Time Out İstanbul editörleri

Time Out İstanbul editörleri

Articles (854)

Beca menüsüne yaz dokunuşu

Beca menüsüne yaz dokunuşu

Sırf Etiler ve civarının değil, tüm İstanbul’un en gözde yeme-içme adreslerinden biri olan Beca, serin yaz köşeleri ve sezon renkleriyle uyumlu servisiyle sıcak günlerin de vazgeçilmezi. Mekanın mutfağında bugünlerde kayısı, sishito, patlıcan ve mercan balığı gibi mevsim favorisi malzemeler öne çıkıyor. Mercan Tartar, Karides Yakitori, Wagyu Tataki, Lobster Linguine, Shishito e Aoli ve Yuzu Tuna Tartar, yaz enerjisini yükselten, popüler yeni tabaklar arasında yer alıyor. Menünün klasikleşmiş ana yemekleri ve salataları ise aromatik mevsim soslarıyla güncellenmiş. Taş fırın pizza alanı ve raw/yakitori istasyonu da tropikal tatlarla yaza uyum sağlamış. Meyvesi bol ‘Sweet Summer Dreams’ temalı tatlıları da denemeyi unutmayın. Zeytinoğlu Caddesi Yeşim Sokak 3, Etiler
Hodan mutfağının perde arkası

Hodan mutfağının perde arkası

İş dünyasında geçirdiğiniz yılların ardından gastronomi sektörüne geçiş yapmışsınız. Bu kararı nasıl aldınız? Sizi şefliğe yönelten o kırılma anı neydi? Çocukluğumdan beri yemek yapmayı çok seviyorum. Ailemdekilere gizli sürprizlerle yemekler hazırlamak ve onlara sofralar kurmak beni çok mutlu ediyordu. İşletme bölümünü bitirdikten sonra tekstil sektöründe faaliyet gösteren aile şirketimizde babamla birlikte çalışmaya başladım. Fakat aileyle çalışmak hem zor hem de kendi hayallerinin değil onların hayallerinin peşinden gidiyormuş gibi hissettiriyor. Bir süre sonra aslında hedeflediğim hayatın bu olmadığını ve beni çok da mutlu etmediğini fark edip tekrar üniversite sınavına girerek 10 yıl sonra gastronomi bölümünü kazanıp birincilikle bitirdim ve aşçı olmaya karar verdim. Bu şekilde hayatımda yeni bir kariyer başlamış oldu. Çiğdem Seferoğlu Hodan’ın menüsünü oluştururken ilhamı nereden alıyorsunuz? Türkiye çok geniş bir coğrafya. Menüyü oluştururken sadece tek bir bölgeden değil birçok bölgeden yararlanıyorum. Mevsim ve coğrafya bize neyi sunarsa onları en klasik usulüyle pişirip daha sonra üzerine modern bir yorum ekleyerek geleneksel ve moderni bir arada sunmayı çok seviyorum. Bu anlamda yurt dışı seyahatleri beni çok besliyor. Onlardan çok ilham alıyorum ve döndüğümde gördüklerimi bizim mutfağımıza uyarlamaya çalışıyorum. Bunu çok özünü bozmadan ve Türk mutfağından çok uzaklaşmadan yapmaya çalışıyorum. Bu yaz Hodan’ı Bodrum’da görmek güzel bir sürpriz oldu. Yalıkavak’ta
Better Man / Better Man: Robbie Willams’ın Hikayesi

Better Man / Better Man: Robbie Willams’ın Hikayesi

Pop müziğin en büyük isimlerinden birinin tüm inişleri, çıkışları ve bolca mizahla örülü geri dönüş hikâyesi sinemada. ‘The Greatest Showman / Muhteşem Showman’in yönetmeni Michael Gracey’nin imzasını taşıyan Better Man, Robbie Williams’ın gözünden anlatılan samimi ve eğlenceli bir yolculuk sunuyor. Çocukluk yıllarından Take That dönemine, solo kariyerindeki rekorlara ve şöhretin perde arkasındaki kırılganlıklara uzanan film, müzik tarihinin en renkli figürlerinden birinin gerçek hikâyesini ekrana taşıyor. Bu gösteri biraz göz yaşı, bolca da kahkaha vadediyor. Vizyon tarihi: 1 Ağustos
Klasikler ENKA Açık Hava Sineması’nda

Klasikler ENKA Açık Hava Sineması’nda

ENKA Açık HAva Sineması sizi beyaz perdede geçmişten günümüze uzanan bir yolculuğa davet ediyor. 1-27 Ağustos tarihlerinde Başka Sinema iş birliğiyle sunulacak programda kült yapımlar, vizyon filmleri ve yerli filmler yer alıyor. Program birkaç farklı bölümden oluşuyor. Kült filmler seçkisi kapsamında 1 Ağustos’ta ‘12 Monkeys / 12 Maymun’, 4 Ağustos’ta ‘The Usual Suspects / Olağan Şüpheliler’, 6 Ağustos’ta ‘Forrest Gump’, 8 Ağustos’ta ‘Ghost / Hayalet’, 11 Ağustos’ta ‘The Untouchables / Dokunulmazlar’, 13 Ağustos’ta ise ‘The Mask / Maske’ izlenebilir. Güncel filmler seçkisi kapsamında ise ‘Killers of the Flower Moon / Dolunay Katilleri (15 Ağustos), ‘Gladiator 2 / Gladyatör 2’ (18 Ağustos), ‘Maria’ (20 Ağustos), ‘Mukadderat’ (25 Ağustos) ve ‘Bir Cumhuriyet Şarkısı’ (27 Ağustos) gösterilecek. Yıldızların altında film keyfi yapma fırsatını kaçırmayın deriz; detaylı bilgiyi burada bulabilirsiniz.
Freakier Friday / Daha Çılgın Cuma

Freakier Friday / Daha Çılgın Cuma

‘Freaky Friday’ çılgınlığı yıllar sonra yeni bir macerayla geri dönüyor: ‘Freakier Friday’. Disney imzalı bu devam filminde, anne-kız yer değiştirme komedisi yeni kuşaklarla genişleyerek daha da katmanlı hale geliyor. Lindsay Lohan ve Jamie Lee Curtis’in ikonik rollerine geri döndüğü hikayede, bedensel değişim zinciri bu kez daha da büyüyor ve aile bireyleri arasında bir kaosa dönüşüyor. Komik, duygusal ve nostaljik bir hikaye anlatan ‘Freakier Friday’, ebeveynlik ve ergenlik üzerine eğlenceli bir bakış sunuyor. Nisha Ganatra’nın yönettiği filmin oyuncu kadrosunda Julia Butters, Sophia Hammons, Manny Jacinto gibi isimler de yer alıyor. Vizyon tarihi: 8 Ağustos
The Bad Guys 2 / Kim Demiş Kötüyüz Diye? 2

The Bad Guys 2 / Kim Demiş Kötüyüz Diye? 2

Macera, komedi ve aksiyon dozu yüksek ‘The Bad Guys’ (2022) başarılı olunca, devam filminin çekilmesi de kaçınılmaz oldu. DreamWorks Animation’ın sevilen animasyon serisinin devamı olan ‘The Bad Guys 2’ ailecek izlenmeye uygun keyifli bir komedi ve macera filmi. İlk filmde kahramanlığa giden yolda istemeden de olsa iyi olmanın tadını alan Bay Kurt ve çetesi, bu kez daha da büyük bir karmaşanın içine çekiliyor. Yeni düşmanlar, sürpriz müttefikler ve hızlı tempolu bir hikaye sunan film, mizah ve aksiyon dengesini korurken, suçla arası bozulmuş kahramanlarımızı da yeni bir sınavın içine çekiyor. Pierre Perifel ve JP Sans’in yönettiği animasyon komedi, sinemada ailecek keyifli vakit geçirmek için ideal. Vizyon tarihi: 1 Ağustos
The Naked Gun / Çıplak Silah

The Naked Gun / Çıplak Silah

Efsanevi Leslie Nielsen’in izinden giderek Frank Drebin Jr. karakterine hayat veren Liam Neeson, FBI’lı dedektifin oğlu olarak geri dönüyor. Yönetmen koltuğunda Akiva Schaffer’in oturduğu filmin senaryosu ise Dan Gregor ve Doug Mand’a ait. Serinin klasik karakterlerine Pamela Anderson, Paul Walter Hauser ve Kevin Durand gibi isimlerin eşlik ettiği devam filmi, modernize edilmiş mizah ve aksiyon anlatısıyla dikkat çekiyor. 80’li ve 90’lı yılların kült Naked Gun komedilerini özlediyseniz, Frank Drebin Jr.’ın maceraları sizin için biçilmiş kaftan. Vizyon tarihi: 1 Ağustos
Bodrum'un kalbinde yeni bir mekan

Bodrum'un kalbinde yeni bir mekan

Marinanın tam karşısında, Bodrum’un kalbinde yeni bir buluşma noktası doğdu: Karma. Güneşin Ege kıyılarından usulca çekildiği o büyülü saatlerde hayat bulan bu zarif mekan, yalnızca bir restoran değil; dört mevsim yaşayan, ruhu olan bir deneyim alanı. Karma’nın mutfağında her tabak bir hikaye anlatıyor. Bodrum ve çevresindeki küçük üreticilerle kurulan birebir ilişkiler sayesinde hem lezzet hem de sürdürülebilirlik ön planda. Menü, mevsimsel ritimle şekilleniyor; tanıdık Ege tatları, sade ama çarpıcı dokunuşlarla yeniden hayat buluyor. Mesela klasik bir gambilya fava, karamelize soğan ve kıtır garnitürlerle başka bir boyuta taşınıyor. Ya da saganaki peyniri, Bodrum mandalinasıyla buluşarak dört mevsimi tek bir lokmaya sığdırıyor. Menüdeki her dokunuş; nostaljiyle bugünü, sadelikle inceliği, teknikle duygu arasındaki hassas dengeyi yansıtıyor. Karma Pilavı gibi yan tabak görünümlü sürprizler ise çoğu zaman sofranın başrolünde. İç mekan, Bodrum’un ışığından ilham alarak tasarlanmış. Ahşap, taş ve sıcak dokularla kurulan yalın ama karakterli atmosfer, yaz-kış yaşayan bir hissiyat yaratıyor. Modüler açık alanlar, sabah kahvaltısından gece DJ setlerine kadar her ana uyum sağlıyor. Ve evet, müzik burada da başrolde: Canlı performanslar ve gecenin ritmini yükselten DJ’lerle Karma, sadece damağınıza değil ruhunuza da hitap ediyor. Yıl boyunca açık olan bu zarif ve samimi adres, hem müdavimlerine hem de Bodrum’un ruhunu keşfetmek isteyenlere sesleniyor. Karma’da geçen her an, yeniden
Tasarım ürünlerin adresi: Gusina Market

Tasarım ürünlerin adresi: Gusina Market

Sarıyer’in size kendinizi evinizdeymiş gibi hissettiren pizzacısı Gusina’nın artık kendine ait bir mağazası var: Gusina Market. Burayı sadece bir alışveriş alanı olarak tanımlamak haksızlık olur, zira Gusina Market estetik ve fonksiyonelliği bir araya getiren ilham dolu bir alan. Burada hem sofralarınızı güzelleştirecek hem de stilinize renk katacak pek çok ürün bulabilirsiniz. Gıda, seramik ve giyim gibi farklı kategorilerdeki tasarım harikası ürünler, günlük yaşamınızı yaratıcı dokunuşlarla heyecan verici kılacak. Biz üzerinde ‘Mucho Gusto’ yazan seramik kupaya bayıldık; kahve içmenin keyfini katbekat artıran bu ürün el yapımı olmasıyla da öne çıkıyor. 'A Slice of Good Life' mottosuyla dikkat çeken Flama Design House tasarımı tişörtler, 'Masa Madre' illüstrasyonlu bez çanta ve kırmızı renkli şapka ise Gusina Market’ın ürün yelpazesindeki diğer favorilerimiz. Siz de bir sonraki Gusina ziyaretinizde Gusina Market’a uğramayı unutmayın. Dilerseniz beğendiğiniz ürünleri buradan da sipariş edebilirsiniz. Kilyos Caddesi 246, Ormanada Sitesi, Sarıyer
SushiCo’dan yaz lezzetleri

SushiCo’dan yaz lezzetleri

Uzak Doğu mutfağına tutkunsanız, SushiCo’nun menüsünü mutlaka ezbere biliyorsunuzdur. Nefis lezzetlerden oluşan bu meniye şimdi yaza uygun ferahlatıcı seçenekler eklendi. Katsu Sando, Papaya Salata, Chinese Pancake, Shitake Mantarlı Deniz Tarağı, Dana Etli Çıtır Bun, Bulgogi Bun, Dana Etli Ramen, Scallop Roll, Volcano Roll, Mini Sushi Tacolar, Sweet Roll, Tavuklu Rabokki, Eggplant Rocket ve Çıtır Patlıcanlı Tavuk gibi lezzetlerle kültürler arası bir lezzet yolculuğuna çıkabilirsiniz. Özellikle papaya, havuç, yer fıstığı ve lime-fish sosuyla hazırlanan Papaya Salata ve canımız sebzeli börek çektiğinde söylediğimiz Chinese Pancake’i tavsiye ederiz. Tavuk panko, kırmızı soğan turşusu, misolu tereyağı, Frenk soğanı ve Japon sütlü ekmeğin harmanlandığı Katsu Sando da mutlaka denenmeli. Soya yaprağıyla sarılmış Nutella, muz, çilek, elma ve armutla hazırlanan Sweet Roll ise tatlı ihtiyacını karşılamak için birebir.
Sanat doğayla buluşuyor

Sanat doğayla buluşuyor

Kaz Dağları'nın muhteşem doğasında, sanatın alışılagelmiş kalıplarını zorlayan bir deneyim sizi bekliyor. Simurg Inn ve x-ist iş birliğiyle gerçekleşen ‘Walls Embraced’ sergisi, 11 çağdaş sanatçının eserlerini Aristoteles’in izinden giderek, doğayla iç içe bir mekanda izleyiciyle buluşturuyor; böylece Simurg Inn’in taş duvarlı odaları, ahşap terasları ve ortak alanları sanatla yeniden şekilleniyor. Kentten uzak, doğa ve tarihle çevrili bir atmosferde, sanatla olağan yaşamı bir araya getiren bu sergide x-ist sanatçılarından Ali Bilge Akkaya, Ansen, Aylin Zaptçıoğlu, Burçin Başar, Merve Atılgan, Metin Alper Kurt, Murat Palta, Seda Hepsev, Serkan Yüksel, Tayfun Gülnar ve Tuba Şamlı’nın eserleri yer alıyor. Politik göndermelerden mitolojik anlatılara uzanan bu seçki, eserlerin doğal çevreyle etkileşime girerek anlamlarını dönüştürdüğü bir hikaye sunuyor. Yolunuz bu yaz Kaz Dağları’na düşerse, mutlaka Simurg Inn’e de uğrayın.

Listings and reviews (1)

Licorice Pizza

Licorice Pizza

5 out of 5 stars
La película más soleada de Paul Thomas Anderson hasta ahora es este palimpsesto del valle de San Fernando con tantas burbujas que prácticamente sale de la pantalla. El mayor golpe de 'Licorice Pizz'a, sin embargo, es su casting. Alana Haim, del grupo Haim, es Alana Kane, de 25 años, una asistente de fotógrafa desconcertada de encontrarse con Gary Valentine, un estudiante de secundaria diez años menor que ella. Es un actor infantil con una comedia de éxito a su nombre y unos niveles de autoconfianza proporcionales. La otra estrella es el escenario: aquí el valle está bañado por la luz del sol y la nostalgia agridulce. Pero 'Licorice Pizza' no es una carta de amor al sitio: la familia judía ortodoxa de Alana (interpretada por otros miembros de la familia Haim) no es precisamente liberal. Con la ayuda de la delicada partitura de Jonny Greenwood, Anderson pinta un cuadro a veces melancólico y cada escena ofrece una nueva actuación para disfrutar y reír de lo lindo. Cuando, más tarde, 'Licorice Pizza' se adentra en las maquinaciones del Hollywood de los años 70, las risas las proporcionan Bradley Cooper y Sean Penn. Los veteranos amenazan con robar el espectáculo a los protagonistas más jóvenes, pero 'Licorice pizza' es una película que no se puede robar. Simplemente, galopa con una energía ilimitada. Como 'Movida del 76', de Richard Linklater, Paul Thomas Anderson ha contado una historia norteamericana de los años 70 sobre la mayoría de edad que hace que la América post-Vietnam p

News (491)

Büyükada'da harika bir sergi

Büyükada'da harika bir sergi

Heybeliada'yı daha yakından tanımak ister misiniz? Öyleyse Büyükada'da bulunan Adalar Müzesi'ndeki 'Saltanattan Cumhuriyete Heybeliada Notları' sergisini kaçırmayın. 19. yüzyıl ortalarından 1960’lara uzanan sergide nadir fotoğraf, kartpostal ve efemeralardan oluşan bir seçki sunuluyor. Sergi sizi kâh 1916 yılında Heybeli’de bir kış gününe götürecek kâh kedisi kucağında romanını okuyan Hüseyin Rahmi'nin köşküne götürecek. Halil Gökman koleksiyonundan derlenen seçkiyi 28 Haziran'dan itibaren görebilirsiniz. Serginin açılış kokteyli 28 Haziran Cumartesi günü saat 19.30'da gerçekleşecek. Adalar Müzesi: Yılmaztürk Caddesi 177, Büyükada Saltanattan Cumhuriyet’e Heybeliada
29. İstanbul Tiyatro Festivali'nin ilk sürprizleri

29. İstanbul Tiyatro Festivali'nin ilk sürprizleri

20 Ekim-22 Kasım 2025 tarihleri arasında düzenlenecek 29. İstanbul Tiyatro Festivali, Türkiye’den ve dünyadan birçok çarpıcı yapımı tiyatroseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor. Festivalin açılış gösterisi ise bu yıl ‘Scapino Ballet Rotterdam: Katedral, Arvo Pärt’le Bir Akşam’ olarak belirlendi. Avrupa’nın gözde koreografı Marcos Morau’nun Hollanda’nın köklü dans topluluklarından Scapino Ballet Rotterdam ile yaptığı iş birliğinin sonucu olan ‘Katedral, Arvo Pärt ile Bir Akşam’ güçlü estetiğiyle öne çıkan bir eser. Arvo Pärt’in büyülü müziklerini de hesaba kattığımızda, uzun süre hafızalardan çıkmayacak bir performansın bizi beklendiğini söyleyebiliriz. Bu eseri 20-21 Ekim’de izleyebilirsiniz. Küratörlüğünü Mehmet Birkiye’nin üstlendiği festivalin açıklanan bir diğer gösterisi ise ‘Biz Kimiz?’. Fransız-Katalan topluluk Baro d’evel’in dansçıları, müzisyenleri, oyuncuları, akrobatları, seramikçileri ve clown’ları sahnede bir araya getiren bu gösterisi 22-23 Ekim’de sahnelenecek. Her iki gösterinin biletlerini Passo’dan temin edebilirsiniz. Festival programının tamamı Eylül ayında açıklanacak.
Oto Sanayi’de sanat nasıl olur?

Oto Sanayi’de sanat nasıl olur?

İstanbul’un kültürel haritasına alternatif bir soluk getiren AOS51, Maslak’taki Atatürk Oto Sanayi Sitesi’nin 51. Sokağı’nda, beş katlı özel bir yapıda konumlanıyor. Sanatı, şehrin alışılmış sınırlarının dışına taşıyan bu girişim, sanayi bölgesinde konumlanarak dönüşümün ve yaratıcılığın somut bir örneğini sunuyor. AOS51’in dış cephesinde İstanbulluların gayet iyi tanıdığı sokak sanatçısı Cins’in yaptığı bir grafiti dikkat çekiyor. Bu eser, sanayi bölgesinin sert dokusunu sanatla yumuşatarak, mekanın dönüşümünü ve yaratıcı vizyonunu Oto Sanayi’ye yolu düşen herkese aktarıyor. AOS51’in ilk sergisi olan ‘Kompleks’i ise Haziran sonuna dek her çarşamba, cuma ve cumartesi günü 11.00-20.00 saatlerinde ziyaret edebilirsiniz. Küratörlüğünü Ceren ve Irmak Arkman’ın üstlendiği sergi, mekanın sanayi kimliğinden ilhamla oluşturulan çok katmanlı bir anlatı sunuyor. İstanbul’un önde gelen sokak sanatçılarından Cins, 2023’ten bu yana ürettiği ve daha önce sergilenmemiş eserlerini ilk katta izleyiciyle buluşturuyor. Aslı Aydemir’in seramik ve buluntu objelerle oluşturduğu yerleştirmeler ikinci katta yer alırken; üçüncü katta Çağla Çağlar, Emre Köktaş ve Ci Demi’nin sanayi bölgesinde çektiği fotoğraflardan oluşan bir seri sizi bekliyor. AOS51’nin sanatı daha erişilebilir, katılımcı ve şehir dokusuna entegre hale getirme vizyonuyla gerçekleştireceği gelecek projeleri merakla bekliyoruz. Atatürk Oto Sanayi, 51. Sokak No:16, Maslak www.aos51.com
Kup griye günü kutlu olsun!

Kup griye günü kutlu olsun!

İstanbul’un klasikleşen mekanlarını sıralamaya kalksak, ilk akla gelenlerden biri kuşkusuz Baylan olurdu. Yıllardır kalitesinden ödün vermeyen ve şehrin farklı noktalarında şubeleri olan Baylan ile özdeşleşen en meşhur lezzet ise tabii ki kup griye tatlısı. İlk diplomalı pastacı akademisyeni Harry Lenas’ın imzasını taşıyan ve 1950’lerden bu yana Baylan ile anılan kup griye, daima doğal malzemeler kullanılarak el emeğiyle hazırlanıyor. Lezzetini de kuşkusuz malzemelerinin kalitesiyle doğallığına ve yapımında sarf edilen emeğe borçlu. Bal badem, karamel sos, krem şanti, vanilyalı ve karamelli dondurma eşliğinde, Antep fıstığı ve kedi diliyle servis edilen bu özgün tatlı, yurt dışından İstanbul’a gelen misafirlerimize de mutlaka tattırdığımız lezzetlerden biri. Baylan’da son birkaç yıldır haziran ayının ilk cuması Kup Griye Günü olarak kutlanıyor. Bu yıl bayramın ilk gününe denk gelen Kup Griye Günü’nde Baylan’ın Kadıköy, Bebek, Galataport ve Kız Kulesi şubelerinde 15.00-19.00 saatleri arasında herkese kup griye ikramı olacak. Yolunuz düşerse, afiyet olsun!
Gelenekselin asi dönüşümü: ‘Paby’s Garage’

Gelenekselin asi dönüşümü: ‘Paby’s Garage’

Tuğberk Selçuk ve GLEM Studio’nun ortak imzasını taşıyan ‘Paby’s Garage’, İstanbul’un gözde lokasyonlarından Ulus’taki ARS Garaj’da sanatseverlerle buluşuyor. 22 Haziran’a kadar görülebilecek sergi, bir otomobil galerisini alışılmışın dışına çıkarak bir sergi mekanına dönüştürüyor. Metal heykeller ile çini sanatını bir araya getiren bu proje, klasik ile moderni, zarafet ile başkaldırıyı yan yana getiriyor. Sergide GLEM Studio’nun kurucuları Sanem Vardar İkili ve Simge Selçuk’un sınırları zorlayan çini tasarımları ile Tuğberk Selçuk’un verdiği mesajlarla dikkat çeken metal heykelleri bir araya geliyor. Bu iki farklı malzeme arasında kurulan denge, serginin en çarpıcı yanlarından biri. Geleneksel motifler, arabesk tınılar ve sokak estetiğiyle harmanlanan bu üretim dili, hem tanıdık hem de taze bir görsel atmosfer sunuyor. Paby’s Garage Sergiye adını veren ‘Paby’ ise sadece bir kelime oyunu değil; aynı zamanda asi ruhlu bir maskot. ‘Playboy’ kültüründen devşirilmiş bir figür olarak tavşan, bu kez orta parmağını kaldırıyor ve sistemin kendisine dayattığı kimlikleri reddediyor. ‘Paby’s Garage’, sadece bir sergi değil; çiniyle metalin, geçmişle bugünün, eleştiriyle estetiğin kesiştiği çarpıcı bir deneyim. Ulus’a yolunuz düşerse ya da yalnızca sergiyi görmek için birkaç saatinizi ayırabilir, ‘Paby’s Garage’ın güzelliklerini görebilirsiniz.
Dünyanın en büyük holografik hayvanat bahçesi İstanbul’da

Dünyanın en büyük holografik hayvanat bahçesi İstanbul’da

Dünyanın en büyük holografik hayvanat bahçesi ve dijital deneyim merkezi DigiZoo, Mall of İstanbul’da kapılarını açtı. 1.500 metrekarelik bir alana kurulan DigiZoo 50’den fazla canlı türü, sanal gerçeklik deneyimleri ve etkileşimli sergilerle hem çocukları hem de yetişkinleri müthiş bir yolculuğa çıkarıyor. Çeşitli görüntüleme teknolojileri ve yapay zeka algoritmalarının birleşimiyle oluşturulan bu sürükleyici ve etkileşimli holografik dijital hayvanat bahçesi, tarih öncesi canlılardan günümüz hayvanlarına uzanan etkileşimli sergilere ev sahipliği yapıyor. İklim krizine dikkat çekmek amacıyla tasarlanmış dijital enstalasyonlar da oldukça etkileyici. DigiZoo’nun 2025 yılında 160 bin ziyaretçiyi ağırlaması bekleniyor. DigiZoo, Mall of İstanbul’da: Süleyman Demirel Bulvarı 7, Başakşehir
Nefis bir yemek kitabı

Nefis bir yemek kitabı

Sırmaison markasının kurucularından Rosella Ennekavi Karabacak, sofra sanatından ev dekorasyonuna uzanan alanlardaki tecrübesini yansıttığı 'Beyaz Kiraz Reçeli' kitabıyla karşımızda. Karabacak’ın derlediği tarifler, Hülya Ekşigil’in anlatımıyla Sefarad mutfağının zarif ve köklü geleneklerini evlere taşıyor. Türk mutfağının ikram kültürü ve İstanbul’un özgün tatlarıyla harmanlanan tarifler hem geleneksel hem de günümüz mutfaklarından izler taşıyor. Adını Rosella Karabacak’ın annesi Ester Ennekavi’nin beyaz kiraz reçelinden alan kitapta pırasa köftesi, erikli balık gibi ilginç tarifler bulabilirsiniz. Kitap ayrıca İstanbul’un çok kültürlü sofra geleneğine dair önemli bir mutfak hafızası sunuyor ve Ester Ennekavi’nin yıllar boyunca dostlarını ağırladığı sofralardan süzülen, kuşaktan kuşağa aktarılan aile tariflerini bir araya getiriyor. Mutfakta fazla deneyiminiz olmasa bile kitaptaki az malzemeli tarifleri kolaylıkla uygulayabilirsiniz. 'Beyaz Kiraz Reçeli’, Minoa ve Sırmaison mağazalarında satışta. Beyaz Kiraz Reçeli
Oyun yazarlığına mı meraklısınız?

Oyun yazarlığına mı meraklısınız?

Ödüllü oyun ve roman yazarı Rok Vilcnik’ten oyun yazarlığının inceliklerini öğrenmek ister misiniz? İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Çağdaş Gösteri Sanatları Merkezi (ÇGSM) ve TheaterIST iş birliğiyle gerçekleşen Çağdaş Oyunda Absürt Komedi Yazarlığı atölyesini kaçırmayın. Slovenya tiyatrosunun dünya tiyatrosuna kazandırdığı yazar Rok Vilcnik’in atölyesi 14, 15 ve 16 Nisan’da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi stüdyolarında 11.00-14.00 saatlerinde gerçekleşecek. Kontenjan sınırlı olduğu için katılmak isteyenlerin 8 Nisan Salı günü saat 18.00'e kadar kısa öz geçmişleriyle birlikte katılım taleplerini cgsm.atolye@ibb.gov.tr adresine e-posta yoluyla iletmeleri gerekiyor. Bir yazar algısıyla absürdün izine düşme ve anlamın çatlaklarındaki zıtlıklar arasında dolaşma fırsatı son derece ilgi çekici; bu fırsatı iyi değerlendirin.
Dünya için bir saatinizi ayırın

Dünya için bir saatinizi ayırın

WWF'in (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) çağrısıyla her yıl Mart ayında küresel katılımla düzenlenen Dünya Saati, bu yıl 22 Mart Cumartesi akşamı 20.30-21.30 saatleri arasında gerçekleşecek.  Dünyanın dört bir yanındaki anıtlar ve kurumlar derinleşen doğa kayıpları konusunda farkındalık yaratmak için 20.30-21.30 saatlerinde dış aydınlatmalarını kapatacak. Ülkemizde de WWF-Türkiye'nin (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) öncülük ettiği etkinlik kapsamında her yıl olduğu gibi anıtların, kurumların, statların ve evlerin ışıkları bir saatliğine kapatılacak. Bu yıl 19'uncusu düzenlenecek etkinlik kapsamında siz de, Dünya Saati sayfasından seçeceğiniz ya da bizzat kurgulayacağınız gezegen dostu etkinliklerle Dünya Saati'ne katılabilirsiniz.
Markiz’e Pilevneli dokunuşu

Markiz’e Pilevneli dokunuşu

Markiz Pastanesi, İstanbul’un kültür tarihine damgasını vurmuş, zarafeti ve lezzetiyle yıllar boyunca hafızalarda yer etmiş eşsiz bir buluşma noktası. İlk olarak 1838’de Lebon Pastanesi adıyla açılan mekan, lezzetlerinin yanı sıra Art Nouveau unsurlar içeren mimarisiyle de şehrin kültürel hafızasında önemli bir yere sahip. 1980 yılında Şark Aynalı Pasajı’nın satışa çıkarılmasıyla kapılarını kapatmak zorunda kalan Markiz, uzun bir aradan sonra 2003’te restore edilip yeniden açılmıştı. Ancak eski ihtişamına bir türlü kavuşamayan mekan 2016 yılında yeniden kapandı. 2023’te Mehmet Erkul ve Tekin Esen tarafından devralınan Markiz, bugünlerde yeniden hayat bulma yolunda ilerliyor. İleri bir tarihte kapılarını tekrar açmaya hazırlanan mekan, restorasyon öncesi Pilevneli’nin ev sahipliğinde sanatsal bir durak olarak yeniden nefes almaya başlıyor. Markiz’de 23 Mart’a dek :mentalKLINIK’in ‘Dehşetli Güzel’ performansını görebilirsiniz. :mentalKLINIK, Markiz’in tarihi atmosferinde güncel buluşmalara yer açan, zamansız bir mikroklima yaratıyor. :mentalKLINIK’in Tuğana Okan Nalçacı (Cutie Cake Co) ile hazırladığı ‘Dehşetli Güzel’ kutlama pastası ve Orkun Şentürk ile ürettiği ‘Hayalet Parıltılar’ ses enstalasyonu; mekandaki dedikoduları, söylentileri, güncel tartışmaları ve sosyal ritüelleri, yeniden şekillendiriyor. Betonlaşmış yaşamlarımızın bir kutlama pastasına dönüştüğü bu deneyim izleyiciyi mükemmeliyetin çözüldüğü, bir parti sonrası atmosferine, melankoli ve anlamsız mutluluk arasınd
Ücretsiz müze keşfi

Ücretsiz müze keşfi

İBB Kültür AŞ’ye bağlı müzeler 29 Mart tarihine dek iftardan sonra gece 12.00’ye kadar yerli Türkiye vatandaşlarını ücretsiz ağırlıyor. Yerebatan Sarnıcı, Şerefiye Sarnıcı, Panorama 1453 Tarih Müzesi ve Miniatürk’ü kapsayan kampanyadan yararlanmak için müze girişlerinde Radar Türkiye uygulaması üzerinden alabileceğiniz kare kodu göstermeniz yeterli. Müzelerin haftanın bazı günleri erken kapanabildiğini de not düşelim. Plan yapmadan önce gitmek istediğiniz müzenin sosyal medya hesabından duyuruları takip etmenizi öneririz. Müzelerin Ramazan ayına özel hazırladığı etkinlikleri ise buradan inceleyebilirsiniz.
İstanbul Caz Festivali biletleri satışa çıkıyor

İstanbul Caz Festivali biletleri satışa çıkıyor

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), uzun yıllardır Temmuz ayında İstanbul’u bir caz sahnesine dönüştürüyor. Bu yıl 1-17 Temmuz tarihlerinde 32’ncisi gerçekleştirilecek İstanbul Caz Festivali, bir kez daha klasiklerden yenilikçi stillere uzanan bir programla karşımıza çıkıyor. Cazın özgürleştiren doğasından ilham alan sanatçıları ve cazın geleceğine yön verecek genç yetenekleri festival kapsamında dinleme şansı bulacağız. 17 gün boyunca 40’a yakın konserde usta isimlerden yeni keşiflere 200’ü aşkın yerli ve yabancı sanatçıyı ağırlayacak olan festivalin biletleri 11 Mart Salı İKSV’nin Lale Kart üyeleri için başlayacak indirimli ve öncelikli satış döneminin ardından 14 Mart Cuma günü genel satışa çıkıyor. Caz tutkunlarına duyurulur!