Kemancı

Artık bir ‘bağımsız sanat alanı’ olarak tanımlanıyor mekân. Yani burası artık sadece yerli ve yabancı iyi müziklerin adresi olmayacak. Aynı zamanda her ay güncellenen sergileriyle özgür bir sanat inisiyatifi olarak da yoluna devam edecek. Bununla ilgili mekânın booking’leri ve koordinasyonundan sorumlu Sedat Türkantoz “Konserler,sergiler ve aklınıza gelebilecek her tür yeniye açık olma cesaretini gösteren Kemancı deviniyor” diyor. Kemancı’nın popülerliğinin zirvesini yaşadığı günlerden bugüne dek geçirdiği süreyi ise “Kemancı dinlendi şimdi de dimdik ayakta” diyerek anlatıyor Kemancı ekibinden Taylan Turan (işletme direktörü), Can Tan (konser ve ses direktörü) ve Sedat Türkantoz. 300 kişilik bir konser mekânı Kemancı ve 400 kişilik de bir açık alana sahip. Kemancı’ya yeniden hayat verme konusundaki girişimlerinin ardındaki amacı ise “Birbiri ile bağ kurmayan ama varolan genç sanatçı ve müzisyen dostlarımızla bir şeyler paylaşmak, herkesin burada tanışabilmesi, birlikte üretebilme algısını güçlendirmek, bir duruş sergilemek,sonsuza kadar hep birlikte çocuk kalabilmek” diyerek anlatıyor Sedat Türkantoz. Kemancı’nın yeni formuyla, Avrupa'da örneklerine sıkça rastlanan ‘art bar’ konseptinin İstanbul versiyonu olduğunu da söyleyebiliriz. Kemancı sadece gece çıktığınızda yolunuzu düşürebileceğiniz bir yer değil. Gün ışığını yakalamak isteyenler de 14.00'ten itibaren Kemancı'nın huzur dolu bahçesinde vakit geçirebilir, bir şeyler atıştırabilir, kahve ve kokteyllerinden tadabilir.