11.6

2009 yılında Fransa’da yaşanan bir soygun olayı, bir süreliğine tüm dünya medyasının manşetlerini süslemişti. Toni Musulin adında bir güvenlik görevlisi, arabada taşıdığı ve bankaya ulaşması gereken milyonlarca avroyu hiç silah kullanmadan çalmış ve bu soygun tarihe geçmişti. Böyle bir hikâyenin beyazperde versiyonunun ortaya çıkması da gecikmedi tabii ki. ‘11.6’ yakın tarihte yaşandığı için başı-sonu geniş kitlelerce bilinen bu öyküyü alıp soyguncu Toni Musulin’in psikolojisini irdeleyen incelikli bir filme dönüştürmüş. Çoğu soygun filminin aksine oldukça ağır ilerleyen ve karakterlerine derinlik kazandırmak için hiç acele etmeyen film, yarattığı film noir atmosferiyle Fransız suç filmlerinin ustası Jean-Pierre Melville’i hatırlatıyor zaman zaman. Tabii Melville’in klasikleri ‘Le samouraï’ (1967) ve ‘Army of Shadows’ (1969) seviyesinde bir film bu zamanda kolay bulunmuyor, ama yine de kurduğu başarılı atmosfer ve suçlunun psikolojisine eğilen yapısıyla ilgi çekici bir soygun filmiyle karşı karşıyayız. ‘Intouchables’tan (2011) tanıdığımız, Fransızların güçlü oyuncularından François Cluzet de filmin çizdiği sahici Toni Musulin portresinde büyük pay sahibi.

Uzun lafın kısası: Kara film atmosferiyle bezenmiş, sağlam psikolojik temellere oturtulmuş bir soygun filmi.