Dünyanın en hareketli şehirlerinden birinde yaşamanın ayrıcalıklarından istifade etmek için, bu hafta için seçtiğimiz etkinliklere bir göz atın. Can sıkıntısına son!
Reklâm
Son birkaç yıldır yaz aylarının favori etkinliklerinden olan Sound of Europe Festivali bir kez daha İstanbullularla buluşmaya hazırlanıyor. İstanbul’un yanı sıra Ankara ve İzmir’de de eş zamanlı gerçekleşecek olan festival, Avrupa ile Türkiye arasında sanatsal ve müzikal bir buluşma noktası ve bir kültürel değişim platformu olmayı hedefliyor. Festivalin İstanbul ayağına bu yıl Polonya’dan Justyna Jary & Alegancka Kapela, İtalya’dan Accordi Disaccordi, Hollanda’da WIES, Avusturya’dan SODL, Türkiye’den alân, Almanya’dan Murat Coşkun & Beatriz Picas, İspanya’dan Adiós Amores, İspanya’dan Oriane Lacaille. Müzisyenlere ve akışa dair daha fazla bilgi edinmek için festivalin web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Güzel bir yaz akşamında Kalamış’ta çimlere uzanıp müzik dinleme fırsatını kaçırmayın.
Türkiye'nin en büyük metal müzik etkinliklerinden biri olan Headbangers' Weekend, 4-6 Temmuz tarihlerinde metal müziğin dev isimlerini ağırlamaya hazırlanıyor. Bu yıl iki farklı sahnede 20’yı aşkın grubu ağırlayacak olan festivalin en büyük kozlarından biri kuşkusuz yemyeşil, mis gibi bir alanda düzenlenmesi. Ormanlık atmosferiyle öne çıkan açık hava mekanı Life Park’ta gerçekleşen festivalde dilerseniz kamp da yapabilirsiniz. Festivalde 4 Temmuz’da Manowar, Candlemass, Pentagram, Episode XIII, Yaşru; 5 Temmuz’da Kreator, Machine Head, Bleed From Within, Dark Tranquillity, Soen, Murder King, Pickpocket, Sülfür Ensemble, Ascraeus, Hatemotion; 6 Temmuz’da ise Opeth, Katatonia, Paradise Lost, Hypocrisy, Ensiferum, Leprous, Cemetery Skyline, Pitch Black Process, Sabhankra ve Alkera sahne alacak.
Reklâm
KüçükÇiftlik Park’ın gün boyu eğlence sunan konser serisi Kendine Has Sunar: KüçükÇiftlik Bahçe, 6 Temmuz’da multi-enstrümantalist üçlü Islandman ve elektronik müzik ikilisi Santi & Tuğçe’yi ağırlıyor. Islandman, Anadolu’nun kadim melodilerini elektronik ritimlerle buluşturarak dinleyicilerini zaman ve mekan ötesi bir müzikal yolculuğa çıkarırken, Santi & Tuğçe, Latin ezgilerinden beslenen elektronik altyapıları, ustaca dünya müziğiyle harmanlayacak. Bu etkinlikte standart konser biletlerine ek olarak bir de Piknik Paketi adlı bir bilet kategorisi var: Bu kategoriye iki konser biletinin yanı sıra trüf burger veya trüflü makarna ile tatlı menüsü de dahil; Küçükçiftlik Park’ın bahçesinde püfür püfür bir gün geçirmek isteyenlere duyurulur.
Ömer Onay, 40 yılı aşan sanat serüveninden süzülmüş imgelerin yer aldığı ‘Bilinç Akışı’ sergisiyle AKM’de. Aidiyet ve kimliği yadsımadan özgün eserler ortaya koyan sanatçının dünyasına ışık tutan sergi, Mehmet Lütfi Şen küratörlüğünde gerçekleşiyor. Sanatçı, soyutlama gücüyle öznel duyumlarını harmanladığı sergide, kavramsal derinlik taşıyan kompozisyonlarıyla modern bir zarafet sunuyor. Onay’ın imgeleri, zamansız bir evrende belirginleşiyor. Otobiyografik bir hafızanın karmaşık fragmanlarını içeren sergide hem grafik hem de resim sanatının teknik zenginliklerini keşfedebilirsiniz.
Sergi 19 Haziran-6 Temmuz tarihlerinde AKM Çok Amaçlı Salon’da.
Reklâm
Indie pop, funk ve elektronik müziğin kusursuz bir sentezine tanıklık etmek ister misiniz? Sonbahar aylarında yeni albümlerini yayınlamayı planlayan Parcels, bu albümden ‘Safeandsound’ isimli nefis bir şarkı da paylaşmıştı. Bu yıl Glastonbury’de ve Wembley Arena’da çalma şerefine erişen Avustralya çıkışlı, Berlin merkezli grup, funk’tan ve elektronik müziğin altın çağlarından ilham alarak üretimlerini sürdürüyor. 'Overnight' isimli parçalarından da hatırlayabileceğiniz grubun sahne enerjisine hayran kalacağınıza emin olabilirsiniz.
‘ARADA 1997-2003: Belgelerle Şakalaşıyoruz’ adlı arşiv sergisi, dört sanatçı arkadaş olan Gülçin Aksoy, Nancy Atakan, Gül Ilgaz ve Neriman Polat’ın arşivlerinden bir seçkiyi sunuyor. 1990’ların başında bir araya gelerek, Akademi’de aldıkları geleneksel sanat eğitiminden kopmaya, kavramsal sanattan ödünç aldıkları ifade biçimlerini kolektif bir yaklaşımla özümsemeye girişen sanatçıların arşivlerinde yer alan belge, fotoğraf ve video gibi birincil kaynaklar bu sergi aracılığıyla gün yüzüne çıkıyor. İsmini Nancy Atakan’ın arşivinde yer alan bir cümleden alan ‘ARADA 1997-2003: Belgelerle Şakalaşıyoruz’ sergisi, sanatçıların birlikte gerçekleştirdiği altı sergiyi yeniden gündeme getiriyor. Sergi, dört sanatçının iş birliğinin ilk kamusal çıktısı olan ve 1997 yılında Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşen ‘Arada’ sergisinden başlayarak 2003 yılında Karşı Sanat’ta katılımcıları genişleyen ve daha kolektif bir yapıya bürünen ‘Aileye Mahsustur’ başlıklı sergiye uzanan bir zaman dilimini mercek altına alıyor. Dört sanatçı arasındaki kız kardeşliğin ve bir aradalığın irdelendiği sergide, iş birliği ve sanat üretiminde arkadaşlık gibi kavramlar ve sergi yapma biçimleri görünür kılınıyor. ‘ARADA 1997-2003: Belgelerle Şakalaşıyoruz’, 1990’ların güncel sanat tarihi yazımına alternatif bir anlatıyla katkıda bulunurken, grubun neşesini ve mizahi yönlerini de açığa çıkarıyor.
Sergi 22 Mayıs-12 Temmuz tarihlerinde Depo’da.
Reklâm
İstanbul’un önde gelen disiplinlerarası sergi mekanı Meşher, ‘Hikâye İstanbul’da Geçiyor’ isimli sergisiyle adından söz ettiriyor. 16. yüzyıldan günümüze farklı zamanlarda ve çeşitli edebi türlerde üretilmiş İstanbul temsillerini odağına alan sergi, fantastik öykülerden grafik romanlara, bilim kurgudan casusluk öykülerine Batı edebiyatının kurmaca yapıtlarındaki İstanbul tahayyüllerini inceliyor. Ömer Koç Koleksiyonu’ndan yaklaşık 300 kitabın merkezde olduğu seçkide yazarlara ait el yazmaları, nadir ilk baskılar ile imzalı ve ithaflı kitaplara farklı kaynaklardan gravür, resim, nota kitapçığı, film, afiş gibi çeşitli yapıtların yanı sıra yayımlanan Türkçe çeviriler ve gazete kupürleri eşlik ediyor. Serginin küratörlüğünü Ebru Esra Satıcı ve Şeyda Çetin üstleniyor.
Sergi 23 Ocak-18 Ocak tarihlerinde Meşher’de.
The Smiths’ten bu yana geçen onlarca yıl içinde hâlâ kimse onun gibi olamadı. Kimi zaman melankolik, kimi zaman kışkırtıcı, ama her zaman kendine özgü… Yalnız eve dönülen gecelerin burukluğuna bir nesil onunla katlandı, hâlâ da pek çoklarının dert ortağı olmaya devam ediyor Moz… Bugüne en derin duyguların tercümanı olan onlarca şarkıya imza atmış olan efsane isim, bir kez daha İstanbullularla buluşmaya hazırlanıyor. Farklı nesilleri buluşturması muhtemel bu konserde Morrissey’in zamansız şarkıları eşliğinde duygu yüklü bir gece geçirmeye hazır olun. Hafızalardan uzun süre silinmeyecek bu konser 2025 yazının kaçırılmaması gereken etkinliklerinden biri.
Reklâm
Anadolu’nun zengin kültür bitkileri mirası, bilimle sanatın kesişiminde hayat buluyor. Flora Araştırmaları Derneği’nin Bitki Ressamları Komitesi (BİRET) tarafından hazırlanan ‘Anadolu’nun Bitki Mirası’ sergisi SALT Beyoğlu’nda sizleri bekliyor. Sergide Türkiye’nin dört bir yanından 47 sanatçının özgün çalışmaları yer alıyor. Arpa, buğday, zeytin, üzüm gibi kadim türlerden tıbbi bitkilere, yerel sebze ve meyvelerden aromatik otlara kadar uzanan 80 botanik illüstrasyon, Anadolu’nun binlerce yıllık tarımsal belleğini ve doğayla kurduğu bağı görünür kılıyor. Her bir illüstrasyon, estetik duyarlılığın yanı sıra bilimsel doğrulukla hazırlanmış birer belge. Seçki, günümüzde tehdit altında olan kültür bitkileri ve onların yaban akrabalarının korunmasına yönelik farkındalık yaratmayı amaçlarken, aynı zamanda iklim krizi, gıda güvenliği ve yerel üretim konularına da güçlü bir görsel yanıt sunuyor. Ayrıca serlere eşlik eden herbaryum örnekleri, tarih belgeler ve bilimsel yayınlar sayesinde Anadolu bitkilerinin çok katmanlı öykünü keşfetmeniz de mümkün.
Sergi 16 Mayıs-10 Ağustos tarihlerinde SALT Beyoğlu’nda.
Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin ikinci süreli sergisinde natürmortlar başta olmak üzere yeme içme temasının işlendiği resim ve heykeller yer alıyor. Serginin küratörlüğünü, müzenin kurucu küratörü Prof. Dr. Gül İrepoğlu üstleniyor. İrepoğlu, sergiyle aynı adı taşıyan bir de kitabın hazırlığını üstlendi. Sergide, 150’den fazla Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu’na ait eserin yanı sıra, çok sayıda saygın koleksiyoner ve kurumdan ödünç alınan 50’ye yakın eserle birlikte 90 sanatçıya ait 200’ü aşkın sanat eseri yer alıyor. “Cömert Doğa” temasıyla başlayan sergi natürmortlar, ürünlerin sunulduğu pazar yeri, manav, fırın, dükkan ve sokak satıcıları, balıklar ve balıkçılar, su, yiyecek hazırlıkları, sofralar, lokantalar ve kahvehaneler gibi bölümlerle devam ediyor. Sergi odalarında sanat eserlerine, ‘İstanbul’un Resmi’ sergisinden de alışageldiğimiz üzere şiirler eşlik ediyor.
Discover Time Out original video
Reklâm