Sen Aydınlatırsın Geceyi

Geçtiğimiz İstanbul Film Festivali’nde Ulusal Yarışma’da En İyi Film ödülünü kazanan ‘Sen Aydınlatırsın Geceyi’ birçoklarına göre Onur Ünlü’nün şimdiye kadar ortaya çıkardığı en etkileyici yapım. Akhisar gibi küçük bir taşra kasabasında geçen film, varoluşsal acılar içindeki sıradan karakterlerin birbirinin içine geçen öykülerini anlatırken, Onur Ünlü’nün alamet-i farikası absürt kara mizahtan da nasibini alıyor. Berber, gece bekçisi, fabrika işçisi ve tezgâhtar gibi sıradan karakterlerle dolu olan filmde, bu karakterlerin ortak özelliği, her birinin özel güçlere sahip olması. Sözgelimi, birisi duvarların ötesini görebiliyor, diğeri nesneleri hareket ettirebiliyor, bir başkası zamanı durdurabiliyor… Onur Ünlü’nün muhteşem bir siyah-beyaz estetikle, ustalıkla kurduğu dünyanın içerisinde, tüm bu aşırılıklar öykünün bir parçası haline geliyor ve sırıtmıyor. Öyle ki, Akhisar’ın tepesinde asılı duran iki güneş ve üç aya bile şaşırmıyorsunuz. Yine Onur Ünlü’nün elinden çıkma ‘Leyla ile Mecnun’ dizisinden çok iyi bildiğimiz Ali Atay, Ahmet Mümtaz Taylan, Serkan Keskin ve Cengiz Bozkurt gibi isimlerin yanında, son dönemin en başarılı oyuncularından Ercan Kesal, Tansu Biçer ve Nadir Sarıbacak’ın dahil olduğu güçlü oyuncu kadrosu da, bizi bu kendine has dünyanın içine çekmekte etkili oluyor. Euripides’in ‘insan endişeden yaratılmıştır´ sözüyle açılan film, tüm bu absürtlüklerin içinde, bu açılış cümlesine yaraşır bir ağırlıkla sona eriyor. Arada, Onur Ünlü’nün işlerinden alışık olduğumuz şekilde, arabeskten popüler kültüre, oradan Shakespeare’e kadar uzanan geniş referans ağı da cabası. Hazır izleme fırsatını bulmuşken, sakın kaçırmayın!

Uzun lafın kısası: Onur Ünlü’nün kendine has absürt kara mizahı bu kez tam kıvamını bulmuş!