Grain

Bu sene Saraybosna Film Festivali’nin yarışma bölümünde prömiyerini gerçekleştiren, ‘Yusuf Üçlemesi’nin (‘Yumurta’, ‘Süt’, ‘Bal’) yönetmeni Semih Kaplanoğlu’nun son filmi ‘Buğday’, post-apokaliptik bir dünyada geçen mistik bir hikaye anlatıyor. Yönetmenin daha önce de gündeminde olan İslami konuları çok daha direkt bir şekilde ele aldığı bu film, etkileyici siyah-beyaz sinematografisi ve mekan kullanımına rağmen metaforlar arasında boğuluyor.

Kıtlığın baş gösterdiği ve mülteci krizinin doruklarda olduğu bir post-apokaliptik kentte bilim adamları doğru tohumu bulup açlığı yok etmeye çalışmaktadırlar. Ancak aralarından bir tanesi (Erol) sürece şüpheli yaklaşmakta ve yıllar önce konuya dair farklı bir teori ortaya atan bilim adamı Cemil’i aramaktadır. Cemil’i bulmak için bir maceraya atılan Erol, bir süre sonra kendini manevi bir yolculuğun içinde bulacaktır. Pek çok İslami referansla dolu olan film, zamansız ve mekansız bir atmosfere sahip. Yabancı oyunculara yer veren ve dil olarak İngilizceyi kullanan Buğday’ın evrensel bir hava yakalamaya çalıştığını söylemek de mümkün.