Get us in your inbox

Time Out İstanbul editörleri

Time Out İstanbul editörleri

Articles (406)

Can Büyükberber

Can Büyükberber

Sanata ilginiz nasıl başladı? Erken yaşlardan itibaren bilim ve sanata ilgiliydim. Lisede bu alanlara olan merakım her ikisinin kesişimi olarak nitelendirebileceğimiz CGI (computer generated imagery) alanında kendimi yetiştirmemi, amatör çalışmalar üretmemi ve profesyonel hayata adım atmamı kolaylaştıracak projelere dahil olmamı sağladı. Fizik bölümündeki ilk lisans eğitimimi üçüncü yılında bırakıp Bilgi Üniversitesi’nin görsel iletişim bölümünü tam burslu olarak kazandım. Bilgi’deki zengin kültürel atmosfer tasarım ve estetik alanındaki gelişimimi tetikledi ve beni medya sanatları alanıyla tanıştırdı. Mezuniyet sonrasında bu alana dair fikirlerimi geliştirebilmek için sanat odaklı bir yüksek lisans programına dahil olmak istedim. 2015’te Fulbright bursiyeri olarak San Francisco Art Institute’teki Sanat ve Teknoloji programına başlamam ve ardından Birleşik Devletler’de çeşitli sanatçı programları ve stüdyo deneyimlerine dahil olmamla çalışmalarım bugünkü halini aldı. Dijital olanakların üretim aşamasında ilginizi çekmesinin sebepleri neler? VCD bölümünde her yıl ‘Track’ isimli bir öğrenci işleri sergimiz olurdu. Burslu öğrenciler olarak bu sergilerin tasarım süreçlerinde görev alıyorduk. Yıl boyunca üretilen başarılı öğrenci işlerinden bir seçki zamanın ötesinde formatlarda sergileniyordu. Çalışmalarımı kampüsümüzdeki bu etkileyici müze atmosferinde görmek motive ediciydi. Sinema filmlerinden aşina olduğumuz görsel efekt tekniklerinin kendi başlarına bir sanat formu olarak gö

Lara Kamhi

Lara Kamhi

Sanata ilginiz nasıl başladı? Çok erken yaşlarda, kapsamlı biçimde ilgilenmeye başladım sanatla. Kendimi ifade etme güdüm sürekli yeni yollar aradı durdu. Dolayısıyla pek çok farklı sanatsal mecraya yoğunlaştığım dönemlerim oldu çocuklukta. İlkokulda tiyatro, bunu takiben müzik ve dans öğrenimleri gördüm. Üniversite hayatım boyunca da müzikten resme, analog filmden sosyolojiye, ses mühendisliğinden seramiğe uzanan dersler almaya devam ettim. Üniversite hayatıma önce Sorbonne Üniversitesi’nde tiyatro, sonra da Paris Amerikan Üniversitesi’nde sinema tarihi okuyarak başladım. Bu süreci takiben daha teknik bir eğitim arayışına girip İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde film ve televizyon bölümünü tamamladım. Aynı zamanda yan dal olarak görsel iletişim tasarımı okudum. Yüksek lisansımı ise UCL’deki Slade School of Fine Art’ta medya sanatları üzerine tamamladım. Üniversitenin ilk senelerinden itibaren çalışmalarımı sergileme fırsatı yakaladım. Ayrıca sahne, ışık, görsel tasarımcılığı ve daha da yoğunluklu bir şekilde müzik videoları yönetmenliği yaptım. Bu süreç zarfında pek çok deneysel, birkaç tane de kurmaca kısa film ürettim. 2014’te sinematik sanatlara odaklanan Prizma’yı kurmamla birlikte küratörlüğe başladım. Son birkaç senedir de sanatçı ikilisi olarak birlikte üretimler gerçekleştirdiğim Koreli Daeki Shim ile Güney Kore’de pek çok sergiye katılma fırsatım oldu. Yine son senelerde çekmiş olduğum müzik videoları yurt dışında pek çok film festivaline katıldı, ödüllendirildi. Uzun

ha:ar

ha:ar

Birlikte üretmeye nasıl başladınız? Hande Şekerciler: Yıllardır aynı çalışma ortamını paylaşıyoruz, birbirimize yardım ediyoruz ve işlerimiz hakkında konuşuyoruz. 2018’in Mart ayında New York’ta Arda’nın kabul edildiği bir misafir sanatçı programına ikili olarak gitmeye ve pratiklerimizi bir araya getirmeye karar verdik. Ardından ABD’de başka programlara davet edildik, fuarlara katıldık. İlk kişisel sergimizi New York’ta, ikincisini Ankara’da açtık. Venedik, Milano ve Londra’da oldukça ilgi gören kişisel sergilerimiz oldu. Geçen Eylül ayında Türkiye’nin ilk yapay zeka temelli kamusal heykelini Contemporary İstanbul’da bir robotik performansla ürettik. 2022’nin son aylarında İstanbul’daki ilk sergimiz ‘Benküre’yi açtık. Bir haftada 6.000’e yakın sanatsever sergiyi ziyaret etti. Aralık’ta Art Week kapsamında The Bass Museum Miami’de bir performansımız oldu. Sanatsal üretimimizin yanında Piksel Yeni Medya Misafir Sanatçı Programı’nın da kurucularıyız. Zaman zaman bazı sergiler için fikir üretip, bu sergilerin yaratıcı yönetmenliğini üstleniyoruz. Hem ikili hem de bireysel olarak çalışmaya devam ediyoruz. Eğitiminizden ve sonrasında neler yaptığınızdan bahsedebilir misiniz? H.S.: İkimiz de örgün eğitim fikrinden ve pratiğinden pek hoşlanmıyoruz. Arda, Ankara Üniversitesi’nde arkeolojik restorasyon eğitimi aldı. Ben de Marmara Üniversitesi’nde heykel okudum. Sonrasında heykeltıraş olarak yoluma devam ettim. Arda’nın müzikten tanınmış pek çok müzisyenin sahne görsellerini üretmeye

JAPON MUTFAĞININ ÇAĞDAŞ HALİ

JAPON MUTFAĞININ ÇAĞDAŞ HALİ

Uzun yıllardır Roka çatısı altında çalışmalarınızı sürdürüyorsunuz. Roka, mutfağına girdiğiniz günden bu yana size neler kattı? Roka, kariyerimin başlangıç noktası. Doğru zamanda ve doğru yerde, harika şeflerle çalıştım. Roka’nın bana kattığı en önemli özellik iş karakterim oldu. Mutfaktaki tarzım, iş disiplinim, durumlara yaklaşımım Roka kültürüyle evrildi. Yüksek motivasyonla ve büyük bir enerjiyle çalışmayı, disiplinli olmayı, adanmışlığı, çalışkanlığı, titizliği, saygıyı ve pozitif yaklaşımı öğrendim. Yemek pişirme felsefenizi nasıl tanımlarsınız? Beni Roka’ya ve robatayaki’ye bağlayan ateşe olan tutkum. Ateş ve ızgara, pişirme tekniği olmanın ötesinde benim için birer malzeme. Yemeğin lezzetine başka bir boyut katıyorlar. Saf ve doğallar. Dolayısıyla bana en çok hitap eden pişirme yöntemi bu. Malzemenin kıymetini bilmek, onu kendisine en yakışan şekilde pişirmek de çok önemli. Sadelik ve yoğunluktur lezzeti yaratan. Roka İstanbul, 2022 yılının Ocak ayında kapılarını açtı. Mekanın İstanbul macerasını nasıl değerlendirirsiniz? Harika bir yıl geçirdik. Güçlü ve tutkulu bir takımız, geçen bir yıl içinde birbirimize daha da bağlandık. Yüksek enerjimizi ve sıcaklığımızı tüm çevremize ve misafirlerimize hissettirdiğimizi düşünüyorum. İstanbul’un karakterini, malzemelerini daha yakından tanıma şansımız oldu; bu da bizi daha donanımlı hale getirdi. Lokasyonla ilgili donanımımız ise gelişimimize ivme kazandırdı. Roka’nın menüleri lokasyona göre farklılık gösteren menüleri nasıl

Yemek Müzik ve Eğlence Maderia'da Bir Arada

Yemek Müzik ve Eğlence Maderia'da Bir Arada

MADERIA SUSHİ BAR, Nişantaşı’ndaki Süleyman Nazif Sokak’ta geçtiğimiz günlerde kapılarını açtı. Maderia’nın kurucuları Burak Balcı ve Danil Muntian mekanın menüsünü şef Jay Castro Rebong’a teslim etmiş. Üçleme olarak tasarlanmış bir proje olan Maderia’nın ilk mekanı Maderia Sushi Bar oldu. Mekan açıldığı günden beri hem Japon mutfağını Anadolu mutfağından dokunuşlarla yorumlamasıyla hem de sıra dışı tasarımıyla dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Maderia 19. yüzyılda inşa edilmiş olan konaklarıyla ünlü Süleyman Nazif Sokak’ın merkezinde yer alıyor. Buradaki sıra evlerin bir diğer örneğini Akaretler’de görmek mümkün. Bahsettiğimiz evlerin mimarı ise Sarkis Balyan. Sıra evlerdeki iş yeri ve konutlar L şeklinde planlanmış. Yıllara meydan okuyan bu tarihi yapılar Bertuğbey İnşaat tarafından sanat tarihçileri, mimarlar ve mühendislerden oluşan geniş bir ekibin titiz çalışmasıyla ilk günkü haline en yakın şekilde renove edilmiş. Maderia Latincede ‘doğadan gelen’ demek. Yüzyıllara meydan okuyup günümüze kadar ulaşmış olan bu yapının iç tasarımında da doğal materyallerin zamanla değişmiş ama doğallığını korumuş halleri göze çarpıyor. Ağacın doğal dokusu, zamanla oksitlenerek zengin renklere kavuşan demirler, taş masa ve sedirler iç tasarımda dikkat çeken unsurların başında geliyor. Maderia’da 14. yüzyıl Rönesans ressamlarından Hans Baldung’un eserlerini de görebilirsiniz. Maderia Renaissance adlı katta ise birçok imzalı ve mühürlü antika eser sergileniyor. Maderia, Nişantaşı’nın en b

BU ŞEHİRLERE DİKKAT!

BU ŞEHİRLERE DİKKAT!

Gelenekselleşen global Time Out anketimizle her yıl binlerce kişiye yaşadıkları şehirlere dair sorular soruyoruz. Amacımız Time Out şehirlerindeki restoranlar, tiyatrolar, sanat galerileri, gece hayatı ve çok daha fazlası hakkında bilgi edinip dünyanın dört bir yanındaki Time Out şehirlerini keşfetmek isteyen okuyucularımıza tavsiyeler verebilmek. 2022 yılında da Time Out şehirlerinin katılımıyla anketimizi gerçekleştirdik. Bu kez odağımızda son birkaç yılda olduğu gibi pandemi odaklı sorular yoktu. Şehirleri heyecan verici kılan kültür sanat aktivitelerine, restoranlara ve gece hayatına odaklandık bu defa. Time Out okuyucularının oylarıyla oluşan bu liste sıradaki seyahatinizi planlarken de işinize yarayabilir. İşte karşınızda muhteşem yeme-içme alternatifleri, gece hayatı, müzeleri ve galerileriyle anketimizde öne çıkan en iyi dünya şehirleri!

Senin İçin Paha Biçilemez Olanı Keşfet

Senin İçin Paha Biçilemez Olanı Keşfet

İster hayran olduğunuz sanatçıyla tanışarak, ister dünyaca ünlü şeflerin mutfağından çıkmış lezzetleri tadarak tutkularınızın peşinden gitmenize olanak sağlayan Paha Biçilemez Platformu, yaşadığınız veya seyahat ettiğiniz şehirlerde Mastercard kart sahiplerine özel deneyimler ve fırsatlar sunuyor. www.priceless.com web sitesi üzerinden ücretsiz olarak üye olabileceğiniz bu platformda kültür, sanat, eğlence, gastronomi, alışveriş, seyahat ve spor gibi çeşitli ilgi alanlarına hitap eden içeriklerle donatılmış ayrıcalıklar dünyasının kapısını aralayarak, hem kendinize hem sevdiklerinize unutulmaz anılar hediye edin ve sizin için Paha Biçilemez olanı keşfedin! Priceless.com Paha Biçilemez Bir Yıl Şu anda global olarak 50’den fazla şehirde yayında olan Paha Biçilemez Platformu’nun Türkiye operasyonu uzun yıllardır İstanbul’da faaliyetlerini sürdürüyor. İsmiyle eş değer olarak Paha Biçilemez bir yıla imza atan platform İstanbul’da yakaladığı başarıyı yeni bir açılımla birlikte mistik güzelliği sayesinde tüm dünyanın gözdesi olan Kapadokya’ya taşıdı. Kapadokya’yı benzersiz şekilde yaşayabilmek için Taşkonaklar Otel ile birlikte Mastercard kart sahiplerine özel olağanüstü deneyimler tasarlandı. Bölgeyi ziyaret ettiğinizde gün doğumunda havada süzülen rengarenk balonlara karşı yöresel lezzetlerle dolu bir kahvaltı ziyafeti çekebilir, saklı bir vadide piknik yapabilir, hatta tarihi bir mağarada mum ışında akşam yemeğinin tadını çıkarabilirsiniz. Yıl boyunca yayında olan ve talebe gör

BAYRAM  OĞUZ  GÜNGÖR

BAYRAM OĞUZ GÜNGÖR

Komediye duyduğunuz ilgi nasıl başladı? Bu alanda yetenekli olduğunuzu nasıl fark ettiniz? Her arkadaş ortamının ya da aile toplaşmalarının bir komiği vardır ya, onlardan biri olduğumu fark ettim. İnsanların yaptığım bir harekete veya söylediğim söze gülmesi beni çok mutlu ediyordu. Ben ilkokuldayken yarıyıl tatilinde dedemlerin köydeki evinde toplanırdık. O akşam hep birlikte portakal yenecekse ben önce portakallardan kendime meme yapar, babaannemin başörtüsünü takar, odada kim varsa güldürmeye çalışırdım. Bir süre sonra ailem eve gelen misafirlere de bunu yapmam için beni yüreklendirmeye başladı. Yaptıklarıma insanların gülmesi bana çok haz verirdi. Bu eğlendirme işinin sahneye taşınabileceği fikrini benimsemem ise Cem Yılmaz sayesinde gerçekleşti. Komedyenliğin mesleğiniz olmasına nasıl karar verdiniz? Çevrenizin tepkisi nasıl oldu? Komedyenliğe iyice merak saldığım dönemde Vine çok popülerdi. Oradaki fenomenlerin stand-up yaptığını ya da stand-up’lara konuk olduğu gördüm. Bir lise öğrencisi olarak bir stand-up gösterisine bilet aldım. Sahnedeki kişinin onlarca insanı bir yere “güldürme vaadiyle” toplayıp bunu becermesi bana muazzam hissettirdi. Eve dönerken Google’da “Nasıl komedyen olunur?” diye arama yaptım. Pek Türkçe kaynak yoktu. “How to be a stand-up comedian?” yazdım ve çıkan klişe tavsiyeleri uyguladım. Günlük hayatınızda yaptığınız şakaları kenara not edin vs. Elimde materyal birikince Murat Gençoğlu ile Türkiye’ye Açık Mikrofon’u getiren Utku Ergin’e yazdım: “Ab

ALPAY ERDEM

ALPAY ERDEM

Komediye duyduğunuz ilgi nasıl başladı? Bu alanda yetenekli olduğunuzu nasıl fark ettiniz? Çocukluğumda başladı komediye ilgim. Mizah dergilerini okumayı çok severdim. Aklıma hep komik şeyler gelirdi. Mizah yazarı olmak gibi bir şey aklımda bile yokken komik hikayeler yazar arkadaşlarıma okuturdum. Karikatürler çizer, tebeşirden komik surat heykelleri yapardım. Komedide yetenekli olduğumu hep biliyordum, sadece muhataplarıma kavuşmam lazımdı. Onlara da yirmili yaşlarımın başında karikatürist olarak kavuştum zaten. Sonra da devamı geldi. Komedyenliğin mesleğiniz olmasına nasıl karar verdiniz? Çevrenizin tepkisi nasıl oldu? Karikatürist olmaya bir günde karar verdim. Çok çalıştım ve başardım. Sonra mizah yazarlığım ortaya çıktı. Sonra da sahneye çıkmaya karar verdim. Çünkü neler olacağını merak ettim. “Denemedim,” dememek istedim. Bir de stand-up için zor dediler, o da beni teşvik etti. Çevrem olumlu olumsuz pek fikir belirtmedi stand-up’a başlamam konusunda. Fakat karikatürde kendimi kanıtlayana kadar çok zorluk çektim. Ailem destek olmadı hiç. Komedyenliği meslek edindim çünkü başka bir hayat düşünemiyorum. Ben içimde mizahla doğdum. Başka bir iş yapsaydım mutsuz olurdum. Her şeyin komedi malzemesi olup olamayacağı yıllardır tartışılır. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Her şey komedi malzemesi olabilir mi yoksa belirli sınırlar konulmalı, bazı konularda hassasiyet gösterilmeli mi? Her şey komedi malzemesi yapılır elbet. Ben yapabilir miyim? Tabii ki yapabilirim ama ya

Listings and reviews (73)

Cennetten Gelen Çocuk

Cennetten Gelen Çocuk

Tarik Saleh bu yıl Cannes’da En İyi Senaryo Ödülü’ne layık görülen ve büyük bir kısmı İstanbul’da çekilen ‘Walad min al Janna’ ile festivale konuk oluyor. Kahire’nin prestijli bir üniversitesinde bir imam öğrencilerinin önünde hayatını kaybeder. Bu trajik olayın ardından imamın yerine geçmek isteyenler arasında amansız bir savaş başlar. Etkileyici bir politik gerilim izlemek istiyorsanız kaçırmayın.

Sessiz Kız

Sessiz Kız

Yönetmen: Colm Bairéad Oyuncular: Carrie Crowley, Andrew Bennett, Catherine Clinch Vizyon tarihi: 10 Mart İçine kapanık küçük bir kız olan Cait yazı geçirmesi için koruyucu ailesinin yanına gönderir. Burada alışık olmadığı türde bir ilgiyle karşılaşınca serpilen kahramanımız hayatını daha önce deneyimlemediği bir şekilde yaşamaya başlar. Ancak kaldığı huzurlu evde küçük kızı bir sır beklemektedir. 1980’li yılların başında İrlanda kırsalında geçen film En İyi Yabancı Film dalında Oscar adayı.

Efsane Devam Ediyor

Efsane Devam Ediyor

3 out of 5 stars

Yönetmen: Michael B. Jordan Oyuncular: Michael B. Jordan, Tessa Thompson, Jonathan Majors Vizyon tarihi: 3 Mart Spor temalı bu dram filminin başrolündeki Michael B. Jordan aynı zamanda filmin yönetmen koltuğunda oturarak ilk yönetmenlik denemesine imza atıyor. ‘Creed’ serisinin üçüncü halkası olan film meşhur Rocky serisinin de dokuzuncu filmi. ‘Creed III’te boksör Adonis’in maceraları kaldığı yerden devam ediyor. Ailesiyle mutlu bir yaşam süren Adonis’in eski bir arkadaşı hapisten çıkınca ikili ringde karşı karşıya geliyor. Adonis’in kaybedecek hiçbir şeyi olmayan eski dostunu mağlup edip edemeyeceği merak konusu.Reynolds’ın rol aldığı ‘Life / Hayat’ filminden hatırlıyor olabilirsiniz.

Yakın

Yakın

Müthiş bir büyüme öyküsü anlatan ‘Girl / Kız’ ile tanıdığımız Lukas Dhont’un yeni filmi ‘Close’ bu yıl Cannes’da Claire Denis’nin ‘Stars at Noon’uyla Büyük Ödül’ü paylaştı. Belçikalı yönetmen trans bir ergenin mücadelesine odaklandığı ‘Girl’ün ardından‘Close’da yine etkileyici bir hikaye anlatıyor. 13 yaşındaki iki çocuğun arkadaşlığının bozulmasına tanıklık ettiğimiz film arkadaşlık, samimiyet, korku, erkeksilik gibi kavramlar üzerine düşündürüyor izleyicisini.

Evlat

Evlat

2 out of 5 stars

Yönetmen: Florian Zeller Oyuncular: Vanessa Kirby, Hugh Jackman, Anthony Hopkins, Laura Dern Vizyon tarihi: 17 Şubat Florian Zeller’ın iki Oscar ödüllü ‘The Father / Baba’nın ardından imza attığı ‘The Son’ın prömiyeri Venedik Film Festivali’nde gerçekleşmişti. Zeller’ın 2018 tarihli aynı adlı oyunundan beyaz perdeye uyarladığı film, prömiyerinde beklentileri pek karşılayamayarak izleyicileri ve eleştirmenleri hayal kırıklığına uğrattı. Film senaryosunu annesi ve babası boşanan 10’lu yaşlardaki Nicholas karakterinin yaşadığı sıkıntılar etrafında kuruyor. ‘The Father’ ile çıtayı yükselten Zeller üçlemesinin ikinci halkası olan bu filmle olumsuz eleştiriler alsa da oyuncu kadrosunun performansı hayli başarılı.

The Banshees of Inisherin

The Banshees of Inisherin

4 out of 5 stars

Yönetmen: Martin McDonagh Oyuncular: Colin Farrell, Barry Keoghan, Kerry Condon Vizyon tarihi: 3 Şubat ‘Three Billboards Outside Ebbing, Missouri / Üç Billboard Ebbing Çıkışı, Missouri’ ile 2018 yılında yedi dalda Oscar’a aday olan Martin McDonagh yeni filmiyle karşımızda. Prömiyerini yaptığı Venedik Film Festivali’nde çok beğenilen ‘The Banshees of Inisherin’ festivalde En İyi Senaryo ve En İyi Erkek Oyuncu ödüllerinin de sahibi olmuştu. 1920’lerde İrlanda’nın Inisherin adasında geçen film erkeklerin dostluğuna dair hem komik hem de dokunaklı bir öykü anlatıyor. Filmin kahramanlarından Colm bir gün durup dururken yakın arkadaşı Pádraic’e artık onunla arkadaşlık etmek istemediğini söylüyor. Sebebi ise artık ondan hoşlanmaması. Bu durum ikilinin yaşadığı kasabayı derinden etkiliyor

Hayata Röveşata Çeken Adam

Hayata Röveşata Çeken Adam

Yönetmen: Marc ForsterOyuncular: Tom Hanks, Mariana Treviño, Rachel Keller, Manuel Garcia-RulfoVizyon tarihi: 13 Ocak Oscar ödüllü oyuncu Tom Hanks’in başrolünü üstlendiği ‘A Man Called Otto’nun yönetmen koltuğunda ‘World War Z / Dünya Savaşı Z’ ve ‘Finding Neverland / Düşler Ülkesi’ gibi yapımlarla tanıdığımız Marc Forster oturuyor. New York Times’ın çok satanlar listesinde zirveye tırmanan ‘A Man Called Ove’ adlı komik ve dokunaklı romandan uyarlanan film, tek eğlencesi kendisinden bıkmış komşularını eleştirmek olan dul Otto Anderson’un hikayesini anlatıyor. Otto’nun yan dairesine hayat dolu genç bir aile taşınınca huysuz kahramanımız yeni bir dost ediniyor. Fredrik Backman imzalı ‘A Man Called Ove’ daha önce Hannes Holm tarafından da beyaz perdeye uyarlanmıştı.

Uçak

Uçak

Yönetmenler: Jean-François Richet Seslendirenler: Gerard Butler, Mike Colter, Yoson An Vizyon tarihi: 27 Ocak Pilot Brodie Torrance, düşen yıldırımdan hasar gören uçağını savaş alanına dönmüş bir adaya indirerek yolcularını kurtarıyor; fakat bu iniş filmdeki hayatta kalma mücadelesinin yalnızca başlangıcı oluyor. Uçaktaki yolcular zorbalar tarafından rehin alındığında, pilotun yardım isteyebileceği tek bir kişi kalıyor geriye: Cinayetle suçlanan Louis Gaspare. Aksiyon ve gerilim türündeki filmin yönetmeni, ‘L’instinct de mort / Ölümcül İçgüdü’ ile tanınan Jean-François Richet.

The Fabelmans / Fabelmanlar

The Fabelmans / Fabelmanlar

Yönetmen: Steven SpielbergOyuncular: Michelle Williams, Paul Dano, Seth Rogen, Gabriel LaBelle, Julia ButtersVizyon tarihi: 6 Ocak Steven Spielberg yeni filmi ‘The Fabelmans’ın senaryosunu Pulitzer ödüllü oyun yazarı Tony Kushner ile kaleme aldı. Kushner, Spielberg’ün ‘Lincoln’ ve ‘Munich / Münih’ filmlerinin senaryolarıyla Oscar adaylığı kazanmış bir isim. Spielberg’ün çocukluğundan izler taşıyan ‘The Fabelmans’ II. Dünya Savaşı sonrasında Arizona’da büyüyen Sammy Fabelman’ın ailevi sorunlarını sinemanın büyüsüyle aşmaya çalışmasını anlatıyor. 16 yaşındaki film tutkunu Sammy rolünde Gabriel LaBelle’i izliyoruz. Sammy’nin annesini Michelle Williams, hayata bilimin penceresinden bakan, başarılı babası Burt’ü ise Paul Dano canlandırıyor. Filmin müziklerinin beş Oscar ödüllü John Williams’a ait olduğunu da not düşelim.

Çaykovski’nin Karısı

Çaykovski’nin Karısı

Yönetmen: Kirill SerebrennikovOyuncular: Alyona Mikhailova, Odin Lund Biron, Philipp Avdeev, Ekaterina ErmishinaVizyon tarihi: 30 Aralık ‘Petrovy v grippe / Petrov Grip Oldu’ ile radarımıza giren Kirill Serebrennikov yeni filmi ‘Zhena Chaikovskogo’ ile Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarıştı. Tüm zamanların en ünlü Rus bestecilerinden olan Pyotr Çaykovski ile eşi Antonina Miliukova arasındaki çalkantılı ilişkiye odaklanan film izleyicisini 19. yüzyılın ikinci yarısına götürüyor. Çaykovski’nin uzun zamandır il-gisini çektiğini belirten yönetmen Serebrennikov filmin odağında Çaykovski’nin eşi Alyona’nın bulunduğunu da vurguluyor. “Bu kadının kişiliği, huyu ve karmaşık, yaralı, eziyet dolu hayatına dair bir araştırma,” diyerek tanımlıyor filmini yönetmen. Ayın en ilgi çekici yapımlarından biri.

Competencia Oficial/ Resmi Yarışma

Competencia Oficial/ Resmi Yarışma

Yönetmenler: Gastón Duprat, Mariano Cohn Oyuncular: Penélope Cruz, Antonio Banderas, Oscar MartínezVizyon tarihi: 2 Aralık Penélope Cruz ve Antonio Banderas’ı Arjantin’in en meşhur oyuncularından Oscar Martinez ile buluşturan ‘Competencia oficial’ dünya prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yapmıştı. Filmde Cruz, birbirine zıt iki oyuncuyu aynı filmde buluşturma kararı alan bir yönetmen karakterine hayat veriyor. Üstelik yönetmenin filminde rol alacak oyuncular iki kardeşi canlandırıyor. Lola adlı yönetmenin izlediği yol en nihayetinde oyuncuların kendileriyle yüzleşmelerine sebep oluyor. Penélope Cruz sinema dünyasına hiciv dolu bir bakış atan bu komedi filmindeki oyunculuğuyla beğeni topladı.

The Menu

The Menu

Yönetmen: Mark MylodOyuncular: Anya Taylor-Joy, Ralph Fiennes, Nicholas Hoult Vizyon tarihi: 18 Kasım Ayın vizyon takviminin merak uyandıran yapımlarından biri olan ‘The Menu’ kara komedi ve korku türlerini bir araya getirmesiyle dikkat çekiyor. Başrollerden birini ‘The Witch’ (2015) ile radarımıza giren Anya Taylor-Joy’un üstlendiği filmde genç Margot ve Tyler çiftiyle tanışıyoruz. İkili ünlü şef Slowik’in yemeklerini tatmak için bir adaya seyahat eder. Yemekleri kavramsal sanat olarak ele alan şef misafirleri için bir moleküler gastronomi menüsü hazırlamıştır; ancak şefin sıra dışı mutfak anlayışı bazı şok edici sürprizler barındırmaktadır.

News (359)

Ressam İlkem Güneri’nin ilk kişisel sergisi “Bullseye”

Ressam İlkem Güneri’nin ilk kişisel sergisi “Bullseye”

Çağdaş resmin genç temsilcilerinden İlkem Güneri’nin “Bullseye” adını verdiği kişisel sergisi 18 Mart Cumartesi günü RED art istanbul’da başlıyor. Sanatçının lowbrow ve street art akımlarından etkiler taşıyan eserlerinden meydana gelen sergi, 28 Mart tarihine kadar sanatseverlerin ziyaretine açık olacak. Çağdaş resmin genç temsilcilerinden İlkem Güneri, “Bullseye” adını verdiği yeni kişisel sergisini RED art istanbul’da sanatseverlerin beğenisine sunmaya hazırlanıyor. 2018 yılında Akdeniz Üniversitesi Resim Bölümü’nden mezun olan ve 2021 yılında aynı üniversitede resim ana sanat dalı üzerine yüksek lisansını tamamlayan İlkem Güneri, 2020 yılından bu yana RED art istanbul bünyesinde çalışmalarını sürdürüyor. Güncel olguları ironik bir bakış açısıyla aktardığı resimlerinde çoğunlukla stilize edilmiş çizgi karakterleri figür olarak merkeze alan İlkem Güneri, çocuksu ve minimalist yüz ifadeleriyle dikkat çeken bu figürlerin asi, sisteme başkaldıran ve özgürlüğüne düşkün karakterlere sahip olduğunu söylüyor. “Bullseye” sergisi, lowbrow ve street art akımlarından etkiler taşıyan 15’i aşkın eserden meydana geliyor. İlkem Güneri’nin yeni resimlerini sanatseverlerle buluşturmak için sabırsızlandıklarını dile getiren RED art istanbul Kurucu Ortağı Yiğit Aydın, kendine has üslubuyla kısa sürede fark edilen ve eserleri pek çok önemli koleksyonda yer alan İlkem Güneri’yi genç kuşağın en parlak sanatçıları arasında gördüğünü ifade ediyor. Aydın, “Kullandığı temalardan renk paletinin çarpıc

BİR MİMARIN DÜNYASI

BİR MİMARIN DÜNYASI

Macar Kültür Merkezi’nde mimar Şandor Hadi’ye adanmış bir sergi sizleri bekliyor. Macar asıllı mimar Şandor Hadi’nin hayatını ve yaratıcı kişiliğini mercek altına alan ‘Çok Yönlü Bir Mimar: Şandor Hadi, Türkiye’de İkinci Nesil Bir Macar’ adlı sergi, Hadi’nin mimarlık ofisinin hayata geçirdiği projelerden bir seçkiyi gözler önüne seriyor. Sergi, Hadi’nin şahsi ve mimari dünyasını iki farklı bölümde ele alan bir anlatı sunuyor. Hadi’nin ilk gençlik günlerine, aile hayatına ve yaptığı resimlere odaklanan ilk bölüm onun mimarlık öncesi dünyasını ele alıyor. İkinci bölüm ise Sevinç Hadi ile kurduğu mimarlık ofisinde imza attığı projelerden bir seçki sunuyor. Ayrıca sergide yakın zamanda yıkılan İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi üç boyutlu olarak yeniden canlandırılıyor. 1 Nisan’a kadar, Macar Kültür Merkezi, macarkulturmerkezi.com

Başka Sinema'da Tiyatro

Başka Sinema'da Tiyatro

Başka Sinema, National Theatre Live iş birliğiyle West End oyunlarını beyaz perdeye taşıyor. Birleşik Krallık’ın prestijli tiyatro sahnelerinde kapalı gişe oynayan pek çok oyun canlı çekimleriyle Türkiye’de izleyicilerin beğenisine sunuluyor. 23 Şubat’ta Benedict Cumberbatch’in başrolde olduğu ‘Frankenstein’ı izleyebilirsiniz. Edebiyat dünyasının önemli isimlerinden Arthur Miller’ın kaleme aldığı ‘The Crucible’ın West End prodüksiyonu ise 23 Mart’ta gösterilecek. Gösterimler Kadıköy Sineması’nda ve Nişantaşı City’s CineWam’de gerçekleşiyor. Detaylar için Başka Sinema’nın web sitesine göz atabilirsiniz. www.baskasinema.com

Tutankhamun'un Hazinesi

Tutankhamun'un Hazinesi

Dokuz yaşındayken tahta çıkan ve “Çocuk Kral”, “Altın Kral” gibi lakaplarla anılan firavun Tutankhamun’un hazinesini keşfetmek ister misiniz? Firavunun mezarında bulunan paha biçilmez eserleri UniqExpo’da yakından görmeniz mümkün. Tüm dünyadan sayısız uzmanın yıllardır üzerinde çalıştığı bu gizemli hazine bilhassa antik Mısır, sanat tarihi ve arkeoloji meraklılarının ilgisini çekecektir. 1960 yılından bu yana Birleşik Krallık, ABD, Kanada, Japonya ve Fransa gibi birçok ülkeyi dolaşan sergide Tutankhamun’un som altın tabutu, altın ve değerli taşlardan yapılmış ölüm maskesi, savaş arabası, silahları ve mobilyaları gibi 400’ün üzerinde eserin replikası yer alıyor. Nisan ayına kadar, UniqExpo, www.uniqistanbul.com

Fairmont’ta  Sevgililer Günü

Fairmont’ta Sevgililer Günü

Fairmont Quasar Istanbul, Aila ve Ukiyo restoranlarında çiftleri Sevgililer Günü yemeğine davet ediyor. Otelin beşinci katında yer alan Boğaz manzaralı Ukiyo’da Executive Chef Ercan Yamantürk’ün hazırladığı Asya esintili bir menü sunuluyor. Aila’da ise Mutfak Şefi Kemal Can Yurttaş tarafından 14 Şubat Sevgililer Günü’ne özel olarak hazırlanan benzersiz Anadolu mutfağı lezzetlerini tadabilirsiniz. Willow Stream Spa’nın özel VIP süitinde 60 veya 90 dakikalık masaj alan çiftlere 14 Şubat’ta %20 indirim uygulanacağını da belirtelim. Büyükdere Caddesi 76B, Mecidiyeköy. fairmontquasaristanbul.com

Kahve tutkunları için

Kahve tutkunları için

Blum Coffee House nitelikli kahve çekirdekleri ve farklı demleme yöntemleriyle hazırlanan kahveleriyle Akaretler’in sevilen adreslerinden biri. Mekan Sevgililer Günü için de özel bir kahve hazırladı. Pembe rengiyle dikkat çeken Valentines Latte doğal ejder meyvesiyle renklendirilmiş. Hem sağlıklı olan hem de göze hitap eden bu özel seçeneği 14 Şubat’ta denemeyi ihmal etmeyin. Yüzde 70 kakao oranına sahip olan kalp şeklindeki Belçika çikolatası da Sevgililer Günü için iyi bir alternatif. Süleyman Seba Caddesi 64/A, Beşiktaş. www. blumcoffeehouse.com

Nefis pastalara  kim hayır diyebilir?

Nefis pastalara kim hayır diyebilir?

Sevgililer Günü’nde birbirinden lezzetli pastalarla ağzınızı tatlandırmak isterseniz, Butterfly Chocolate’a uğrayın. 2003’ten bu yana el yapımı özel pastalar sunan Butterfly Chocolate hiçbir ürününde katkı maddesine yer vermiyor ve mevsimsel malzemeler kullanmaya özen gösteriyor. Praline Feuillete pastalarının özel reçetesi, üç Michelin yıldızlı Guy Savoy Restoran’ın pasta şefliğini yapmış olan ve bugün Paris’te Hugo&Victor adında bir çikolata mağazası zincirini yöneten Hughes Pouget tarafından Butterfly için tasarlandı. Butterfly Chocolate dünyasının bir yansıması olan bu çikolatalı pasta, yoğun bir bitter çikolata kuvertürünü çıtır krep dantellerle buluşturuyor. Butterfly Chocolate’ın Akmerkez, İstinyePark, Vadistanbul ve Galataport’ta şubeleri var. www.butterfly.com.tr

Meksika usulü

Meksika usulü

Meksika lezzetlerinin adresi Ranchero, Sevgililer Günü için iyi bir alternatif. Üstelik mekan aşkla dolu bir kuruluş hikayesine sahip. Tanyeri Gonzalez ailesi tarafından işletilen Ranchero’nun kuruluş öyküsü 70’li yılların sonuna uzanıyor. Zonguldaklı Rıza Tanyeri ile Meksikalı Patricia Gonzalez, dil eğitimi için gittikleri İngiltere’de tanışmışlar. Meksika’da evlenen çift 1989 yılında İstanbul’a yerleştikten sonra ise Ranchero’yu açmış. Mekanın menüsünden favorilerimiz adobo baharatı ile sotelenmiş tavuk bonfilesiyle hayli leziz olan picante pollo ve bonfile etin soğan yatağında ızgaralandığı bistec a la parrilla. Ranchero’nun Suadiye, Nişantaşı, Fişekhane ve Ataşehir’de şubeleri bulunuyor. Plaj Yolu Sokak 4, Suadiye. Reasürans Çarşısı 53, Nişantaşı. Watergarden AVM 29, Ataşehir. Fişekhane, Büyükyalı İstanbul Sitesi F Blok 52FA, Zeytinburnu. www.ranchero.com.tr

Alışveriş turunuzda Lee ve Wrangler’a  da uğrayın

Alışveriş turunuzda Lee ve Wrangler’a da uğrayın

Zamansız ve yenilikçi tasarımlarıyla sokak stili dendiğinde ilk akla gelen markalar arasında yer alan Lee ve Wrangler, sevgilinizin uzun yıllar kullanabileceği hediye seçenekleri sunuyor. Logolu sweatshirt ve tişörtler, bomber ceketler ve çok daha fazlası Lee ve Wrangler mağazalarında sizleri bekliyor. Sevgililer Günü için geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Lee ve Wrangler koleksiyonlarını keşfedebilir ya da dilediğini seçmesi için sevgilinize hediye çeki alabilirsiniz. lee.com.tr, wrangler.com.tr

Aşkla dolu  festival

Aşkla dolu festival

360 Dereceden Aşk Festivali’nin bu yıl on beşincisi düzenleniyor. Sergilere, performanslara, konserlere ve söyleşilere ev sahipliği yapan festivalin ‘Aşkı Konuşanlar Konferansı’, ‘LOVE UP Sinema Kuşağı’, ‘Lovers Bazaar’, ‘O Her Yerde Sohbetleri’ gibi etkinlikleri dikkat çekiyor. Şubat ayı boyunca devam edecek olan festivalin bu yılki sloganı Atatürk’ün “Özgürlük ve Bağımsızlık Benim Karakterimdir” sözünden ilhamla ‘Özgürlük Senin Karakterindir’ olarak belirlenmiş. love-360.com

Hamamda huzur  bulma zamanı

Hamamda huzur bulma zamanı

Hürrem Sultan’ın isteğiyle Mimar Sinan tarafından 1556 yılında yapılan ve Ayasofya Meydanı’nda beş yüz yıldır tarihe tanıklık eden Hürrem Sultan Hamamı kurulduğu dönemin ritüellerini yaşatmaya devam ediyor. Hamamın masaj ve özel bakım uygulamalarını bu ay mutlaka deneyin. 14 Şubat’ta sevgilinize huzur verici bir bakım deneyimi hediye etmek isterseniz Ab-ı Hayat seçeneğini tercih edebilirsiniz. Özel ritüeller eşliğinde sunulan bu bakım, bedensel arınmanın yanı sıra ruhunuzu da dinlendiriyor. Ayasofya Meydanı 2, Sultanahmet. www.hurremsultanhamami.com

Homm Days’de  Sevgililer Günü coşkusu

Homm Days’de Sevgililer Günü coşkusu

Sadeliği, şıklığı ve kalitesiyle dünyaya açılan Homm Days markası Sevgililer Günü için birbirinden güzel hediye alternatifleri sunuyor. Kaliteli ve sade ev tekstili ürünlerini dünyanın dört bir yanına dağıtma misyonuyla 2021 yılında İstanbul’da kurulan markanın kırmızı temalı koleksiyonuna ve gümüş ürünlerine 14 Şubat’tan önce mutlaka göz atın. Kırmızı koleksiyondaki özel tasarım kadehler, mumlar, şamdanlar, masa örtüleri, bardaklar, vazolar ve ipek pijamalar harika. Homm Days’in Galataport Paket Postanesi’ndeki huzurlu ve şık mağazasında vegan pijamalar, göz bantları, masa örtüleri salon dekorasyon ürünleri ve soya mumlar da bulabilirsiniz. Galataport Paket Postanesi 1. kat Kemankeş Karamustafa Paşa Caddesi 42, Beyoğlu. www.hommdays.com

The best things in life are free.

Get our free newsletter – it’s great.

Loading animation
Déjà vu! We already have this email. Try another?

🙌 Awesome, you're subscribed!

Thanks for subscribing! Look out for your first newsletter in your inbox soon!