Get us in your inbox

Karnaval

  • Film
  • 3 5 yıldız üzerinden
  • Tavsiye edilen
Karnaval
Reklâm

Time Out diyor ki

3 5 yıldız üzerinden

Can Kılcıoğlu, kısa film camiasına yakın olanların yıllardır aşina olduğu bir isim. Ablası Doğa Kılcıoğlu’nun yönetmenliği yaptığı ve 40. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde belgesel dalında birincilik ödülü alan ‘Üç Kulaklı’da (2003) görüntü yönetmenliği yapan Can Kılcıoğlu, daha sonra kendi yönettiği kısa filmlerle adını duyurdu ve 2007 yapımı ‘Yoldaki Kedi’ ile Adana Altın Koza Film Festivali’nde En İyi Kurmaca Kısa Film ödülü de dahil olmak üzere birçok ödül kazandı. Galasını geçtiğimiz İstanbul Film Festivali’nin Ulusal Yarışma bölümünde yapan ‘Karnaval’ ise Kılcıoğlu’nun ilk uzun metrajlı filmi. Babasının evden kovmasının ardında arabasında yaşayan, arabada tıraş olup annesinin evden getirdiği yemekleri yiyen 36 yaşındaki Alis’in büyüme ve ailesinden kopup bağımsızlığını kazanma öyküsünü anlatan ‘Karnaval’, yer yer Amerikan bağımsız sinemasını yer yer de romantik komedi türünü hatırlatan, baştan sona kolayca izlenen bir film. İzmirli orta sınıf bir ailenin mensubu olan Alis, artık baba mesleğini yapmayacağını açıklayıp isyan bayrağını çekince, kendini kapının önünde buluyor ve 36 yaşında hayata yeniden başlamak durumunda kalıyor. Gazetelerden bulduğu iş ilanlarından bir sonuç çıkmayınca, çareyi karnaval isimli bir halı yıkma makinesini kapı kapı dolaşıp satmaya çalışmakta buluyor. Bu sırada karnaval halı yıkma makinesi, en önemli yoldaşı oluyor; ona gözü gibi bakıp, arabada ön koltuğu ona ayırıyor. Kapı kapı dolaştığı sırada karşısına çıkan Demet de Alis gibi babasından kopup bağımsızlığını ilan etmeye çalışıyor. Alis’in aksine tuttuğunu koparan bir tip olan Demet’in en büyük hayali, İzmir’i terk edip İstanbul’a gitmek ve bir pastane açmak. ‘Karnaval’da Kılcıoğlu, bu iki sıradan ama arızalı karakter üzerinden kurduğu romantik komedimsi hikâye aracılığıyla tanıdık bir anlatı tuttururken, bir yandan da orta sınıf ailesine ve bu ailelerin aşırı korumacı tavırlarıyla büyümesine izin vermedikleri çocuklarına bakış atıyor. 

 

 

Uzun lafın kısası: Sinemamızda pek rastlamadığımız türden bir indie romantik komedi.

Reklâm
İlginizi çekebilecek diğer içerikler