Nadir Sönmez

No5, eğlenceli vintage, pop art ve retro ürünler bulabileceğiniz bir antika mağazası. Kurucusu Burak Bükülmez evcil hayvan sektöründe çalıştığı yıllar boyunca bir taraftan da koleksiyonerlik tutkusunu sürdürmüş. Özellikle Amerikan mekanik ürünlerine meraklı olan Bükülmez, 2017 yılında antika eşya sevgisini Koşuyolu’ndaki bir villada kurduğu mağazası ile bir adım ileriye taşımış. Bugünlerde ise taşınma telaşının ardından yeni düzenledikleri bir dükkanda tekrar müşterileriyle buluşma heyecanını yaşıyor. Yine Koşuyolu’nda yer alan yeni adresiyle No5, antika sevenleri ağırlamaya devam ediyor. Buraya ilk girdiğinizde heyecan verici bir dekorasyona sahip bir bara geldiğiniz izlenimine kapılabilirsiniz. Mekanın girişinde sağ tarafta sizi bekleyen bar, aslında ziyaretçilerin ikramlar eşliğinde antika tutkuları üzerine konuşmalarına imkan tanıyan bir köşe. Üzerindeki gösterişli avizeler göz dolduruyor. 350 metrekareye yayılan bu alanda, antika objelerin farklı konseptlere göre gruplandırılarak sergilendiğini göreceksiniz. Bizim favorimiz berber konsepti oldu! Eski işletme tabelalarına ve yazar kasalara zaafınız varsa, aradığınızdan fazlasını bulacağınızı söyleyebiliriz. Bir butik otelin iç mekan tasarımı üzerinde çalışıyor, yeni açacağınız barın rakiplerinden tamamen farklı görünmesini istiyor ya da nevi şahsına münhasır bir ofis kurmak istiyor olabilirsiniz. Bu durumda ilham perilerini uzakta aramayın. Filmlerdeki sanat yönetmenlerinin ya da tiyatrolardaki dekor tasarımcılarının el

Istanbul's hamams and spas serve tourists and nostalgic locals in search of a steamy scrub. Whether it's a cheap wash or a deluxe treatment by a tellak (masseur), you'll find what you're looking for in our round-up of Istanbul's best baths and spas.   SANITAS SPA The Turkish bath experience is modernized at the Sanitas Spa within the Çırağan Palace Kempinski. Among the hamam options here, we recommend Sultan Hamam and VIP Bath applications. The Sultan Hamam treatment ends with a full body massage with Ottoman-era pampering oils after scrub and foam. We are sure that this experience will take its place among your most unforgettable memories. VIP Hamam starts with peeling made with grape or coffee beans, brown sugar or honey crystals. Then, your head, hands and feet are massaged with special oils in circular movements. This ritual ends with the offering of sherbet. Thai massage is recommended for those who do not like oily treatments. Ayurveda massage, inspired by the Indian life philosophy, is our recommendation for those who love oily massage and spiritual care. In addition, "golden mask" is applied in Sanitas Spa after bath care. Thus, your skin is given a shine, firmness and a vigorous appearance. Pandemic measures are also considered at Sanitas Spa. Located at the entrance, the Hotcabin disinfects everyone against all possible viruses in an electronic temperature environment of 75 degrees before entering. You can safely and comfortably go to Sanitas Spa, which offers you

Hamamlar ve spa'lar günümüzde belki de birçoğumuz için önünden çok ilgilenmeden geçip gittiğimiz yerler. Çoğu zaman bizden tavsiye isteyen yabancı turistler aracılığıyla hatırlıyoruz. Halbuki onlar tarihimizin ve kültürümüzün eşsiz tanıkları. Hijyen işlevleri için inşa edilmiş olsalar da, toplumumuzun tarihinde sosyalleşme alışkanlıkları açısından büyük önem taşıyorlar. Ayrıca kendilerine has mimari unsurlar barındırmaları dolayısıyla da incelemeye doyum olmuyor. Hamam v spa kültürünü yaşamak içinse İstanbul eşsiz bir şehir. Listemizdeki hamamları ve spa'ları incelerken merakınızın uyanması ve ilk fırsatta bir hamam ve spa deneyimi yaşamanız dileğiyle.   Sanitas SPA Çırağan Palace Kempinski bünyesindeki Sanitas Spa’da hamam deneyimi modernize ediliyor. Buradaki hamam seçenekleri arasında Sultan Hamamı ve VIP Hamam uygulamalarını tavsiye ederiz. Sultan Hamamı bakımı, kese ve köpükten sonra Osmanlı dönemine ait şımartıcı yağlarla yapılan tüm vücut masajı ile sonlandırılıyor. Bu tecrübenin anılarınızda yer edeceğine eminiz. VIP Hamam ise üzüm veya kahve çekirdekleri, esmer şeker ya da bal kristalleriyle yapılan peeling’le başlıyor. Ardından başınıza, ellerinize ve ayaklarınıza özel yağlar eşliğinde dairesel hareketlerle masaj yapılıyor. Bu ritüel şerbet ikramıyla son buluyor. Yağlı bakımlardan hoşlanmayanlar için Thai masajı öneriliyor. Yağlı masaj ve spiritiüel bakım sevenlere ise Hint yaşam felsefesinden ilham alan Ayurveda masajı tavsiyemiz. Ayrıca Sanitas Spa’da hamam bakım

Yeni fitness trendlerini deneyimlemek için Hillside City Club Şehirdeki spor salonları içinde ayrıcalıklı bir yeri olan Hillside City Club’daki ders programına baktığınızda bile modunuz yükseliyor. Farklı disiplinlerin tekniklerinden yararlandıkları dersler öyle yaratıcı ki spor yapmak için motive olmanız kolaylaşıyor. Mesela Butts & Gutts ile kalça, karın ve bacak kaslarınızı sıkılaştırabilirsiniz. Tüm vücut kaslarınıza idman yaptırmak içinse Total Body dersini tercih edin. Bosu Pilates ise omurgaya yakın küçük kas gruplarını çalıştırıyor. Müziğin dinamizmiyle çalışmayı tercih ederseniz Funky Dance ile eğlenerek ter dökebilirsiniz. Hijyen önlemleri ne durumda? Girişte ateş ölçümü ve maske kontrolü yapılıyor. Soyunma odalarına sınırlı sayıda kişi alınıyor. Salonun birçok köşesinde üyelerin kullanımı için dezenfektan bulunuyor. Grup dersleri ise Hillside Outdoor Studio’da açık havada yapılıyor. Alkent Sitesi Tepecik Yolu 22 /14, Etiler. www.hillsidecityclub.com   Pedal çevirmek için Urban Riders Urban Riders kendini ‘bir spor salonundan çok daha fazlası’ olarak tanımlamakta haklı. Burası kanıksadığımız egzersizlere meydan okuyarak dans ve sporu harmanlıyor. Ayrıca hedefleri size kilo verdirmekten ziyade, ruhsal ve fiziksel sağlığınızı korumanızı sağlamak. Spinning odaklı bir spor salonu olan Urban Riders’ta grup halinde pedal çevirerek forma girebilirsiniz. Urban Riders ekibi klasik spinning antrenmanlarından farklı olarak, içeride yarattıkları atmosfer ve antrenman tipiyle

  27. İstanbul Caz Festivali COVID-19 nedeniyle ertelenen 27. İstanbul Caz Festivali bu ay gerçekleştiriliyor. Festivali, 2-14 Eylül arasında açık hava mekanlarında, 4 Eylül-16 Ekim arasında ise çevrimiçi olarak takip edebilirsiniz. Swissotel The Bophorus, Feriye, The Marmara Esma Sultan Yalısı ve Kuruçeşme Açık Hava Gösteri Merkezi gibi mekanların ev sahipliğinde gerçekleşecek festival, kültürel faaliyetleri sürdürme gerekliliğine dikkat çekiyor. Yerli müzisyenlerin ağırlıkta olduğu konser programı heyecan verici. Son albümleri ‘Maslak Halayı’na bayıldığımız Ayyuka, müzik eleştirmenlerince kent ozanı olarak anılan Can Güngör, kostümleri ve enerjik performanslarıyla İstanbul müzik sahnesinin vazgeçilmezi Baba Zula gibi isimler İstanbulluların sonbaharı karşılamasına eşlik edecek. 2-14 Eylül, çeşitli mekanlar, detaylar için: caz.iksv.org/tr   İstanbul Coffee Festival Pandemi sürecinde hepimiz açık hava etkinliklerine hasret kaldık. Neyse ki, İstanbul Coffee Festival sayesinde tekrar mutlu kalabalıklara karışabileceğiz. Tepe Nautilus Alışveriş Merkezi’nin 10.000 metrekarelik açık hava alanında gerçekleşecek festival kahve tutkunlarının buluşma noktası olacak. Seanslar halinde gerçekleştirilecek festivale seans başına alınacak ziyaretçi sayısı 6.500’den 3.000’e indirilmiş. Burada nakit kullanmak yok, tüm ödemeler Dreamon cüzdan uygulaması ile yapılacak. Çevrimiçi takip edilebilecek atölye ve paneller sayesinde kahvedeki asitler, demleme teknikleri, Türk kahvesinin tarihi ve bari

Pandemi süresince The Bobcast isimli DJ setler yayınladınız. Bu videolar dinleyici kitlenizle etkileşiminizi nasıl etkiledi? Jimmy Vallance The Bobcast’i yayınlamak eğlenceliydi ve izleyicilerimizle küçük çapta etkileşime geçmek için güzeldi. Yine de canlı performanslarla karşılaştırmak mümkün değil. Hepimiz kapalı mekanlarda kalmaya mecbur olduğumuz ve insanlarla alışık olduğumuz biçimde dışarıda sosyalleşemediğimiz için yeni koşullara adapte olmak durumunda kaldık. Canlı yayın, hayranlarımıza ulaşmak için iyi bir araç; böylece hepimiz bir arada olmak için duyduğumuz ortak arzuyu paylaşabiliyoruz. Bu da dayanışma yarattığı için güzel. Tekrar bir araya gelinceye dek, umut ışığını görmeye çalışıyoruz ve sınırlı iletişimin tadını çıkarıyoruz. Türkiye’de önemli bir dinleyici kitleniz var. Müziğinizin buradaki dinleyicilere hitap eden yönleri sizce neler? Türkiye’deki performanslarınız nasıl geçiyor? Tom Howie Türkiye harika bir ülke ve kültürünü seviyoruz. İstanbul dünyadaki favori kentlerimizden ve kesinlikle çalmayı en çok sevdiğimiz üç şehirden biri. Çeşme’deki performanslarımıza da bayıldık. Türkiye’deki hayranlarımız öyle coşkulu ve heyecanlı ki orada çalmak her zaman harika. Seyircinin tepkisi bizi çok mutlu ediyor. Açıkçası Türkiye’nin bizi neden kucakladığını tam olarak bilemiyoruz. Müziğimizle evrensel bir şeyler paylaşabildiğimiz için her yerden insana hitap etme şansımız oldu. Turnelerden öğrendiğimiz bir şey var: Ne kadar farklı âdetlerimiz olsa

Yaz geldiğinde güney sahillerini düşlüyoruz çoğumuz. Ancak İstanbul’da kalmak sandığınız kadar dezavantajlı olmayabilir. Parkları, sahilleri ve bahçeli kafeleriyle İstanbul, esinti arayışına çıkanlara pek çok alternatif sunuyor. Farklı yaş gruplarını ve zevkleri gözeterek hazırladığımız önerilerimizde, serinlemeniz için hem klasikleşmiş hem de daha az bilinen seçenekler sunmaya çalıştık. Listemiz Ağustos ayında yelpazeniz olsun. Unutmayın, İstanbul her mevsim güzel. Backyard’da bir akşam geçirin Arnavutköy ve Etiler semtlerinin ortasında kalan tarihi Fransız Yetimhanesi’nin bahçesinde bulunuyor Backyard. Kendine has atmosferiyle size İstanbul’da olduğunuzu unutturup tatile çıkmışsınız gibi hissettiren yerlerden. Bebeköy’ün bu havalı mekanını yaz aylarında ferah bir kahvaltı yapmak için aklınızda bulundurun. Ancak akşam saatlerini özellikle tavsiye ederiz. Elektronik ve soul seviyorsanız, Bebek Koyu’na tepeden bakan bahçe barı Backbar’da çalan DJ’ler sizi mutlu edecek. Çimlerin üzerindeki oturma alanında tapaslarınızı yerken, dans etmeye geçmek için sabırsızlanacaksınız. Bebeköy Sokak 4, Etiler. backyard.com.tr Klein Garten’da strese veda edin İstanbul’un gece hayatı trendlerinde son yıllarda etkin rol oynayan Klein mekanlarının yaz adresi Klein Garten, akşam saatlerine serin bir geçiş yapmak için ideal. Pera’da bir gökyüzü bahçesi olarak tanımladıkları mekan gün batımını izlemek için şahane bir manzara sunuyor. Soul Revue ekibinden DJ’lerin çaldığı mekanın oturma yerleri rah

Anna Laudel ile beraber çalışmanızın tohumları nasıl atıldı? Galerilere, aslında genel olarak sisteme küskün, kendi kendime konuşarak, vitrinlere bakarak Bankalar Caddesi’nden aşağıya yürürken, birden Anna Laudel’i fark ettim. İçeriye girip bilgi aldım. Genel olarak beni çok etkiledi. Hem bina hem detaylar cidden nefisti. Eve dönüp heyecan içinde sevgilime anlattım. Birlikte araştırdık. Profesyonel, kurumsal bir galeri olduğu belli oluyordu. Tanışmak için bir mail attım. Hemen cevap geldi. Bir toplantı yaptık ve birlikte çalışmaya karar verdik. Her gittiğimde, binaya her girdiğimde hayranlığım artıyor. İşlerini severek yapan, profesyonel bir kadro. Sanatçılarını destekliyorlar. Yurt dışı bağlantıları var, piyasayı yakından takip ediyorlar. Mükemmel bir zamanlama olduğunu düşünüyorum. Birlikte çok güzel sergiler yapacağız. İlki bu koronavirüs günlerine denk geldi. Ama her işte bir hayır var diyerek sergiyi yakında açmaya karar verdik. Belki bir müddet sanal ziyaretler mümkün olabilecek. Daha sonra gelişmelere bağlı olarak yeni kararlar alabiliriz. Hep birlikte göreceğiz. Ama eğleneceğiniz bir sergi olacak. ‘Posthumous’ serginizi sizden dinleyebilir miyiz? Bu sergide bir araya gelen eserleri ne zaman ve ne şekilde ortaya çıkardınız? ‘Posthumous’ öldükten sonra gerçekleşen anlamına geliyor. Beni hep düşündürmüştür bu konu. Sanatçıların genelde değerleri öldükten sonra anlaşılır. Bu benim için kabul edilebilir bir şey değil. Sanatçılar, yaşarken değer görmeyi hak ediyorlar. Zaman

  Nuh Tepesi Yönetmen: Cenk Ertürk Oyuncular: Haluk Bilginer, Ali Atay, Mehmet Özgür, Hande Doğandemir Vizyon tarihi: 7 Ağustos Cenk Ertürk Boğaziçi Üniversitesi’nin sinemamıza kazandırdığı yönetmenlerden. Derviş Zaim’den ders aldıktan sonra kariyerinin yönünü değiştirip filmci olmaya karar veren Ertürk, New York’ta sürdürdüğü sinema eğitiminde Darren Aronofsky gibi usta yönetmenlerle çalışma şansı bulmuş. ‘Nuh Tepesi’ filmi erkek karakterlerin kırılganlığını gösterme biçimiyle dikkat çekiyor. Haluk Bilginer’in canlandırdığı İbrahim, Ali Atay’ın oynadığı oğlu Ömer’e bir vasiyet bırakır. İbrahim, çocukken diktiğini söylediği bir ağacın altına gömülmek istemektedir. Ağacın bulunduğu köyün sakinleri ise ağacı Nuh Peygamber’in diktiğine inanmaktadırlar. Kime inanacağını bilemeyen Ömer kendini köşeye sıkışmış bir halde bulur. New York Tribeca Film Festivali’nden en iyi senaryo ve en iyi erkek oyuncu (Ali Atay) ödülleriyle dönen film, ikinci kez vizyonda.    The Night Clerk Yönetmen: Michael Cristofer Oyuncular: Tye Sheridan, Ana de Armas, Helen Hunt, John Leguizamo Vizyon tarihi: 7 Ağustos 2001 yapımı şehvetli ‘Original Sin’den beri film çekmeye uzun bir ara vermiş olan Michael Cristofer, aynı zamanda Tony ve Pulitzer ödüllü bir oyun yazarı. Yeni filmi ‘The Night Clerk’ bir otelde işlenen cinayeti konu ediniyor. Bart Bromley isimli otizmli bir otel görevlisi, sosyal becerilerini geliştirmek için odalardaki müşterileri gizli kameralar aracılığıyla izler. Odalardan birinde genç bir

Norm of the North: King Sized Adventure / Karlar Kralı Norm 2 Yönetmen: Richard Finn, Tim Maltby Seslendirenler: Fatih Özacun, Uğur Taşdemir, Ali Çorapçı, Özgür Özdural Vizyon tarihi: 3 Temmuz Kutup ayılarını gördüğümüzde artık aklımıza hemen küresel ısınma geliyor ve içimiz burkuluyor. ‘Norm of the North: King Sized Adventure’ın başkahramanı Norm bir kutup ayısı ve animasyon filmlerin gerçeği unutturan masalsı görselliği sayesinde, ona bakarken hüzünleri evde bırakmak mümkün. Çocuklara hitap eden birçok filmde olduğu gibi kahramanımızı bekleyen bir görev var. Dexter isimli kötü kalpli bir arkeolog Çinlilere ait eski bir sanat eserini çalınca, eseri kurtarmak Norm ve fare arkadaşlarına kalıyor. Atıldıkları zorlu misyon onları dünya çapında bir maceraya sürüklüyor ve başlarına gelmeyen kalmıyor. Bazen helikopterlere asılarak gökyüzünde yolculuk etmesi gerekse de kolay yılmıyor Norm. Ne de olsa o, dünyanın en zorlu ikliminde hayatta kalmayı başarabilen bir türün sevimli temsilcisi.   Nuh Tepesi Yönetmen: Cenk Ertürk Oyuncular: Haluk Bilginer, Ali Atay, Mehmet Özgür, Hande Doğandemir Vizyon tarihi: 3 Temmuz Cenk Ertürk Boğaziçi Üniversitesi’nin sinemamıza kazandırdığı yönetmenlerden. Derviş Zaim’den ders aldıktan sonra kariyerinin yönünü değiştirip filmci olmaya karar veren Ertürk, New York’ta sürdürdüğü sinema eğitiminde Darren Aronofsky gibi usta yönetmenlerle çalışma şansı bulmuş. ‘Nuh Tepesi’ filmi erkek karakterlerin kırılganlığını gösterme biçimiyle dikkat çekiyor. Haluk B

Nedir? Performans sanatçısı Marina Abramović'in kariyerine ışık tutan bir sergi. Neden gitmeli? Uzun süreli canlı performanslara şahit olmak için. İstanbul’da yaşayanlar bir süredir Marina Abramović’in portre fotoğrafının yer aldığı dev sergi afişlerine şehrin birçok yerinde rastlıyorlar. Sergi söz konusu olduğunda asıl alışık olduğumuz eserlerin ön plana çıkarılması. Ancak konu performans sanatı olduğunda, eser sanatçının kendisi oluyor. Dolayısıyla bir performans sanatçısının sanatsal üretimini geliştirmesi demek, kendini ortaya koyma halini sürekli güncellemesi demek. Bunu başarıyla yaptığı için artık performans sanatıyla özdeşleşen bir isim Marina Abramović. Şöhretini yaratan, gerçekleştirdiği başarılı performanslar kadar sanat dünyasında kendi ismini yönetme biçimi de aynı zamanda. Kendi kariyer kulvarını yaratmanın yanı sıra, ürettiği mecranın tanınırlığı ve geçerliliği için de bir kurum kuran, Marina Abramović Enstitüsü’ne ismini veren dünya çapında bilinen bir figür.   Marina Abramović Enstitüsü tarafından Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi ve Akbank Sanat’ın ev sahipliğinde düzenlenen ‘Akış/Flux’ sergisi İstanbul’un en çok konuşulan güncel sanat olayı. Serginin Sabancı Müzesi’nde yer alan bölümü üç kata dağılıyor. İlk katta, sanatçının yaklaşık 50 sene boyunca ürettiği performansların video ve fotoğraf belgeleri aracılığıyla, çağımızın en medyatik sanat kariyerlerinden birine şahit oluyorsunuz. Bu bölümde öne çıkan eserlerden biri ‘Balkan Barok’ performansının

Her ikisi de Fransa’daki önemli gastronomi okullarında eğitim görmüş şeflerden Derin Arıbaş üç Michelin yıldızlı restoran Astrance’ta çalışmış, Kaan Sakarya ise İstanbul’un önde gelen restoranlarından Nicole’ün şefliğini yapmış. Bu iki başarılı şef ortak olup Kadıköy’de Basta! Street Food’u açtıklarında, gastronomi dünyası önce şaşırmıştı. Ardından sokak lezzetlerini dünya mutfağını tanıyan şeflerin elinden yiyen herkes halinden çok memnun olmuştu. Basta!’nın başarısı süredursun, iki şef-ortak şimdi yeni bir mekana imza attılar. Çiftehavuzlar’da açtıkları Basta! Neo-bistro’da, maharetli ellerinden çıkan yemekleri bistro atmosferinde deneyimleyebiliyorsunuz. Sıcaklar ve soğuklar olarak ayrılmış yemeklerin hepsi birbirinden başarılı. Kuru etle servis edilen humus (54 TL) ve salatalık gazpacho ile sunulan ceviche (60 TL) soğuklardan favorilerimiz. Çilek ve reyhan ile servis edilen burrata (72 TL) öyle güzel gözüküyor ki sunumuna kıyıp yemeye başlamanız zaman alabilir. Sıcaklardan midye curry (60 TL) başka yerde bulması zor bir seçenek. Vişneli ılık firik ve semizotu ile gelen kuzu karski (94 TL) ise menünün ağır topu. Mekandaki yemeklerin mevsimsel ürünlere göre güncellendiğini not düşelim, bakalım sizin karşınıza hangi sürpriz lezzetler çıkacak!

Gastronomi denince İstanbul’da nabzının tutulması gereken yerlerden biri kuşkusuz Kadıköy. Yaşam enerjisini her daim koruyan cıvıl cıvıl sokaklarında yürürken daha önce karşılaşmadığınız bir kafe ya da restoran görmeniz kaçınılmaz. Semtin yeni mekanlarından olan Rosa Moda, Moda sahiline yakın işlek bir sokaktaki konumuyla önemli bir avantaja sahip. Beyoğlu’nda Meksika lezzetleri sunan Los Altos ekibi tarafından açılan restoranda hem rahat hem şık bir atmosfer yaratılmış. Öğle ve akşam için ayrı menüler sunan mekanda her damak tadına hitap eden bir seçenek bulmak mümkün. Öğlen gittiğinizde sağlıklı bir öğün isterseniz ızgara kuşkonmaz (40 TL) ile başlayıp fırında chili somon (62 TL) ile devam edebilirsiniz. Karbonhidrata hayır demiyorsanız, dana etli pizzayı (58 TL) denemenizi öneririz. İki kişilik bir akşam yemeği için Rosa Moda’yı tercih ederseniz, kremalı trüf mantar soslu bonfileyi (160 TL) paylaşabilirsiniz. Peki tatlılardan rosita (32 TL) ile mutlu sona ne dersiniz? Bitter çikolata mus, tuzlu fıstık karamel ve kırmızı erik sorbenin birleşimi hafızanıza kazınacak.

Madam Niça 2017’de Bozcaada’da serüvenine başlamış bir restoran. Kurucuları Saada Delen ve Oya Terzioğlu Bozcaada’daki mekanın eski sahibesi Domeniça Hanım’ın ismini restoranlarında yaşatıyorlar. Bozcaada’nın bu meşhur restoranı artık kuzey Ege mutfağını İstanbul’a taşıyor. The Artisan İstanbul Mgallery’nin terasında yer alan mekanda eşsiz bir boğaz manzarasıyla karşılaşacaksınız. Ayrıca Gümüşsuyu’nda bir otelin terasında olduğunuzu unutup, tatile gitmiş gibi hissetmeniz mümkün, çünkü ahşap ağırlıklı, sarmaşıkların göz doldurduğu ve püsküllü sarkıt aydınlatmaların rüzgarla salındığı bu sıcak atmosferli mekan size şehir keşmekeşini unutturacak. Bir de ziyaretinizi gün batımına denk getirirseniz, keyfinize diyecek yok. Şimdi gelelim Madam Niça’nın tadı damağınıza kazınacak lezzetlerine. Öncelikle ortaya yerel peynir tabağı (180 TL) söylemelisiniz. Özellikle ev yapımı ricotta peynirlerini denemeden olmaz. Soğuk başlangıçlardan uskumru füme (60 TL) wasabili mayonezle servis ediliyor. Ara sıcaklardan otlu mücver (58 TL) ve ızgara ahtapot (140 TL) iştahınızı kabartacak, ancak ana yemeklere yer bırakmayı unutmayın. Kuzu sırt (185 TL) ve dana yanak (210 TL) gibi her yerde bulamayacağınız seçenekler sizi bekliyor. Tabii günün balığının ne olduğunu sorup tercihinizi bu yönde de kullanabilirsiniz. Son tavsiyemiz ise yemeğinizi meyve pelteli muhallebi (48 TL) ile taçlandırmanız.  

Wu Bomonti, Uzak Doğu mutfağının lezzetlerini bulabileceğiniz bir restoran olmasının yanı sıra akşam yemeğinin ardından adres değiştirmeden eğlenebileceğiniz bir mekan. Sushi ve kokteyl çeşitlerini bir araya getirerek yarattıkları ve kaliteli bir müzikal duruşla destekledikleri konseptleri, İstanbul’daki havalı bir kesimi kendine çekiyor. Otuzlu ve kırklı yaşlarını süren yaratıcı, sosyalleşmeyi seven ve modaya düşkün bir kitlenin başını çektiği müşteri profilinde influencer’lar da ayrı bir yer tutuyor. Wu Bomonti’nin yüksek tavanlı ferah ambiyansında vakit geçirmek istiyorsanız, rezervasyon yaptırmayı ihmal etmeminizi öneririz. Özellikle cuma ve cumartesi akşamlarında hayli yoğun oluyorlar. Farklı sushi çeşitleri (maki, nigiri ve sashimi), erişte, ana yemek ve çorbaların yer aldığı menüleri oldukça zengin. Yeşil balık yumurtasıyla servis edilen suzuki carpaccio (48 TL) ile levrek, ahtapot ve karides ile hazırlanan ceviche (85 TL) denenmeli. Sıcak günlerde akşam yemeğinin ardından tuzlu karamelli dondurmaya (32 TL) hayır demeniz zor olabilir. Pazartesi hariç her gün açık olan Wu Bomonti’nin Yalıkavak’ta da bir şubesi var.

Robert De Niro ve Nobu Matsuhisa’nın ortakları olduğu New York restoranı Nobu, tüm dünyaya şubeleri yayılmış bir gastronomi fenomeni. Artık Nobu lezzetlerini deneyimlemek için uçağa atlamanıza gerek yok, İstanbul’da bu ayrıcalığı yaşamanız mümkün. Japon ve Peru mutfağını birlikte yorumlayan ünlü şef Matsuhisa’nın imza yemekleri her yerde aynı kaliteyi yakalasın diye, Nobu’nun açılacağı her yeni şehirde uzun bir hazırlık döneminden geçiliyor. Markanın kurumsal şefi Hervé Courtot tarafından İstanbul için hazırlanan menüde hem Nobu klasikleri hem de lokal malzemelerle yorumlanmış yeni tatlar yer alıyor. Sıcak yemeklerden black cod miso (380 TL) şefin spesiyalitelerinden. Miso sosuyla hazırlanan morina balığının şöhreti bu yemek sayesinde artık dünya çapında meşhur. Dışı çıtır karidesin tadına varmak isterseniz, rock shrimp tempura’yı (180 TL) ponzu sosuyla ya da acılı kremasıyla deneyimleyebilirsiniz. Soğuk yemeklerden yellowtail jalapeno (190 TL) ise carpaccio gibi hazırlanan sarı kuyruk balığı ve jalapeno biberiyle servis ediliyor. Nobu’da hem nigiri hem de sashimi seçeneklerini bulabileceğiniz zengin bir sushi menüsü ve vejetaryenler için sadece sebze kullanılarak hazırlanan lezzetler de var. İstanbul’daki Nobu’yu diğer şubelerden farklı kılacak özellik ise restoranın panoramik manzarası. Misafirler hem The Ritz-Carlton İstanbul hem de Süzer Plaza olmak üzere iki ayrı girişten restorana ulaşabiliyor. Mekan tasarımındaki ahşap kullanımı mekana Asya’ya özgü bir dinginlik veriyo

Padre’nin arkasındaki üç kurucu ortak başarılı ve çok yönlü kariyerlere sahip. Bülent Ilgaz, Şamdan ve Yelken Restoran’ın kurucularından. Ultraslan kurucularından Selim Sefada hem eczacılık hem de eğlence sektöründe önde gelen bir isim. ‘Tek Gecelik Yemekler’ kitabının yazarı Yağız İzgül, Instagram ve YouTube’da yemek programları yapıyor. Arkada böyle vizyonlu ve tecrübeli bir ekip olunca başarı gecikmemiş ve Padre’nin lezzetleri için insanlar sıra beklemeyi göze almaya başlamış. Levent’te de bir şubesi bulunan Padre’nin Arnavutköy’deki mekanı eskiden karşısında bulunan kilisenin papazının eviymiş. Restoranın ismi ona atıfta bulunuyor. Sokak yemeklerini yorumlayan mekanda menüyü incelerken gördüğünüz rokfor, vişne barbekü, soğan turşusu ve domates reçeli gibi soslar iştahınızı kabartıyor. 150 gram köfteyle hazırladıkları hamburger çiko Padre (49 TL) mekanın gözde ürünü. Glütensiz Padre (41 TL) ve vejetaryen köfte ile hazırlanan veggie Padre (32 TL) sayesinde farklı beslenme biçimlerine sahip arkadaşlar bir arada doyabilir. Ortaya söyleyeceğiniz sosis tabağındaki (71 TL) cheddar soslu lezzetli patates kızartmasını adaletli bölüşmeniz ise zor. Hızlı olan kazansın. Dinamit karides (41 TL) ise Padre’yi diğer sokak lezzeti konseptli mekanlardan ayıran bir seçenek. Yemeğiniz bittiğinde Hindistan cevizli Nutella sos ile hazırlanan churros (23 TL) menüden size göz kırpacak ve “Beni de, beni de,” diyecek.  Kamacı Sokak 10, Arnavutköy. Meltem Sokak, İş Bankası Kuleleri, 3. İş Kule, 14/

Bi’ Garip Meyhane’nin işletmecisi Fuat Halaç, pandemi döneminde meyhane kültürünün yaşaması zorlaşınca, mekanını yeni bir konseptle dönüştürmüş. Aynı yerde açılan Felix içinde barı, arkasında üstü açılabilir bahçe kısmı ve modern iç tasarımıyla günün her saati gidebileceğiniz ferah bir restoran. Bahçe kısmının ahşap zeminini ve barın aydınlatmasını özellikle beğendik. Eğer yolunuzu kahvaltı için Nişantaşı’na düşürürseniz Felix Bistro’nun menüsünde Benedicts adı altında yer alan seçenekleri öneririz. Poşe yumurta ve mevsim yeşillikleriyle hazırlanan bu gözde kahvaltılık lezzetlerden füme somonlu eggs royale (46 TL) ya da domuz bacon’lı eggs Benedict (46 TL) ile güne nefis bir başlangıç yapmanız mümkün. Eğer akşam yemeği için seçiminiz Felix Bistro olmuşsa, önden Fransız soğan çorbası (20 TL) ya da parmesanlı patates kızartması (26 TL) sipariş edip, devamını 100 gramlık hamburger köftesiyle hazırlanan easy burger (42 TL) ile getirebilirsiniz. Günü hafif bir öğünle noktalamak isteyenler için önerimiz beluga mercimeği, kinoa ve avokadolu veggie & protein salad (38 TL). Tabii burası gün içinde sokağa bakan kısımda oturup, elinizde kahveniz önünüzden geçen Nişantaşı ahalisini izleyerek vakit geçirmeniz için de çok uygun.  

Gastronomi sektörüne uzun yıllar emek vermiş babalarının izini süren Ezgi ve Onur Çiftçi kardeşler Kadıköy’deki lezzet durağı Atlas Mühürdar 78’in arkasındaki isimler. 1930’larda inşa edildiği tahmin edilen tarihi bir Kadıköy binasını atıl durumda bulup restore etmişler ve etkileyici bir mekana dönüştürmüşler. Bahçesi bulunan ve yakında terası hizmete girecek bu binaya grup olarak geldiğinizde kendinize rahatça izole bir köşe bulabiliyorsunuz. Mekanın arkasındaki ekip, malzemeleri tarım kooperatiflerinden ve yerel üreticilerden edinmeye özen gösteriyor. Ekmek, sos ve turşularını kendileri üretiyorlar. Süt ürünleri Kars’tan, nohut ve fasulyeleri Ovacık’tan, kuru patlıcanları Urfa’dan geliyor. Menüleri pandemi döneminin belirsizlikleri ve karantina sırasında farklılaşan paket servis talepleri doğrultusunda değişime uğrasa da, müşterileri için Doğu Akdeniz lezzetlerini yorumlamaya özen gösteriyorlar. Yoğun ilgi gören falafellerini mutlaka denemelisiniz. Sandviç (30 TL) ya da porsiyon (38 TL) olarak sipariş edebilirsiniz. Izgara tavuklu sandviçleri (33 TL) popüler ürünlerinden bir diğeri. Shawarma baharatıyla hazırlanıyor ve yanında mor-sarı kızarmış patateslerle geliyor. Kaburga cheeseburger’lerinin (45 TL) de bir diğer enfes alternatif olduğunu not düşelim. Duvarda gördüğünüz eserler hoşunuza giderse, sanatçılarına destek olmak için işletmecilerle görüşebilirsiniz.  

Size meyhane önerilerimizi sunarken ambiyansları çeşitlendirmeyi de görev bildik. Kalabalık gruplarla beraber geçirilen akşamlardaki meyhane keyfine diyecek sözümüz yok. Ancak bazen baş başa kalmanın ya da küçük bir grupla samimi bir ortamda bir araya gelmenin doğru adresi de olabilir pekâla meyhaneler. İşte böyle durumlarda istikametiniz Nişantaşı. Mahallenin meyhanesi olarak geçen Küçük Kulüp kendi liginde mutlu ve başarılı bir işletme. Duvarlarında asılı afişlerdeki Adile Naşit, Barış Manço ve Sadri Alışık gibi gönüllerde taht kurmuş şahsiyetler, içinize çocukluğunuzdan taşıdığınız sıcak duygular yayıyor. İddiasını ise modern havasında rahatlığı yaratabilmesinden alıyor. Çıtır bamya ve Girit ezmesi de önerilerimiz. Poyracık Sokak, 47/1, Nişantaşı

  Nedir? Burger konusunda çıtayı yükselten bir restoran. Neden gitmeli? Flintstone burger denemek için.  Caddebostan’da açılan Tusa & Co. dünyadaki farklı gastronomi kültürlerini bir arada sunmayı ilke edinmiş bir mekan. Yemeği her tür sosyal etkileşimin ortak unsuru olarak görüyorlar, bu sebeple mekanı insanların bir arada olmalarını kutlayacak bir anlayışla kurgulamışlar. Dış kısımdaki masaları birbirine yakın yerleştirerek müşteriler arasında yakınlık kurmuşlar örneğin. Ayrıca güncel yeme-içme trendlerini yorumlayıp harmanlayarak kendi kimliklerini oluşturmuşlar. Menüdeki seçenekleri, bu ara çok revaçta olan sokak yemeği sunumlarını anımsatan bir tarzda sunuyorlar. Kadıköy’deki Mini Eatery’nin yönetici şefi olan Korhan Gülsoy buradaki mutfağın da başında. Hitap etmeyi arzuladıkları kitleyi bulabildikleri için seçmişler Caddebostan’ı. Alışılageldik malzemeleri farklı ülke mutfaklarına has tekniklerle hazırlıyorlar ve sofistike beklentileri olan müşterileri tatmin etmeyi amaçlıyorlar. Kadıköy’deki kendi imalathanelerinde hazırladıkları ekmekleri kullanarak yaptıkları flintstone burger (59 TL) menünün yıldızı. Altı saat ağır ateşte pişmiş kaburga, kemiğiyle beraber yerleştiriliyor hamburger ekmekleri arasına. Chili cheese & fries (29,50 TL) de menünün bir diğer dikkat çeken seçeneği. Eritilmiş peynirli patates kızartmasının üstüne tandırda döş! Enfes bir lezzet. Japon usulü kızartılmış karnabahar tempura (29 TL) ile aşinası olduğunuz bu sebzeyi tüketmenin yaratıcı bir yolunu

What's it? Street delicacies and appetizer bar.Why should go? To taste the rib wrap. Umut Karakuş is a successful chef who is familiar with the enthusiasts of gastronomy. Karakuş from Le Cordon Bleu is pursuing a hyperactive career. He has conducted projects representing the Anatolian cuisine in London, served as a chef in important venues such as Aila and Bey Restaurant, and was named as the best chef at the 17th Time Out Istanbul Food & Drink Awards. Karakus is also training and cultivating young cooks. It is located in a quiet street of Kadıköy which gets more and more crowded day by day. The middle-aged neighbors who come to buy appetizers and young people who are after the gastronomic experience… There is a bar in the center of the place. If you sit around the bar you can observe the staff.

What's it? A new restaurant in Maslak Oto Sanayi region.Why should go? To eat in an original atmosphere for a meal or coffee break. Tamirhane Mutfak moved to Maslak from a design studio in Çukurcuma. Tamirhane Mutfak is located on the ground floor of their new offices. The brothers, Serpil, Cevdet and Cengiz Saraç, have transformed an old repair shop and created a restaurant. The most striking aspect of the kitchen is the design of the space. The floor is preserved as it was before. Everything from armchairs to chairs, from chandeliers to wall decorations is the product of Tamirhane Design, and the atmosphere is unique. Since the neighborhood is intertwined with the automobile industry, the industrial touches in Tamirhane match the character of the neighborhood. In their menus, they have included options that can appeal to customers who are not familiar with the neighborhood and who have different profiles. Although Chef Barış Çetin is the name behind the dishes, everyone in the management team has a lot of work on the menu.

Maslak’taki Zaxi Restoran’da geçtiğimiz ay başlayan Hamsi Günleri Şubat sonuna dek devam ediyor. Bu konsept kapsamında baş aşçı Arif Kemal Doğan’ın tarifleriyle hazırlanan mısır ununda kızarmış hamsi tava, sebzeli hamsi buğulama, tereyağında kızarmış hamsi kuşu ve hamsi böreği menüye eklendi. Maslak civarında çalışanlar için öğle yemeklerinde iyi bir seçenek olabilir. Büyükdere Caddesi 233-101, Maslak.

Rumelihisarı’ndaki Kiss the Frog deniz ürünleri odaklı menüsüyle “Denizden babam çıksa yerim,” diyenleri uzun zamandır mest ediyor. Deneysel, klasik ve dünya mutfaklarını bir araya getiren mekan menüsüne kısa bir süre önce yeni lezzetler ekledi. Sushi, pizza, ev yapımı makarnalar ve kabuklu-kabuksuz deniz ürünlerinin yer aldığı menüde artık siyah taco - karides & levrek ceviche, keçi peynirli kabak çiçeği tempura & biber chutney, ızgara lahanalı & fındıklı kış salatası, ahtapot lokum & hafif kremalı kış otlu pide, mantar-karides & beyaz peynirli pide gibi lezzetler de var. Yahya Kemal Caddesi 4, Rumeli Hisarı.

Moda’da sadece sigara böreği sunan bir mekan açıldı. Mühendis ve müzisyen Emre Çötelioğlu’nun açtığı Sarsak isimli bu sigara böreği barının menüsünde tam 15 çeşit var. Bu seçenekler Çötelioğlu’nun fikir ve denemelerinin şef Melis Aran’ın tarafından leziz tariflere dönüştürülmesiyle ortaya çıkmış. Ezine peyniri ve maydanoz ile hazırlanan Büyükanne, ançüezli ve mantarlı Sailor, klasik Meksika tatlarını buluşturan Mojito, İtalyan esintileri taşıyan L’italian gibi sigara böreği seçeneklerine bayılacaksınız. Menüde vejetaryen ve vegan beslenenlere uygun seçenekler de var. Esat Işık Caddesi 24, Kadıköy.

Yazın soluğu Çeşme’de alanlar hem lüks hem de bohem bir konsepte sahip The Beach of Momo’yu bilir. Bu mekanın yaratıcısı Burak Beşer, markasının tüm enerjisini ve lezzetini kısa bir süre önce Bebeköy’e taşıdı. Bebeköy’de ormanlık arazi içinde, şahane Boğaz manzaralı, iki katlı tarihi bir binada bulunuyor Momo. Samimi bir ortama sahip olan mekana sabahın erken saatlerinde kahvaltı için gidebilirsiniz. Momo Bebeköy, Akdeniz mutfağından ilhamla hazırlanan öğle ve akşam menüsüyle de iddialı. Başlangıçlarda poşe tavuk çorbası, burrata, borani, Momo mücver, tavuk salata ile gravlax salata gibi seçenekler var. Ana yemeklerde ise impossible burger, bao bao, Momo’s classic spagetti, ribeye steak, kuzu kol, ördek but, kömür ateşinde deniz levreği ve karidesli linguini öne çıkıyor. Hafif acılı sıcak puding de şahane. Tüm lezzetler İtalyan şef Carlo Bernardini’nin elinden çıkma. Eğlencenin sabahın ilk ışıklarına kadar devam ettiği mekanın müzik direktörü ise Tankut Karakurt. Bebeköy Sitesi 1, Bebek.

İş hayatının dinamiklerinin değişmesiyle, serbest çalışanların sayısı gittikçe artıyor. Bu durum çalışma amaçlı kullanılabilecek mekan ihtiyacına sebep oluyor. Ayrıca mesleki bilgi aktarımı gerçekleştirmek amacıyla düzenlenen eğitim ve atölyeler için de birçok insanın bir arada bulunabileceği alanlar gerekiyor. Çalışma ve bilgi paylaşımı koşullarındaki bu değişimler sonucunda şehirde sayısı gittikçe artan çok amaçlı mekanların bir yenisi Acıbadem’de açıldı. Think House özellikle yaratıcı sektördekilere hitap eden bir ortak çalışma ve etkinlik alanı. İsterseniz yaratıcı coworking alanında çalışabilir, dilerseniz Think Stage ya da Workshop alanını toplantılarınız için kiralayabilirsiniz. Günlük ya da haftalık üyelik sistemleri mevcut. Think House ayrıca hem performanslara hem de etkinliklere ev sahipliği yapan bir sanat alanı. Programlarında yer alan atölyeler farklı ilgi alanlarına sahip katılımcılara hitap ediyor. Mesela film okumaları etkinliğinde farklı yönetmenlerin sinemasını derinlemesine analiz edebilir, yaratıcı kurgu atölyesinde hikayelerinizi kağıda aktarmanın etkili yollarını öğrenebilir, Stefan Zweig atölyesinde ise günümüzde ilgi görmeye devam eden Avusturyalı yazarla haşır neşir olabilirsiniz. Yetişkinlere yönelik kurgulanmış gibi gözükse de Think House’da çocuklar da ihmal edilmemiş. Karikatür atölyesinde miniklerin mizahla erkenden tanışması mümkün. Think Stage ise ‘Kafka’nın Maymunu’ isimli oyunla 2 Şubat’ta perdelerini açacak. www.thinkhouseistanbul.com Acıb

İrlanda barlarından esinlenen Celtic Irish Sports Pub Beyoğlu’nda yerini aldı. Dönüşüme uğrayan Narmanlı Han’da açılan mekanın en eğlenceli kısmı kesinlikle dart alanı! Blues, rock ve caz türünde müziklerin çalındığı Celtic’te spor karşılaşmalarını da izleyebilirsiniz. Narmanlı Han, İstiklal Caddesi 180/A, Beyoğlu.

Askıda Ne Var 2012 yılında kurulmuş bir sosyal girişim. Gönüllü kişiler ve markalar yemek, ürün ve hizmetlerini üniversite öğrencileri ücretsiz yaralanabilsin diye askıya bırakabiliyor. Hem tanıtımınızı yapmanız hem de öğrencilere destek olmanız mümkün. www.askidanevar.com

Kadıköy çıkışlı bir sahne sanatları topluluğunun kurduğu Koma Sahnesi’nde sanatın her dalıyla buluşabilirsiniz. Buraya ayağınızı alıştırın çünkü programlarında hem tiyatro oyunları, hem sinema gösterimleri, hem de konserler var. www.komasahnesi.com Derici Zeynel Sokak 15 A, Kadıköy.

Gaming İstanbul, uluslararası bir oyun ve e-spor fuarı. Burada oyun firmalarının en yeni ürünleriyle tanışabilir, ödüllü e-spor karşılaşmalarına katılabilir ve meşhur internet yayıncılarıyla buluşabilirsiniz. GIST 2020’de bu yıl ilk defa mobil oyunlara özel tasarlanmış bir alan da var. Uzun lafın kısası, oyun tutkunları bu etkinliği kaçırmamalı. 30 Ocak-2 Şubat, Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi, 25-90 TL, www.gamingistanbul.com

Advayta Bomonti yoga, tai chi ve meditasyon gibi derslerin yanı sıra sergilere de ev sahipliği yapan bir yaşam alanı. İçinde yer alan Not Just a Bowl (NoBo), Ayurveda şifa sistemine uygun hazırlanan bir menü sunuyor. Burada bedeniniz ve ruhunuz güvence altında. İncirli Dede Caddesi Harika Sokak 4, 1.kat, Bomonti. advaytayoga.com/bomonti

Kahvenizin yanında bir tatlı huzur almaya ne dersiniz? Kalamış’taki Boter’in lezzetleri damağınızı fethedecek. Kahvaltı, brunch, atıştırmalık ve tatlılar sunan mekanın menüsünden önerilerimiz sucuk humus tost ve rafine şekersiz böğürtlenli kek. Rüştiye Sokak 30A, Kalamış. www.instagram.com/boter.kalamis  

Yılbaşı için hediye alışverişine çıkacaksanız, Feriye Kış Pazarı’na da mutlaka uğrayın. Seramikten geri dönüştürülebilir ürünlere, oyuncaktan gümüş takılara ve şallara kadar pek çok hediye seçeneğini burada bulmanız mümkün. Etkinlik kapsamında fermantasyon, ekolojik baskı ve örgü temalı atölyeler de gerçekleşiyor. 14-15 Aralık, Feriye, 12.00-20.00, giriş ücretsiz. Çırağan Caddesi 44, Ortaköy.