Time Out İstanbul editörleri

Time Out İstanbul editörleri

Articles (931)

Zuma’nın yeniliklerini keşfettiniz mi?

Zuma’nın yeniliklerini keşfettiniz mi?

Çağdaş Japon mutfağının dünyaca ünlü temsilcisi Zuma, bu ara heyecan verici yenilikleriyle gündemde. Şehrin prestijli buluşma noktalarından biri olan Zuma, yenilenen menüsünün yanı sıra özel müzik serisiyle de adından söz ettiriyor. Bu sezon Zuma İstanbul’da müzik programına canlı perküsyon performansları eşlik ediyor. Perküsyonist Serisi kapsamında düzenlenen özel gecelerde DJ performansları canlı perküsyonla tamamlanıyor. Dünyanın dört bir yanındaki Zuma restoranlarından ilham alan Zensekai Menüsü ise Zuma’nın küresel kimliğini miksoloji dünyasına taşıyor. Menüdeki her bir seçenek farklı bir şehirden ilham alıyor. Hong Kong’un zarafetini, Mykonos’un ışıltısını, Roma’nın kozmopolit enerjisini, Bangkok’un canlı dinamizmini, Maldivler’in huzurlu cazibesini ve İstanbul’un eşsiz karakterini bu menüde bulabilirsiniz. Uluslararası bir lezzet yolculuğuna hazır olun. Mutfak kısmında ise Zuma her zaman olduğu gibi malzeme odaklı yaklaşımını sürdürüyor. Beef gyoza (lahana ve shiitake mantarıyla), Otoro el rulosu (oscietra havyarı ve siyah trüf ile) ve Wasabi nori ile servis edilen dana tartar, menünün öne çıkan yenilikleri arasında. Executive Şef Emrah Orak’ın dokunuşlarıyla hazırlanan bu lezzetlerle Japon izakaya tarzının modern halini deneyimleyebilirsiniz. Zuma İstanbul, İstinyePark’ın açık alanında. Detaylı bilgi ve rezervasyon için: (0212) 236 22 96, www.zumarestaurant.com/en/istanbul
Hattın ucunda: Ayşe Aydoğan

Hattın ucunda: Ayşe Aydoğan

Ayşe Aydoğan, fotoğraftan yaptığı resimlerinde nostalji, kişisel anlatıların hafızası, kişisel objeler, alanlar ve ritüeller bağlamında oluşan kimlik kurgusuna yoğunlaşıyor. Gündelik nesneleri, hatıralarının atmosferini çağrıştıran anları kaydediyor. Bu kadrajları, hayatını oluşturan kişileri ve nesneleri hatırlamak ve saklamak amacıyla kendisi ve çevresi için resmediyor. Bilkent ve Sabancı Üniversitesi mezunu Aydoğan, bu yılki Mamut Art Project’in merak uyandıran sanatçılarından biri. Sanata başlama hikayenizi kısaca anlatır mısınız? İlk ilhamınız neydi? Ortaokul ve liseden beri resim ve çizime ilgim vardı. Özellikle natürmort ve portre resimlerine bakmayı hep çok sevdim. Lisansta sanat okuduktan sonra yıllarca resim yapmadım çünkü beni herkesten ayıracak anlamlı bir dert bulamadığımı düşünüyordum. Çok sonradan önemli bir şey söyleme derdim olmadan, kendim için resim yapmaya başladım. Yağlı boyanın hem duruşunu hem de sürecini çok seviyorum ve resme geri dönüşüm de bu tekniğe dair bir merakla oldu diyebilirim. Resimlerinizde nostalji, kişisel hafıza ve günlük ritüeller önemli bir yer tutuyor. Mamut Art Project’in sunduğu görünürlük alanının genç bir sanatçı olarak pratiğinize nasıl bir katkı sağlayacağını düşünüyorsunuz? Mamut'a başvurmadan önce resimlerimi bir yerde sergileme düşüncem yoktu. Kendime ve çevreme yönelik çalışıyordum. Mamut'a katılıyor olmak beni çok heyecanlandırdı çünkü aslında dışarıdan çok etkilenen ve onunla motive olan biriyim. Mamut başvurusu ve takip e
Priceless Platformu ile Rutinin Dışına Çıkın

Priceless Platformu ile Rutinin Dışına Çıkın

Hayatın sıradan anlarından sıyrılın ve Mastercard’ın global platformu Priceless ile unutulmaz deneyimlerin kapısını aralayın. Sporun, sanatın, gastronominin, seyahatin ve eğlencenin sunduğu ayrıcalıkları keşfedin; her anınızı özel kılın. www.priceless.com’a ücretsiz üye olarak şehirde ve dünyada sizi bekleyen eşsiz fırsatları keşfedin. En sevdiğiniz sanatçının performansını yakından izleyin, şehrin gizli kültür rotalarını yeniden keşfedin, Michelin yıldızlı şeflerle aynı masada tadım yapın veya sahnede ve galeride sanatın büyüsüne kapılın. Renkli bir dünyanın kapılarını aralamak ve özgün deneyimlere adım atmak için priceless.com’u ziyaret edin.   Sıra dışını keşfedin Ödeme teknolojileri alanında dünyanın önde gelen kuruluşu Mastercard, 25 yılı aşkın süredir priceless Platformu’yla 40’tan fazla ülkede kart sahiplerinin kalbine dokunuyor. Priceless platformunun Türkiye’de kültür, sanat, eğlence, gastronomi, alışveriş, seyahat ve spor gibi çeşitli ilgi alanlarına hitap eden içerikleriyle 2025 yılı tam anlamıyla eşsizdi. Mastercard priceless   Prof. Emrah Safa Gürkan’la tarih, kültür ve gastronomi bir arada 2025 yılı boyunca farklı tarihlerde gerçekleşen ve her biri günler öncesinden tükenen Topkapı Sarayı Müzesi turunda Mastercard kart sahipleri, tarihçi Prof. Emrah Safa Gürkan rehberliğinde Topkapı Sarayı’nın görkemli dünyasını keşfetti. Katılımcılar, tarihçi Emrah Safa Gürkan eşliğinde Osmanlı padişahlarının yaşamına, dönemin bilinmeyen hikâyelerine ve saray hayatının detayl
Hattın ucunda: Kosta Kortidis

Hattın ucunda: Kosta Kortidis

‘Bayanlar Baylar Dario Moreno: Bir Gazino Hikayesi’ geçtiğimiz sezonlarda da sahnelerdeydi. 2025–2026 sezonuna hazırlanırken oyunda ne gibi değişiklikler yaptınız? Oyun yeni sezona hazırlanırken önce şunu kendime sordum: “Bu hikaye seyircinin kalbinde nasıl yeniden doğmalı?” Dario Moreno’nun şarkıları, coşkusu ve kırılganlığı zaten oyunun omurgasıydı; fakat zaman her metni yeniden yoğurur. Bu sezon sahnenin ritmini biraz daha nefes alan, biraz daha seyirciye dokunan bir forma taşıdım. Bazı sahneleri rafine ettim, bazı geçişlerde seyircinin duygusal yolculuğunu daha görünür kılacak küçük dramaturjik köprüler kurdum. Işık tasarımında daha sinematografik bir yaklaşım tercih ettik—çünkü Moreno’nun hayatı da bir film gibi, anlık parlamalarla gölgelerin dans ettiği bir evrende akıyor. Müzikal yapıyı da güçlendirdik. Şarkıların yerleşimini hikâyenin duygu akışına daha organik bir çizgide oturttuk. Yeni düzenlemelerle bazı melodilerin altındaki hüzün daha belirginleşti; bazı bölümlerdeyse Dario’nun efsanevi neşesi daha taşkın bir hâle büründü. Oyun artık yalnızca hatırlanan bir anı değil, yeniden yaşanan bir ‘an’ hissi taşıyor. Seyircinin salondan çıkarken zihninde kalması için kurduğumuz bu tazelenmiş dünya, Moreno’nun ruhunu bugünün ritmiyle buluşturuyor. Oyunu sadece izlenen bir performans değil, seyircinin bir masaya davet edildiği bir deneyim olarak tanımlamak mümkün. Bu yaklaşımın çıkış noktası neydi? Benim için tiyatro hiçbir zaman sahne ile seyirci arasına çekilmiş görünmez b
Hattın ucunda: Aslı Bekiroğlu ve Tolga Güleç

Hattın ucunda: Aslı Bekiroğlu ve Tolga Güleç

‘Sil Baştan’ günümüz ilişkilerindeki değişim ve kabullenme süreçlerini sorguluyor. Siz oyunun bu temel sorusuna nasıl yaklaşıyorsunuz: Sizce bir insanın değişmesi ne kadar mümkün? Tolga Güleç: Aslında iki ayrı karakterin bir arada, bir “uyum” içinde yaşayabilmesi için değişim gerekli mi, yoksa bir ilişkiyi sürdürebilmek için çiftler birbirini olduğu gibi mi kabul etmeli? Oyun tam olarak bunu soruyor. Değişmek mi gerekir, yoksa kabullenmek mi? ‘Sil Baştan’ bu sorunun cevabını seyirciye sorgulatıyor ve cevabı da sonunda tamamen seyirciye bırakıyor. Aslı Bekiroğlu: Bence insan değişir ama bir başkası istedi diye değil. Değişim biraz acıyan bir yerden gelir; fark ettiğin, yüzleştiğin bir andan. Oyunda da aslında tam bunu görüyoruz. Su, değişimi ilişkisini kurtarmak için dışarıdan bir “müdahale” gibi kullanmaya çalışıyor. Ama benim yaklaşımım daha farklı: İnsanın dönüşümü çok içeriden bir mesele… Birinin istediği versiyonuna girmek değil, kendi hakikatini bulma serüveni. Ve komik olan, en çok da kendimizi değiştirmeye çalışırken farkında olmadan başkalarını değiştirmeye çalışıyoruz. Bu oyunda yer almaya nasıl karar verdiniz, sizi çeken neydi? Karakterinizle ilk tanıştığınızda sizde nasıl bir izlenim bıraktı? Tolga Güleç: Metni ilk okuduğumda çok içten buldum. Hiçbir karakter kendini gizlemiyor, herkes olduğu gibi. Ateş de öyle; dürüst ama hatalı, zeki ama dağınık, kırılgan ama bunu saklamaya çalışıyor. O çelişki çok insani geldi bana. O yüzden bu hikayenin içinde olmak istedim. Çü
Ella Mccay

Ella Mccay

James L. Brooks’un 13 yıl aradan sonra sinemaya dönüşünü müjdeleyen Ella McCay, hem siyaset sahnesinin hem de aile hayatının karmaşık dengelerini ele alan bir dram ve komedi. Film, 34 yaşındaki vali yardımcısı Ella McCay’in (Emma Mackey) hikayesine odaklanıyor. Akıl hocası konumundaki valinin üst düzey bir göreve atanmasıyla Ella, kendini beklenmedik bir anda iktidarın eşiğinde buluyor. Kamu hizmetine olan inancı, ailesine duyduğu sorumluluk ve kişisel değerleri arasında sıkışan Ella, idealizminin sınandığı zorlu bir yolculuğa çıkıyor. Emma Mackey’e filmde Jamie Lee Curtis, Jack Lowden, Kumail Nanjiani, Ayo Edebiri, Rebecca Hall ve Woody Harrelson gibi isimlerin yer aldığı bir oyuncu kadrosu eşlik ediyor. Brooks’un senaryosunu da kaleme aldığın filmin müzikleri ise Hans Zimmer’e ait. Vizyon tarihi: 12 Aralık
Five Nights at Freddy’s 2 / Freddy'nin Pizza Dükkanında Beş Gece 2

Five Nights at Freddy’s 2 / Freddy'nin Pizza Dükkanında Beş Gece 2

Korku efsanesi ‘Five Nights at Freddy’s’ geri dönüyor. İlk filmin olaylarının üzerinden bir yıl geçmişken Freddy Fazbear’s Pizza yeniden kapılarını açıyor, ama bu kez kabus çok daha büyük. Mike ve kız kardeşi Abby, geçmişin karanlık sırlarından kaçmaya çalışsalar da, Freddy ve arkadaşlarının gölgeleri peşlerini bırakmıyor. Yönetmen Emma Tammi, serinin ikinci filminde gerilimi artırırken animatronik karakterleri daha da ürkütücü bir şekilde geri getiriyor. Loş koridorlar, beklenmedik sesler ve bitmeyen gece vardiyalarıyla film, izleyiciyi yeniden Freddy’nin soğuk ve metalik dünyasına çekiyor. Hem ilk filmi sevenler hem de oyun serisinin hayranları için ‘Five Nights at Freddy’s 2’ karanlık atmosferi ve sürprizleriyle sezonun en merakla beklenen korku filmlerinden biri. Vizyon tarihi: 5 Aralık
İdea

İdea

Issız bir villada bekçilik yapan Kemal’in sıradan hayatı, şehirden dönerken bindiği bir otobüste tanıştığı gizemli bir adam ve ardında bıraktığı ‘İdea’ adlı küçük bir kitapla tamamen değişir. Ne olduğunu anlamadan kendini açıklanmayan suçlamalarla mücadele ederken bulan Kemal, bir anda gizli bir örgütün merkezinde, yeni bir kimlikle var olmaya çalışır. ‘Pus’, ‘Hiçbir Yerde’ ve ‘Ben O Değilim’ gibi filmleriyle hatırlayabileceğiniz Tayfun Pirselimoğlu’nun yönetmenliğinde, Tarhan Karagöz’ün başarılı performansıyla hayat bulan ‘İdea’, izleyiciyi suç, gerilim ve kimlik sorgusunun içinde sürükleyen bir psikolojik yolculuk vaat ediyor. Filmin oyuncu kadrosunda Tarhan Karagöz’ün yanı sıra Nalan Kuruçim, Ercan Kesal ve Jale Arıkan da bulunuyor. Vizyon tarihi: 28 Kasım
Ranchero Corner’ı denediniz mi?

Ranchero Corner’ı denediniz mi?

Meksika mutfağına meraklıysanız Ranchero’nun şehrin dört bir yanındaki restoranları mutlaka favorilerinizdendir. Meksika’nın köklü tarihini ve renkli kültürünü ülkemize taşıyan Ranchero, geçtiğimiz günlerde ilk corner konseptli mekanını Zorlu PSM’de açtı. Bu fast food noktasında Ranchero’nun birbirinden nefis taco’larını deneyebilirsiniz. Menüdeki taco’lar, Meksikalıların günlük hayatta sıkça tükettiği, buğday veya mısır unundan yapılan tortilla ekmeğiyle hazırlanıyor. Ranchero, hem tortilla ekmeklerini hem de taco’ların içine koyulan özel sosları, İstanbul’daki üretim tesisinde Meksika’dan özel getirilen makinelerde günlük ve taze olarak hazırlıyor. Taco Fuarte, Taco Rico, Street Taco, Burger Taco ve Vegan Taco gibi lezzetleri deneyebileceğiniz Ranchero Corner’ın menüsünde totopo’larla hazırlanan nachos ve süt reçeli ya da çikolata sosuyla servis edilen churros tatlısı da yer alıyor. Zorlu PSM'de bir etkinliğe katılmadan önce canınız Meksika lezzetleri çekerse Ranchero Corner ideal. Zorlu PSM: Levazım Mahallesi Koru Sokak 2, Zincirlikuyu
Karşınızda Türkiye'nin en iyi bartender'ı

Karşınızda Türkiye'nin en iyi bartender'ı

Bu içerik Ultimate Bartender Championship 2025 iş birliğiyle hazırlanmıştır.     UBC birincisi olmak nasıl bir his? Bu anı bekliyor muydun? Gerçekten çok gurur verici. Son dörtlüye kaldığım an başarabileceğimi hissettim. UBC’ye katıldığım an itibariyle umudum hep vardı ama Make it Monkey’nin oluşturduğu bu güçlü topluluğun içinde birinci olmak bambaşka bir duygu. Yarışmadaki en zor etap hangisiydi? Benim en zorlandığım etap kesinlikle Round Building etabıydı. Hız, koordinasyon ve konsantrasyon aynı anda devreye girdiği için nefesimi en çok orda tuttum. Bu yarışma sana kişisel ya da profesyonel olarak ne kattı? Kendime daha objektif bakabilmemi sağladı. Yarışma deneyimi, öz eleştiri yapabilmemi kolaylaştırdı ve geliştirmem gereken noktaları fark ettirdi. Jüri üyelerinin profesyonel perspektiften verdikleri geri bildirimler benim için çok değerliydi. Ayrıca yarışma sayesinde sektörde farklı pozisyonda çalışan insanlarla tanışmak, yeni bağlantılar kurmak benim için büyük bir kazanım oldu.  Mahammad Valiyev Günün sonunda en güzel his neydi: Kazanmak mı, sahnede var olmak mı, topluluğun alkışı mı? Kesinlikle sahnede var olmak. Yarışmanın ilk etabında eğlenerek yarışabileceğimi anladım ve süreç başlı başına çok keyifliydi. Bunun üzerinde birinciliği kazanmak çalışma hayatımın devamı için çok güçlü bir motivasyon oldu.  Jüri yorumları senin için ne ifade etti? Kendinle ilgili daha önce fark etmediğin bir şey oldu mu? Jüri üyeleri benim uzun zamandır yakından takip ettiğim alanınd
İnari Omakase

İnari Omakase

Sushi yemek istediğimizde aklımıza gelen ilk mekanlardan biri uzun yıllardır İnari. İlk mekanını 2012 yılında Kuruçeşme’de açarak İstanbul'un gastronomi sahnesine yeni bir soluk getiren İnari’nin artık Vadistanbul’da ve Etiler’de de şubeleri var. Otantik esintili modern dekorasyonunu da beğendiğimiz İnari’de egekai roll ve maguro to kinoko roll seçeneklerini mutlaka deneyin. Yeni tatlar keşfetmekten hoşlananlar için ise duck truffle ideal. Beyaz trüf kreması ve Akdeniz esintili portakal aromasının buluşması, ördeğin lezzetini ikiye katlıyor. Kuruçeşme Caddesi 1, Kuruçeşme / Nispetiye Caddesi 89, Etiler / Cendere Caddesi, Vadistanbul

Listings and reviews (2)

Casa Mamma

Casa Mamma

4 out of 5 stars
Casa Mamma, a Caddebostan venue offering Italian cuisine, is located where the scent of the sea meets the greenery. Offering a spacious and welcoming atmosphere that will make you feel like you're in a summer resort, Casa Mamma is the realization of a long-held dream of the three sisters. Inspired by their childhood family dinners, sisters Deniz, İdil, and İris Gür created this restaurant. With the creative vision of fashion and jewelry designer Deniz, the strategic perspective and passion for food of marketing and customer experience specialist İdil, and the technical expertise of software engineer İris, the three sisters have brought together their culinary experience from various cities in Europe and America at Casa Mamma. From the colorful tiles in the garden to the smallest details on the menu cards, the sisters personally oversee everything, emphasizing that "the most beautiful conversations and the most intimate moments are experienced at tables shared with loved ones," they strive to create a homely atmosphere. And they've been quite successful in this endeavor. Moreover, the walls of this family-run establishment are adorned with the works of another family member: All the paintings bear the signature of their sister, their mother, Dr. Akansu Çiğdem Gür. So, what flavors await you on the menu? Casa Mamma's menu synthesizes the integrative spirit of traditional Italian cuisine with local Anatolian ingredients. Crispy pizzas made with dough prepared in a long fermentat
Licorice Pizza

Licorice Pizza

5 out of 5 stars
La película más soleada de Paul Thomas Anderson hasta ahora es este palimpsesto del valle de San Fernando con tantas burbujas que prácticamente sale de la pantalla. El mayor golpe de 'Licorice Pizz'a, sin embargo, es su casting. Alana Haim, del grupo Haim, es Alana Kane, de 25 años, una asistente de fotógrafa desconcertada de encontrarse con Gary Valentine, un estudiante de secundaria diez años menor que ella. Es un actor infantil con una comedia de éxito a su nombre y unos niveles de autoconfianza proporcionales. La otra estrella es el escenario: aquí el valle está bañado por la luz del sol y la nostalgia agridulce. Pero 'Licorice Pizza' no es una carta de amor al sitio: la familia judía ortodoxa de Alana (interpretada por otros miembros de la familia Haim) no es precisamente liberal. Con la ayuda de la delicada partitura de Jonny Greenwood, Anderson pinta un cuadro a veces melancólico y cada escena ofrece una nueva actuación para disfrutar y reír de lo lindo. Cuando, más tarde, 'Licorice Pizza' se adentra en las maquinaciones del Hollywood de los años 70, las risas las proporcionan Bradley Cooper y Sean Penn. Los veteranos amenazan con robar el espectáculo a los protagonistas más jóvenes, pero 'Licorice pizza' es una película que no se puede robar. Simplemente, galopa con una energía ilimitada. Como 'Movida del 76', de Richard Linklater, Paul Thomas Anderson ha contado una historia norteamericana de los años 70 sobre la mayoría de edad que hace que la América post-Vietnam p

News (497)

Michelin seçkisi genişliyor

Michelin seçkisi genişliyor

Şehrin yeme içme sahnesine yeni bir soluk getiren Michelin yıldızları her geçen yıl yeni sahipleriyle buluşuyor. Michelin'in Türkiye seçkisi bu yıl daha da genişledi ve ülkemizden tam 17 mekan Michelin yıldızlı oldu. Michelin dendiğinde ilk akla gelen adreslerden olan Turk Fatih Tutak mevcut iki yıldızını korumayı başardı, üstelik bir Yeşil Yıldız sahibi oldu. İstanbul'dan Araf, Mikla, Neolokal, Araka, Arkestra, Nicole, Casa Lavanda, Sankai by Nagaya birer yıldızla yer aldığı seçkiye bu yıl ilk kez Kapadokya da dahil oldu ve  Revithia ile bir yıldızı kaptı. Mezra Yalıkavak, Kitchen By Osman Sezener ve Maçakızı, Bodrum'un Michelin'li mekanları olurken, İzmir'den Vino Locale, Od Urla, Teruar Urla ve Narimor Urla da birer yıldız sahibi oldu. Michelin yıldızıyla ilgili tüm detaylara bu adresten ulaşabilirsiniz.
Salon İKSV’nin yeni sezonu dopdolu

Salon İKSV’nin yeni sezonu dopdolu

Şehrin favori konser mekanlarından Salon İKSV, 2025 sonbahar sezonunda bizi sınırların ötesine taşımaya devam ediyor. Melbourne’lü enstrümantal soul-funk kolektifi Surprise Chef ile açılacak sezonda Grammy adayı Amerikalı özgür ruh Caroline Rose, Londra çıkışlı art-pop üçlüsü Vanishing Twin, yerli rock müziğin en önemli figürlerinden Kaan Tangöze, ıslık virtüözü Molly Lewis, Liverpool’un karanlık folk-rock ikilisi King Hannah, Montréal’in indie-pop öncüsü TOPS ve Eurovision’da Estonya’ya üçüncülük getiren Tommy Cash Salon sahnesine konuk oluyor. Programla ilgili detaylı bilgi için mekanın web sitesine göz atabilir, biletinizi Passo’dan edinebilirsiniz.
Meşher’in ‘Hikâye İstanbul’da Geçiyor’ sergisi uzatıldı

Meşher’in ‘Hikâye İstanbul’da Geçiyor’ sergisi uzatıldı

Son ayların en çok ses getiren sergilerinden biri, Ömer Koç Koleksiyonu’ndan yaklaşık 300 kitabı merkezine alan ‘Hikâye İstanbul’da Geçiyor’ oldu. 16. yüzyıldan günümüze farklı zamanlarda ve çeşitli edebî türlerde üretilmiş İstanbul temsillerini odağına alan sergi, İstanbulluların yoğun ilgisine maruz kalınca, kapanış tarihi de 13 Temmuz 2025’ten 18 Ocak 2026’ya çekildi. Sergi o kadar uçsuz bucaksız bir seçki sunuyor ki, bir kez gezmek kesinlikle yetmiyor; dolayısıyla serginin uzatılması çok yerinde bir karar olmuş. Voltaire, Virginia Woolf, Jules Verne, Ian Fleming gibi yazarların eserlerini bir araya getirerek şehrin edebiyat ve sanat üzerindeki ilham verici etkisini görünür kılan sergi, filmlerin gösterimlerinin yanı sıra çocuk ve yetişkinlere yönelik atölyeleriyle de zengin bir deneyim sunuyor. Mutlaka görün. Meşher: İstiklal Caddesi 211, Beyoğlu
Sanatorium yaz boyunca açık

Sanatorium yaz boyunca açık

Şehrin popüler galerilerinden Sanatorium’un Tophane’deki mekanı yaz boyunca ziyarete açık. Mekanda hem çeşitli proje sergileri hem de arşiv seçkileri sanat tutkunlarını bekliyor. Örneğin Archive Focus kapsamında, Luz Blanco ve Erol Eskici’nin yeni çalışmaları ilk kez izleyiciyle buluşuyor. Merve Şendil, Yağız Özgen, Çağla Köseoğulları ve Yunus Emre Erdoğan’ın birçoğu İstanbul'da ilk defa gösterilen çalışmaları ise sanatçılarının güncel üretimlerine dair birer örnek sunuyor. Galeriyi salı-cumartesi günlerinde 11.00-19.00, pazar günleri ise 12.00-17.00 saatlerinde ziyaret edebilirsiniz.
Erdal Alantar, Büyükada’da anılıyor

Erdal Alantar, Büyükada’da anılıyor

Türk soyut resminin öncü isimlerinden Erdal Alantar, hayatında özel bir yere sahip olan Büyükada’da bir sergiyle anılıyor. Adalar Müzesi’nde açılan ‘Adada Müzikal Soyutlamalar’ sergisi, sanatçının renklerle müziği buluşturan dünyasını yeniden gözler önüne seriyor. 1932’de İstanbul’da doğan Erdal Alantar, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde aldığı eğitimin ardından Floransa ve Paris’te sanat yolculuğunu sürdürdü. Paris ekolünün önemli temsilcilerinden biri olan sanatçı, soyut dışavurumculuğu Osmanlı hat sanatının zarif çizgileri ve Barok estetiğin görkemiyle harmanladı. Wagner, Mozart ve Beethoven’ın eserlerinden aldığı ilhamı fırçasıyla tuvallere taşıyarak, müziğin ritmini renklerle buluşturdu. Retrospektif sergide Alantar’ın yağlı boya tabloları, gravür, desen ve heykel çalışmaları bir araya geliyor. Sergi 9 Ağustos’ta 18.00’de kapılarını açıyor; aynı gün saat 17.00’de müzede Alp Alantar’ın konuşmacılığında ‘Paris Ekolünde Müzikal Soyutlamalar’ başlıklı bir söyleşi gerçekleşiyor. Saat 19.00’da ise Nilgün Argeşo (keman) ve Günsu Özkarar (viyola) bir müzik dinletisine imza atacak. Detaylı bilgi için (0216) 382 64 30’den müzeye ulaşabilirsiniz.                                           
Michelin Rehberi’ne Kapadokya ekleniyor

Michelin Rehberi’ne Kapadokya ekleniyor

2022 yılı itibarıyla İstanbul’u da kapsama alanına alan prestijli Michelin Rehberi, seçkisine daha sonra İzmir ve Muğla’da restoranları da eklemişti. Michelin ekibi geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada rehberin 2026 seçkisinde İstanbul, İzmir ve Muğla’nın yanı sıra Kapadokya’nın da yer alacağını duyurdu. MICHELIN Rehberi Uluslararası Direktörü Gwendal Poullennec, Michelin müfettişlerinin bölgedeki köklü kültürü ve gelenekleri keşfetmekten memnuniyet duyduğunu ve keşiflerini yemek tutkunlarıyla paylaşmak için sabırsızlandığını dile getirdi. Kapadokya’daki şeflerin yerel ürünler ve tarımı ustalıklarının her aşamasında temel birer unsur olarak kullandığını altını çizen Poullennec, “Kapadokya, tarihi mucizelerle dolu bir yer; dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçiler taş oyma mağaraları, yer altı şehirleri ve sıcak hava balonlarının büyüleyici gösterileri için buraya akın ediyor. Şimdi bu bölgeyi tercih etmek için bir neden daha sunmak istiyoruz: Kapadokya’nın eşsiz gastronomi dünyasını deneyimlemek,” diyerek sözlerinde devam etti. İstanbul, İzmir, Muğla ve Kapadokya 2026 Michelin Rehberi restoran seçkisi, 4 Aralık 2025’te İstanbul’da düzenlenecek törenle açıklanacak. Michelin Rehberi’nin restoran seçkisine, Türkiye’nin dahil olduğu küresel bir otel seçkisi de eşlik ediyor.
Büyükada'da harika bir sergi

Büyükada'da harika bir sergi

Heybeliada'yı daha yakından tanımak ister misiniz? Öyleyse Büyükada'da bulunan Adalar Müzesi'ndeki 'Saltanattan Cumhuriyete Heybeliada Notları' sergisini kaçırmayın. 19. yüzyıl ortalarından 1960’lara uzanan sergide nadir fotoğraf, kartpostal ve efemeralardan oluşan bir seçki sunuluyor. Sergi sizi kâh 1916 yılında Heybeli’de bir kış gününe götürecek kâh kedisi kucağında romanını okuyan Hüseyin Rahmi'nin köşküne götürecek. Halil Gökman koleksiyonundan derlenen seçkiyi 28 Haziran'dan itibaren görebilirsiniz. Serginin açılış kokteyli 28 Haziran Cumartesi günü saat 19.30'da gerçekleşecek. Adalar Müzesi: Yılmaztürk Caddesi 177, Büyükada Saltanattan Cumhuriyet’e Heybeliada
29. İstanbul Tiyatro Festivali'nin ilk sürprizleri

29. İstanbul Tiyatro Festivali'nin ilk sürprizleri

20 Ekim-22 Kasım 2025 tarihleri arasında düzenlenecek 29. İstanbul Tiyatro Festivali, Türkiye’den ve dünyadan birçok çarpıcı yapımı tiyatroseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor. Festivalin açılış gösterisi ise bu yıl ‘Scapino Ballet Rotterdam: Katedral, Arvo Pärt’le Bir Akşam’ olarak belirlendi. Avrupa’nın gözde koreografı Marcos Morau’nun Hollanda’nın köklü dans topluluklarından Scapino Ballet Rotterdam ile yaptığı iş birliğinin sonucu olan ‘Katedral, Arvo Pärt ile Bir Akşam’ güçlü estetiğiyle öne çıkan bir eser. Arvo Pärt’in büyülü müziklerini de hesaba kattığımızda, uzun süre hafızalardan çıkmayacak bir performansın bizi beklendiğini söyleyebiliriz. Bu eseri 20-21 Ekim’de izleyebilirsiniz. Küratörlüğünü Mehmet Birkiye’nin üstlendiği festivalin açıklanan bir diğer gösterisi ise ‘Biz Kimiz?’. Fransız-Katalan topluluk Baro d’evel’in dansçıları, müzisyenleri, oyuncuları, akrobatları, seramikçileri ve clown’ları sahnede bir araya getiren bu gösterisi 22-23 Ekim’de sahnelenecek. Her iki gösterinin biletlerini Passo’dan temin edebilirsiniz. Festival programının tamamı Eylül ayında açıklanacak.
Oto Sanayi’de sanat nasıl olur?

Oto Sanayi’de sanat nasıl olur?

İstanbul’un kültürel haritasına alternatif bir soluk getiren AOS51, Maslak’taki Atatürk Oto Sanayi Sitesi’nin 51. Sokağı’nda, beş katlı özel bir yapıda konumlanıyor. Sanatı, şehrin alışılmış sınırlarının dışına taşıyan bu girişim, sanayi bölgesinde konumlanarak dönüşümün ve yaratıcılığın somut bir örneğini sunuyor. AOS51’in dış cephesinde İstanbulluların gayet iyi tanıdığı sokak sanatçısı Cins’in yaptığı bir grafiti dikkat çekiyor. Bu eser, sanayi bölgesinin sert dokusunu sanatla yumuşatarak, mekanın dönüşümünü ve yaratıcı vizyonunu Oto Sanayi’ye yolu düşen herkese aktarıyor. AOS51’in ilk sergisi olan ‘Kompleks’i ise Haziran sonuna dek her çarşamba, cuma ve cumartesi günü 11.00-20.00 saatlerinde ziyaret edebilirsiniz. Küratörlüğünü Ceren ve Irmak Arkman’ın üstlendiği sergi, mekanın sanayi kimliğinden ilhamla oluşturulan çok katmanlı bir anlatı sunuyor. İstanbul’un önde gelen sokak sanatçılarından Cins, 2023’ten bu yana ürettiği ve daha önce sergilenmemiş eserlerini ilk katta izleyiciyle buluşturuyor. Aslı Aydemir’in seramik ve buluntu objelerle oluşturduğu yerleştirmeler ikinci katta yer alırken; üçüncü katta Çağla Çağlar, Emre Köktaş ve Ci Demi’nin sanayi bölgesinde çektiği fotoğraflardan oluşan bir seri sizi bekliyor. AOS51’nin sanatı daha erişilebilir, katılımcı ve şehir dokusuna entegre hale getirme vizyonuyla gerçekleştireceği gelecek projeleri merakla bekliyoruz. Atatürk Oto Sanayi, 51. Sokak No:16, Maslak www.aos51.com
Kup griye günü kutlu olsun!

Kup griye günü kutlu olsun!

İstanbul’un klasikleşen mekanlarını sıralamaya kalksak, ilk akla gelenlerden biri kuşkusuz Baylan olurdu. Yıllardır kalitesinden ödün vermeyen ve şehrin farklı noktalarında şubeleri olan Baylan ile özdeşleşen en meşhur lezzet ise tabii ki kup griye tatlısı. İlk diplomalı pastacı akademisyeni Harry Lenas’ın imzasını taşıyan ve 1950’lerden bu yana Baylan ile anılan kup griye, daima doğal malzemeler kullanılarak el emeğiyle hazırlanıyor. Lezzetini de kuşkusuz malzemelerinin kalitesiyle doğallığına ve yapımında sarf edilen emeğe borçlu. Bal badem, karamel sos, krem şanti, vanilyalı ve karamelli dondurma eşliğinde, Antep fıstığı ve kedi diliyle servis edilen bu özgün tatlı, yurt dışından İstanbul’a gelen misafirlerimize de mutlaka tattırdığımız lezzetlerden biri. Baylan’da son birkaç yıldır haziran ayının ilk cuması Kup Griye Günü olarak kutlanıyor. Bu yıl bayramın ilk gününe denk gelen Kup Griye Günü’nde Baylan’ın Kadıköy, Bebek, Galataport ve Kız Kulesi şubelerinde 15.00-19.00 saatleri arasında herkese kup griye ikramı olacak. Yolunuz düşerse, afiyet olsun!
Gelenekselin asi dönüşümü: ‘Paby’s Garage’

Gelenekselin asi dönüşümü: ‘Paby’s Garage’

Tuğberk Selçuk ve GLEM Studio’nun ortak imzasını taşıyan ‘Paby’s Garage’, İstanbul’un gözde lokasyonlarından Ulus’taki ARS Garaj’da sanatseverlerle buluşuyor. 22 Haziran’a kadar görülebilecek sergi, bir otomobil galerisini alışılmışın dışına çıkarak bir sergi mekanına dönüştürüyor. Metal heykeller ile çini sanatını bir araya getiren bu proje, klasik ile moderni, zarafet ile başkaldırıyı yan yana getiriyor. Sergide GLEM Studio’nun kurucuları Sanem Vardar İkili ve Simge Selçuk’un sınırları zorlayan çini tasarımları ile Tuğberk Selçuk’un verdiği mesajlarla dikkat çeken metal heykelleri bir araya geliyor. Bu iki farklı malzeme arasında kurulan denge, serginin en çarpıcı yanlarından biri. Geleneksel motifler, arabesk tınılar ve sokak estetiğiyle harmanlanan bu üretim dili, hem tanıdık hem de taze bir görsel atmosfer sunuyor. Paby’s Garage Sergiye adını veren ‘Paby’ ise sadece bir kelime oyunu değil; aynı zamanda asi ruhlu bir maskot. ‘Playboy’ kültüründen devşirilmiş bir figür olarak tavşan, bu kez orta parmağını kaldırıyor ve sistemin kendisine dayattığı kimlikleri reddediyor. ‘Paby’s Garage’, sadece bir sergi değil; çiniyle metalin, geçmişle bugünün, eleştiriyle estetiğin kesiştiği çarpıcı bir deneyim. Ulus’a yolunuz düşerse ya da yalnızca sergiyi görmek için birkaç saatinizi ayırabilir, ‘Paby’s Garage’ın güzelliklerini görebilirsiniz.
Dünyanın en büyük holografik hayvanat bahçesi İstanbul’da

Dünyanın en büyük holografik hayvanat bahçesi İstanbul’da

Dünyanın en büyük holografik hayvanat bahçesi ve dijital deneyim merkezi DigiZoo, Mall of İstanbul’da kapılarını açtı. 1.500 metrekarelik bir alana kurulan DigiZoo 50’den fazla canlı türü, sanal gerçeklik deneyimleri ve etkileşimli sergilerle hem çocukları hem de yetişkinleri müthiş bir yolculuğa çıkarıyor. Çeşitli görüntüleme teknolojileri ve yapay zeka algoritmalarının birleşimiyle oluşturulan bu sürükleyici ve etkileşimli holografik dijital hayvanat bahçesi, tarih öncesi canlılardan günümüz hayvanlarına uzanan etkileşimli sergilere ev sahipliği yapıyor. İklim krizine dikkat çekmek amacıyla tasarlanmış dijital enstalasyonlar da oldukça etkileyici. DigiZoo’nun 2025 yılında 160 bin ziyaretçiyi ağırlaması bekleniyor. DigiZoo, Mall of İstanbul’da: Süleyman Demirel Bulvarı 7, Başakşehir