Belle and Sebastian

Neden gitmeli? Glasgow’un medarı iftiharları Belle and Sebastian’ı nicedir bekliyorduk. Seveni -biz de dahil- memlekette çok, bu denkleme bir de yaşadığımız konser kıtlığını eklerseniz, konsere ilginin yoğun olacağı su götürmez. Geçen yıl Eksen on Fair’de yaşadığımız Belle and Sebastian DJ set hüsranından sonra da olması gereken bu.
 

Bizim için anlamı… Çok büyük. Yıllarca Belle and Sebastian’ın şarkılarında anlattığı karakterlerle özdeşleştirdik kendimizi, bu şarkılar fonda dönerken barıştık dertlerimizle ve kendimizle. Bir nevi The Smiths ve Morrissey büyüsüydü üzerimizde yarattığı. Farkı, bir tutam iyimserlik, kendimizle barışma ve her şeyi kabullenme enerjisi aşılamasıydı bünyelere belki de. 90’ların ve Belle and Sebastian diskografisinin en iyilerinden olan, grubu indie müziğin tahtına oturtan ‘If You’re Feeling Sinister’ (1996) albümüyle hasret gidererek hazırlanacağız biz bu konsere. Belle and Sebastian’a bir kez daha minnettar olacağız, bizi yalnız bırakmadıkları için. Yeri gelmişken bir öneriyle noktalayalım. Pitchfork’un ‘If You’re Feeling Sinister’ şerefine çektiği, RJ Bentler’ın yönettiği bir saatlik bir belgesel var izlenmesi gereken. Kaçıranlar, Pitchfork’un sitesine tıklayarak gerekeni yapmalı.

Belle and Sebastian öncesinde ise sahnede Gürcan Ersoy, The Away Days ve Drama var.

Belle and Sebastian röportajı için tıklayınız.