Get us in your inbox

Evde

  • Film
  • 4 5 yıldız üzerinden
  • Tavsiye edilen
En la casa
Reklâm

Time Out diyor ki

4 5 yıldız üzerinden

Çağdaş Fransız sinemasının en önemli auteur yönetmeni François Ozon, 2005’te çektiği ‘Le temps qui reste’in ardından bir süre duraklama dönemine girmiş ve arada ‘Ricky’ (2009) gibi vasat işler çıkarmıştı. Ozon, geçtiğimiz ay İstanbul Film Festivali’nde ülkemizde görücüye çıkan ‘Dans la Maison’ ile hem festival seyircisinden alkış aldı hem de eleştirmenlerin gönlünü çaldı. Yatalak babası ile yaşayan yalnız ama zeki bir erkek çocuğu olan Claude Garcia’ya (Ernst Umhauer) başrolü emanet eden Ozon, başkalarının hayatlarını gözetleyip onlarla ilgili öyküler yazmayı seven Claude aracılığı ile, çok sevdiği bir temayı, burjuva ailesini deşmeyi başarıyor. Ancak, ‘Dans la maison’ Ozon’un ilk dönemindeki burjuva eleştirisi filmlerinden farklı olarak, bununla yetinmiyor ve film ilerledikçe katman katman çoğalıp genişliyor. Claude’un sinsice içine sızdığı burjuva aile, Claude’un edebiyat ve felsefeyle ilgilenen entelektüel öğretmenini de cezbediyor. Claude’un bu aile hakkında yazdığı ve ne kadarının kurmaca ne kadarının gerçek olduğunu bilmediğimiz satırlar, Claude’un öğretmeni Fabrice Luchini (Germain) için de bir tutkuya dönüşüyor. Entelektüel Luchini ailesi, küçük gördükleri burjuva ailenin sırlarını bir pembe dizi izler gibi takip etmeye başlıyorlar. Claude ise hem burjuva aileyi hem de Luchini’leri manipüle ediyor ve kendi hayatında elde edemediklerine bu ailelerin içine sızarak erişmeye çalışıyor. İflah olmaz gözetleme güdüsü, başkalarının hayatına olan merak, bir başkası olma isteği, kurmaca ile gerçekliğin birbirine karıştığı anlar ve sonu gelmez edebi referanslarla oldukça zengin ve soluk soluğa takip edilen bir film ‘Dans la maison’. Festivalde izleme fırsatı bulamadıysanız kesinlikle kaçırmayın.

Reklâm
İlginizi çekebilecek diğer içerikler