[title]
Bu unsurların arasına seyirciyi kahkahaya boğan sahneler de usulca eklenmiş. ‘The Wolf of Wall Street’ kuşkusuz Scorsese’nin kariyerindeki en eğlenceli film. ‘The King of Comedy’ ve ‘After Hours’ gibi önceki denemeleri ne kadar şahane olsa da mizah kısmı soğuk ve biraz huzursuz ediciydi. ‘The Wolf of Wall Street’, modern bir trajediyi epik bir güldürü olarak sunuyor ve Scorsese’nin canı istediğinde ne kadar eğlenceli olabileceğini kanıtlıyor. Leonardo DiCaprio’nun da komedi yapabileceği kanıtlanmış oluyor böylece. Zar zor birikim yapabilen insanları soyup soğana çevirerek 20’li yaşlarında bir multi-milyoner olan borsa dâhisi Jordan Belfort’u canlandırıyor DiCaprio. Ekürisi Donnie Azoff (Jonah Hill) ile beraber senelerdir içki, uyuşturucu, yatlar ve hayat kadınları ile dolu bir sefa sürüyor Belfort. Ta ki, yetkililer kapıyı çalana dek… Tahmin edilebileceği gibi ‘The Wolf of Wall Street’te derinlikten çok şekil ön planda. Scorsese antipatik playboy’larını detaylı irdelemiyor; hatta bazen etkileyici görüntüler, tempo tutulası müzikler ve filmin hızlı kurgusu başınızı döndürdüğünden neredeyse karakterleri sevmeye başlıyorsunuz. Filmin hızı arttıkça kendini kaptırmamak elde değil cidden. Vicdansız bir Matthew McConaughey’in kokain etkisinde verdiği nutuk, DiCaprio ile Joanna Lumley’in Londra’daki bir parktaki rahatsız edici buluşması, işlerin çok yanlış gittiği bir Akdeniz turu gibi filmin büyük sahneleri Scorsese’nin kariyerinin en akılda kalıcı anları arasında yer alıyor. Sonuçta hâlâ süren finansal kriz hakkında tutarlı bir resim çizilmese de, en eğlenceli bakış açısının sunulduğunu söyleyebiliriz.
UZUN LAFIN KISASI Borsa üzerine bir film hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı. Martin Scorsese’nin en iyi filmlerinden, Leonardo DiCaprio’nun da en iyi performanslarından biri.
