[title]
Mutfağa aşık, deli dolu, hayalperest ve bu doğrultuda bugüne kadar bizi hep şaşırtmış, yemekleriyle şımartmış bir ikili Gazi ve Bilal Ateş kardeşler. İstanbullu olup da bugüne dek onların elinden bir yemek yememiş olmanız neredeyse imkânsız. Şimdi yeni markaları ‘Chef’ ile kendi yollarına bakıyorlar artık.
Ateş ikilisi ilk mekânları Chef Mezze’yi Sortie’de açtı ama bu sadece bir başlangıç. Bir yandan Chef Mezze’nin kışlığı için çalışırken (aldığımız duyumlara göre çok efsane bir yerde açılacakmış) diğer yandan Chef Döner markaları için hummalı çalışmaları devam ediyor. Chef Mezze aslında Ateş’lerin bugüne kadarki tüm deneyimleriyle ilk mutfağa girdikleri dönemi buluşturdukları bir proje. Çocukluklarının geçtiği Anadolu Kavağı’nda birçok balık lokantasında çalışıyor Ateş kardeşler, aynı zamanda ailelerinin esnaf lokantasında babalarının yanında dirsek çürütüyorlar okuldan arda kalan zamanda. Sonra iş büyüyor ve bugünlere geliyor.
Dumanı üzerinde servis edilen ve görüntüsüyle gönülçelen paella’dan, kurutulmuş domates tempura ve somon sashimi’ye, balık mantısından, deniz mahsullü risotto ve makarnalara tipik bir balık restoranından çok daha fazlası var Chef Mezze’nin menüsünde. “Yemek yapmak başlı başına bir özgürlük!” diyor Gazi Ateş. Bugüne kadar mutfağa dair öğrendikleri, araştırdıkları, deneyip sonuç aldıkları her şey -pişirilme şeklinden hazırlanışına, sunumundan servis sırasında üzerine eklenen malzemesine- bu menünün detaylarında gizli. “Çılgınlık” diyebilirsiniz bu özgün birikim için ama ön yargılı olmamanızda fayda var. Avokadolu humus, somon pastırma, pancarlı mutabel, şitaki mantarlı pesto levrek, scallops trüflü ıspanak ve daha birçok sıra dışı lezzet, ana yemeklerde ise ızgara klasiklerin yanında kalkan tandır, tütsülenmiş kılıç carpaccio gibi spesiyaller var. Soğuk mezeler arasında yer alan kişnişli, kaparili levrek marini de unutulmamalı, muhteşem bir birliktelik.
Orta Doğu ve Ege mezelerinin upuzun bir listede derlendiği menüde yaşayabileceğiniz tek sıkıntı ana yemeğe yer kalmayacak olması. Onun için de aslında porsiyonları oldukça ufak, tadımlık tutmuşlar. Ancak yine de her biri günlük hazırlanan mezelerin sere serpe uzandığı meze barını gördükten sonra seçim yapmakta zorlanıp, masayı mezelerle donatmanız özellikle de ilk gidişinizde kaçınılmaz oluyor. Yemeğin üzerine tatlı önerisi ise Bilal Ateş’ten. Armut tatlısını şiddetle tavsiye ediyor - bu yine günlük üretim onlarca tatlıdan sadece biri. Gittiğinizde zaten onları bizzat servis yaparken göreceksiniz. O nedenle harika bir masa için kendinizi onların kollarına bırakmanız yeterli. Ali Türker imzalı, renkli dekorasyonu ise sayfiye yerlerini anımsatıyor. Merve Arkunlar