Supperclub

Amsterdam’da, Roma’da, San Fransisco’da, Singapur’da da  gidip görenlerin dillerinden düşüremedikleri Supperclub, İstanbul’da Sortie’den sonra Crystal’ın bahçesinde açıldı . Kapıdan adımınızı attığınız anda hoş giyimli  misafir ilişkileri sorumlusu  tarafından karşılanıp “Yatmak mı, oturmak mı istersiniz?” sorusuyla irkiliyorsunuz. Aslında arada çok da fark yok, illa oturmak isteseniz de masa sandalye namına hiçbir eşya görünmüyor etrafta. Size gösterilen yere hemen yayılıveriyorsunuz. Yanınızda büyükçe bir tepsi ve bol sayıda beyaz kumaş peçete var. Supperclub’da menü yok. Size yalnızca alerjiniz olan bir yiyecek olup olmadığı veya vejetaryen olup olmadığınız soruluyor. En geç 21.00’de burada oluyorsunuz.Kulağınız Dj müziklerinin ritmini yakalamaya çalışırken,gözünüz tüm bu yemek cümbüşünün kaynağı açık mutfağa ve şeflerimize dikili beklerken yurtdışından getirilen sürekli değişen performans gösterileriyle yemeğiniz klasik bir yemek olmaktan çıkıyor.Adeta bir müzikal havasına dönüşüyor…Bembeyaz kocaman yataklara uzanmış;yemeğinizle birlikte kadehinizi yudumlarken  ve siz müziğin ritmine kapılıp dışarıyı tamam unutmuşken ;simsiyah makyajlı ve hoş giyimli bir leopar kadın ile bir yılan adam çıkıp sizi fantastik bir dünyanın içine alabilir…... Yılan adam önce yerlerde sürünüyor; ardından bir adama dönüşüyor ve seksi leopar kadının boynuna tasmayı takıp alıp götürüyor.Gecenin ilerleyen vakitlerine kadar Supperclub’daki müzikle sallanıyor, dünyanın dört bir yanından gelenler sürpriz DJ’leri dinliyor. Yabancı şov ekibi ise çok samimi, rahat etmeniz için ellerinden geleni yapıyorlar. Uzun lafın kısası haşmetli bir yemek ve kaçırılmayacak eğlence var Supperclub’da.