İzz

İzz’in kapalı ve açık bölümleri Jekyll ve Hyde kadar farklı. Aradan geçen yolu saymazsak denize nazır olan açık kısmı sıcak renklerin, güneş ışığının hâkim olduğu, tam bir rahatlama ve mayışma mekanı. Farklı oturma grupları var: Klasik masa-sandalye düzeni, oturmalı yüksek bir bar masası ve sehpalı kanepeli bir kısım. Tek dezavantajı yol gürültüsünün sohbeti çoğu zaman bastırması. İçerisi ise siyah ve gri renklerin ağırlıkta olduğu soğuk bir görünüme sahip. Daha şık, daha oturaklı. İzz’in menüsü kahvaltı, öğle ve akşam için uygun ama bizce en güzeli ikindi vakti çünkü hem Boğaz’ın en güzel olduğu saatler hem de en iddialı oldukları konu atıştırmalıklar. Her birinin malzemesi özel; peynir Kars’tan, pekmez Hatay’dan, kaymak Van’dan geliyor, sucuklar burası için özel Etçii’de üretiliyor. En güzeli de, yaklaşık 70 çeşit atıştırmalığı büfeden, görerek seçebilmeniz. Self servis olmadığı gibi yiyeceklerin cam ardında durması ve tabağa servis görevlisi tarafından konması hijyen bakımından dört dörtük. Ev yapımı ekmek dilimlerinin üzerinde humus, ızgara sebze, dereotlu ve rakı soslu fava gibi mezeler, çökelek peynir dolgulu közlenmiş biber, keçi peynirli patlıcan tempura, zeytin tapenade dolgulu mısır muffin, lakerda gibi onlarca soğuk ve sıcak çeşit var. Mısır mücverini özellikle denemenizi tavsiye ediyoruz. Ana yemeklerden küşleme, üç peynir soslu bonfile, Hatay kağıt kebap ve paella (en az iki kişilik servis ediliyor) ilk bakışta dikkati çekenler. Frozen ve shot’ları da denenmeye değer. İki farklı içki haznesine sahip shot sürahisi herkesin ilgi odağı. Minyatür benzin pompasına benzeyen hortumlardan shot bardaklarına boşaltıp kendi servisinizi yapıyorsunuz. Akşamları DJ çalıyor ama öyle kulüp havasında değil, Arnavutköy’de müziğin dozunu ne kadar yüksek tutabilirseniz ancak o kadar.