[title]
İnsan yoldaş bulmak için yayın yapar!” demiş André Breton. Söz konusu fotokopiyle çoğaltılan dergiler, yani fanzinler olunca bu sözün ne kadar doğru olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Genellikle çizgi roman, punk müzik gibi konular hakkında, benzer kafa yapısına sahip kitlelere hitap eden yayınlar olarak biliyoruz fanzinleri. SALT’a konuk olan ‘Şam’da Kayısı’ adlı fanzin ve sergi projesi ise savaş ya da sürgün dönemlerindeki sanatçı üretimlerine odaklanıyor. New York’taki apexart adlı ticari kaygıları olmayan sanat kuruluşunun iş birliğiyle, Dilek Winchester ve Atıf Akın’ın kurguladığı bir proje ‘Şam’da Kayısı’. Suriye’deki savaşın şiddetlenmesinin ardından İstanbul’a gelen mültecilerin şehirle etkileşimi ‘Şam’da Kayısı’nın üzerine yoğunlaştığı en büyük hususlardan biri. Sanatçıların fanzin için ürettiği işlere ve metinlere, sergide yer alan eserler ve belgeler eşlik ediyor. Arapça, İngilizce ve Türkçe dillerinde hazırlanan 15 sayılık fanzin SALT Galata’nın yanı sıra bazı kamusal mekânlarda da dağıtılıyor. Uzun lafın kısası karşımızda SALT’ın mülteci sanatçılar için bir sosyal mekân işlevi kazanmasını sağlayabilecek, fanzini okuyanları yurdundan ayrılmak zorunda kalan kültür üreticileri üzerine düşünmeye sevk edebilecek bir proje var.