[title]
Temmuz ayı boyunca en çok göreceğiniz yüzlerden biri Fransız yıldız Julie Delpy’ninki olabilir. Delpy’nin Richard Linklater’ın filmleriyle hepimizin kalbini çalan sevimli suratı, bu ay hem Linklater’ın son filmi ‘Before Midnight / Geceyarısından Önce’ ile hem de kendi yönetip-oynadığı ‘2 Days in New York’ ile beyazperdede. 2007’de çektiği romantik komedi ‘Two Days in Paris / Paris’te 2 Gün’ ile yönetmen olarak da gayet başarılı olduğunu ispatlayan Delpy, beraber çalıştığı Linklater’ın samimi diyaloglara sahip, yapmacıksız tarzından epey şey öğrenmiş gibi duruyor. ‘2 Days in New York’ da bir bakıma Paris’te geçen o romantik komedinin devamı niteliğinde. ‘2 Days in Paris’te Amerikalı sevgilisini Paris’e getirdiğine bin pişman olan Fransız fotoğrafçı Marion (Julie Delpy) ‘2 Days in New York’ta da başrolde. Bu kez Marion’un sevgilisi rolünde Chris Rock var. Marion’un hayatında her şey tıkırında giderken, hafif çatlak babası, nemfoman kız kardeşi ve çapkın eski sevgilisi Marion’u ziyarete geliyorlar ve sonrasında Marion ve sevgilisinin birbirlerine olan aşkını sınayacak zorlu ve hayli komik iki gün başlıyor. ‘2 Days in Paris’te olduğu gibi yine Fransız ve Amerikan kültürü arasındaki çatışmalardan komedisini çıkaran Delpy, bir kez daha sınıfı geçmeyi başarıyor. Zekice yazılmış diyaloglarıyla romantik komedi türüne taze bir soluk getiren Delpy’nin filmleri de Woody Allen’ınkiler gibi şehir şehir dolaşır mı bilinmez, ama mizah açısından büyük ustayla karşılaştırılması bile başarılı olduğunun bir kanıtı. Unutmadan söyleyelim, filmde Vincent Gallo ve Daniel Brühl de kısacık rollerle de olsa arz-ı endam ediyor.