Bir Vampir Hikâyesi

En İyi Senaryo Oscar’ı dahil sayısız ödülün sahibi olan ‘The Crying Game’ (1992), Berlin’de Jordan’a En İyi Yönetmen ödülünü kazandıran ‘The Butcher Boy’ (1997) ve 70’lerde İrlanda’dan Londra’ya gelen bir transın yaşadıklarını mizahi bir dille anlatan ‘Breakfast on Pluto’ (2005) gibi festival festival gezen filmleriyle haklı bir ün sahibi olan Jordan’ı geniş kitlelere tanıtan film ise, hiç kuşku yok ki, vampir filmi klasiği ‘Interview with the Vampire / Vampirle Görüşme’ (1995) olmuştu. Brad Pitt, Tom Cruise ve Christian Slater gibi isimlerin performanslarıyla akıllara kazınan aristokrat vampirleri sinema tarihinin unutulmazları arasına sokan ‘Interview with the Vampire’ın ardından 18 sene geçmişken, Jordan yeni bir vampir filmiyle arz-ı endam ediyor. Clara (Gemma Arterton) ve Eleanor (Saoirse Ronan) isimli anne-kız iki vampirin iki yüzyıla yayılan hikâyelerini, yer yer gotik bir dönem filmi tadında, yer yerse günümüzde geçen karanlık bir atmosferle anlatmayı seçiyor bu kez Neil Jordan. Clara ve Eleanor, başlarına açtıkları belaların ardından, yeni bir hayata başlamak üzere kendi halinde bir sahil kasabasına taşınıyorlar. Meteliksiz kalan bu iki kadının geçinebilmesi için, Clara bedenini para karşılığı satmaya başlıyor. Eleanor ise genç bir erkekle tanışıyor ve bu ilişki, gizemli anne-kızın kadim sırlarının ortaya dökülmesine neden oluyor. Zamanla sakin sahil kasabasında ölü bedenler bulunmaya başlıyor ve işler kontrolden çıkıyor. Vampir ikonografisinin alışılageldik unsurlarını günümüzde geçen bir gerilim filmi atmosferinin içine yediren Jordan, vampir anne-kızın geçmişiyle bugünü arasındaki bağları, paralel bir kurguyla onların geçmişlerini sık sık ziyaret ederek veriyor bize. Nisan ayındaki İstanbul Film Festivali’nde Galalar bölümünde gösterilen ‘Byzantium’un Neil Jordan ismini görünce beklentisi yükselen birçok kişide hayal kırıklığı yarattığını belirtmek gerek. Yine de, sağlam bir işçilikle kotarılmış, zanaatkârlık ürünü bir vampir filmi izlemek isteyenlere iyi gelebilir.

Uzun Lafın Kısası: Neil Jordan ikinci kez bir vampir filmine imza atıyor, ancak ortayaçıkan iş yeni bir ‘Interview with the Vampire’ değil.