya atılıyor. En İyi Film dahil 11 dalda Oscar adayı olan ‘Poor Things’i siz de mutlaka sinemada seyredin. Vizyon tarihi: 9 Şubat  

  • Film

Jerzy Skolimowski Polonya sinemasının en büyük yönetmenlerinden biri. Daha önce hem Venedik hem de İstanbul Film Festivali’nde Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ne de layık görülen 84 yaşındaki efsane yönetmen ‘EO’ ile sinemaya geri döndü. Kendisi performansından hiçbir şey kaybetmemiş olacak ki ‘EO’ prömiyerini yaptığı Cannes’da Jüri Ödülü’nün yanı sıra Film Müziği Ödülü’nün de sahibi oldu. Skolimowski ‘EO’yu Robert Bresson imzalı ‘Au hasard Balthazar / Rastgele Balthazar’dan (1966) esinlenerek çekmiş. Bunun kendisini ağlatan tek film olduğunu söylüyor Skolimowski. Bu filmde dünyaya hüzünlü bir eşeğin gözünden bakmaya davet ediyor bizi usta yönetmen. Bu davete kim hayır diyebilir ki?

  • 5 5 yıldız üzerinden
  • Film

Yönetmen: Martin Scorsese Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Robert De Niro, Jesse Plemons, Brendan Fraser, Lily Gladstone Vizyon tarihi: 20 Ekim Ayın en iddialı yapımlarından biri olan ‘Killers of the Flower Moon’ yönetmen Martin Scorsese’nin yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği bir suç ve Western filmi. David Grann’in aynı adlı kitabından uyarlanan filmin senaryosu ise Eric Roth ve Martin Scorsese imzalı. 20. yüzyılın başında Osage halkı petrol sayesinde zengin olmuştur. Bu durum onların parasını mümkün olduğunca manipüle eden, gasp eden ve çalan beyaz tüccarları cezbeder. Gerçek bir hikayeye dayanan film, Ernest Burkhart (Leonardo DiCaprio) ve Mollie Kyle (Lily Gladstone) karakterleri arasında yeşeren umulmadık romantizmi de merkeze alıyor.

  • Film

Yönetmen: Christopher Nolan Oyuncular: Cillian Murphy, Emily Blunt, Robert Downey, Jr., Matt Damon, Rami Malek, Florence Pugh Vizyon tarihi: 21 Temmuz Christopher Nolan’ın yazıp yönettiği ‘Oppenheimer’, IMAX® teknolojisiyle çekilmiş epik bir gerilim. Filmde dünyayı kurtarmak isteyen ancak bunun için onu yok etme riskini göze almak zorunda kalan esrarengiz bir adamın heyecan dolu paradoksuna ortak oluyoruz. J. Robert Oppenheimer rolünü Cillian Murphy’nin üstlendiği filmde Oppenheimer’ın biyolog eşi rolünde Emily Blunt’ı izliyoruz. Oscar ödüllü Matt Damon ise General Leslie Groves Jr. rolünde karşımıza çıkıyor. Film, Kai Bird ve Martin J. Sherwin’in kaleme aldığı Pulitzer ödüllü ‘American Prometheus: The Triumph and Tragedy of J. Robert Oppenheimer’ adlı kitaptan beyaz perdeye uyarlandı.

  • 4 5 yıldız üzerinden
  • Film

Yönetmen: Justine Triet Oyuncular: Sandra Hüller, Jehnny Beth, Samuel Theis Vizyon tarihi: 3 Kasım Bu yıl Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülüne layık görülen ‘Anatomie d’une chute’, geçtiğimiz ay Filmekimi’nde de gösterilmiş ve yoğun ilgi görmüştü. Bu ay sinema salonlarında izleme fırsatı bulduğumuz filmde kocasını öldürmekle suçlanan Sandra’nın mahkeme sürecine tanıklık ediyoruz. Fransa’da karlı bir ortamda gizemli bir şekilde gerçekleşen ölümün tek tanığı Sandra’nın kör oğlu. İki buçuk saat boyunca izleyicinin ilgisini canlı tutmayı başaran film bu yıl Cannes’da en iyi köpek performansına verilen Palm Dog ödülünün de sahibi oldu.

The Handmaiden (Hizmetçi)
  • 5 5 yıldız üzerinden
  • Film

‘Oldboy / İhtiyar Delikanlı’ (2003), ‘Lady Vengeance’ (2005) ve ‘Stoker / Lanetli Kan’ (2013) gibi filmleriyle tanıdığımız intikam ustası Güney Koreli yönetmen Park Chan-wook yine görsel açıdan çok güçlü, sürpriz geçişlerle dolu bir erotik bir intikam hikâyesiyle karşımızda. 1930’larda Japon işgali altındaki Kore’de geçen hikâyede, bir kadın ve hizmetçisi arasında geçen lezbiyen bir aşk hikâyesini anlatıyor film. Yankesicilik yapan genç bir kadının, işvereni tarafından zengin bir kadını kandırmak üzere görevlendirilmesiyle başlayan öykü, her adımda daha da karmaşık bir hal alıyor. ‘Oldboy’un dokunaklı olduğu kadar şok edici hikâyesinden aşina olduğumuz bir özenle inşa ediyor hikâyesini Chan-wook. Şaşırtma unsurunu önemseyen ama kendisini seyircisini şaşırtmakla sınırlamayan bir hikâye anlatıyor. Amaçların ve hikâyenin gidişatının sürekli değiştiği ve birbirine karıştığı bu entrika dolu filmde yönetmenin imzası haline gelmiş aşırılıklara; yani şiddete, erotizme ve sınırları zorlayan sahnelere de yer var. Karmaşık hikâyesinin arka planına bezediği renkler, mekânlar ve bunlara eşlik eden güçlü müzikler ise ‘The Handmaiden’ın tüm aşırılığını yumuşatıyor ve filmi daha da keyifli bir seyirlik haline getiriyor. Hikâye akışının büyük değişimler geçirdiği, neredeyse tüm karakterlere güveninizi yitirdiğiniz üç ana bölümden oluşan film, karakterlerin geçişkenliğini şaşaalı mizansenlerle ortaya koyuyor.

  • Film

Yönetmen: Christopher McQuarrie Oyuncular: Tom Cruise, Hayley Atwell, Ving Rhames Vizyon tarihi: 14 Temmuz ‘Mission: Impossible’ efsanesinin yeni filmi bu ay sinema salonlarında serinin meraklılarıyla buluşuyor. Tüm dünyada geniş bir hayran kitlesine sahip olan serinin yedinci halkası olan filmde meşhur ajan Ethan Hunt ve güçlerini birleştirdiği IMF ekibi maceralarına tam gaz devam ediyor. Ethan Hunt rolünde bir kez daha Tom Cruise’u izleyeceğimiz aksiyon filminde Rebecca Ferguson da üçüncü kez Ilsa Faust karakterini ete kemiğe büründürüyor. Merakla beklenen filmin oyuncu kadrosunda Simon Pegg, Angela Bassett, Vanessa Kirby, Ving Rhames gibi isimler de yer alıyor. Filmin yönetmeni ise beşinci ‘Mission: Impossible’ filminden beri serinin yönetmen koltuğunda oturan Christopher McQuarrie.

Queen of Katwe
  • 4 5 yıldız üzerinden
  • Film

Mira Nair’in kendini iyi hisset filmi ‘Queen of Katwe’, Uganda’nın fakir gecekondu mahallelerinden birinde yaşayan satranç dehası Phiona Mutesi’nin engelleri aşarak ergenlik çağında satranç şampiyonu oluşunu anlatıyor. Dokuz yaşındaki Phiona ile beş çocuklu dul annesine destek olmak için mısır satarken tanışıyoruz. Phiona, bir gönüllü sayesinde varoşlarda yaşayan çocuklar için kurulan bir satranç kulübünü keşfediyor. Okuyup yazamıyor fakat satranç tahtası üzerindeki taşların çekimine kapılıyor. Eğer Phiona Mutesi diye biri yaşamasaydı, böyle bir karakter pekâlâ Disney tarafından da yaratılabilirdi. Bu filmde sürprizlere yer yok, bir Disney yapımından bekleyeceğiniz pek çok şeyle karşılaşıyorsunuz. Kulüpteki çocuklar havalı bir yatılı okula turnuvaya gittiklerinde, zengin çocuklar onlarla alay ediyor mesela. Bu gibi sahneler Phiona’nın öyküsüne bir Disney filmi havası katsa da, Uganda’nın oldukça gerçekçi bir şekilde resmedildiğini yadsıyamayız. Başkent Kampara’da evi olan ve burayı çok iyi bilen Nair, şehri tüm çıplaklığıyla beyazperdeye taşıyor. Gelişmekte olan ülkelerin büyük şehirlerindeki kaosu ve enerjiyi, sokaklarındaki, caddelerindeki keşmekeşi başarıyla tasvir ediyor. Afrika’ya dair karşımıza ender çıkan bu pozitif tasvir, genç Afrikalıların hevesini ve enerjisini de izleyiciye geçiriyor. 

  • 4 5 yıldız üzerinden
  • Film

Son yılların en başarılı dizilerinden biri olan ‘The Bear’ ile adından epeyce söz ettiren Jeremy Allen White’ın başrollerden birini üstlendiği ‘The Iron Claw’, Amerikan güreşinin bir dönemine damgasını vuran Von Erich ailesinin ilgi çekici öyküsünü beyaz perdeye taşıyor. Zaferden zafere koşan güreşçi Fritz Von Erich, oğullarını da bu sporun zirvesine taşımak için despotça, hatta zalimce yöntemlere başvuruyor. Kardeşler Amerikan güreşinde babaları gibi çok başarılı olmalarına karşın büyük güçlüklere göğüs germek zorunda kalıyor. Olağanüstü olaylarla, zaferlerle ve hatta trajedilerle çalkalanan bir aile öyküsü anlatan film, aynı zamanda spor odaklı bir biyografi. Vizyon tarihi: 22 Mart