[title]
Cristian Mungiu’nun 2007 yılında Cannes’da Altın Palmiye kazanan, tokat gibi ‘4 Months, 3 Weeks and 2 Days’ filmini hatırlar mısınız? Mungiu, geçtiğimiz yıl Cannes’ı bu kez ‘Beyond the Hills’ ile yıktı geçti. En İyi Senaryo ve En İyi Kadın Oyuncu (Cosmina Stratan & Cristina Flutur) ödüllerini cebe atan film, geçtiğimiz yılın en çok konuşulan ve merak edilen yapımlarından biriydi (geçtiğimiz Filmekimi’nde gördüğü ilgi de bunun bir kanıtı aslında). Mungiu’nun Tatiana Niculescu Bran’ın kurgusal olmayan romanlarından esinlenerek kaleme aldığı senaryoda olaylar Romanya kırsalındaki bir Ortodoks manastırında vuku buluyor. Ana karakterlerimiz manastırda rahibelik yapan Voichita ve onu Almanya’ya geri götürmek için Romanya’ya gelen, çocukluk arkadaşı Alina… İki buçuk saati bulan süresi, düşünmeye iten senaryosu ve yavaş temposu ile izleyiciyi zorlayan ama aynı zamanda hayli besleyen bir film ‘Beyond the Hills’. Filmden çıktığınızda üzerinizden tır geçmiş gibi hissedebilirsiniz ama emin olun buna değecek. ‘4 Months, 3 Weeks and 2 Days’ ile kürtaj konusunu kafamıza takan Mungiu, bu kez din üzerine sorgulamalara yelken açmamız için bir teklif sunuyor bize. “Hayır.” demek büyük kayıp olur, bizden söylemesi. Filmin süresini uzun bulanlara da bizden ufak bir not: Mungiu 30-40 dakikalık, çok beğendiği bazı sahneleri atarak, filmi 150 dakikaya indirmiş.