Dünyanın en hareketli şehirlerinden birinde yaşamanın ayrıcalıklarından istifade etmek için, bu hafta sonu için seçtiğimiz etkinliklere bir göz atın. Can sıkıntısına son!
Reklâm
Şehrin en büyük kış marketi Wonder Village, bu yıl yepyeni adresi Life Park’ta İstanbulluları bekliyor. Her yıl binlerce kişiyi ağırlayan Wonder Village ışıl ışıl süslenmiş sokakları, sıcacık lezzetleri ve rengarenk dekorasyonuyla şehrin kalbinde bir kez daha yeni yıl ruhunu yaşatacak. Konserlerden atölyelere uzanan dopdolu bir program sunan Wonder Village’da bu yıl Edis, Zeynep Bastık, Pinhani, Gripin, Yüksek Sadakat, Selin, Aydeed, Jabbar, Can Gox, M Lisa ve daha birçok ismi canlı dinleme imkanı bulacaksınız. Detaylı program için etkinliğin Instagram hesabına göz atın.
İstanbullulara şehrin kalbinde büyülü bir kış masalının kapılarını aralayan KüçükÇiftlik Park’ın Yeni Yıl Kasabası 6-28 Aralık tarihlerinde gerçekleşiyor. Her köşesi özenle tasarlanmış bu kasabaya gittiğinizde kendinizi Avrupa’ya özgü meşhur kış pazarlarından birinde gibi hissedebilirsiniz. Etkinlik kapsamında ay boyunca alışveriş ve yeme içme alanları, eğlenceli atölyeler, interaktif aktiviteler, çocuklardan yetişkinlere herkese hitap eden oyun alanları sizi bekliyor. Yılbaşı coşkusunun paylaştıkça çoğalacağı etkinliğin şehre umut ve neşe getireceği kesin. Yeni Yıl Kasabası’nın sahnesinde ise yeni yıl ruhu sevilen melodiler eşliğinde hayat bulacak. Kargo, Hey! Douglas, Büyük Ev Ablukada, Can Molti, Kalben, Evrencan Gündüz, 2Much!, Nova Norda, Ayhan Sicimoğlu & Latin All Stars, Müjde Kızılkan, Ozbi, Mirkelam, BaBa ZuLa, Gaye Su Akyol, Can Ozan, Deniz Sipahi, Koroistanbul, Yeni Türkü, Özge Fışkın, Dolu Kadehi Ters Tut, Bedük, Emir Yargın, Dedublüman ve Sattas’ın sahne alacağı Yeni Yıl Kasabası’nın detaylarını Küçükçiftlik Park’ın web sitesinden takip edebilirsiniz.
Reklâm
Kanadalı sanatçı Edward Burtynsky, 40 yılı aşkın kariyerinde uygarlığın doğayla kurduğu ilişkiyi büyüme hırsının çevreyi nasıl dönüştürüp şekillendirdiğini, kimi zaman da onarılması güç izler bırakarak nasıl tahrip ettiğini çarpıcı karelerle belgeliyor. Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nun siparişiyle hayata geçirilen ve Türkiye’nin farklı coğrafyalarında erozyona odaklanan yepyeni projesi, serginin başlangıç noktasını oluşturuyor. Daha önce hiç görülmemiş fotoğraflardan oluşan bu bölüm, Perili Köşk’ün tüm katlarına yayılan geniş serginin kapılarını aralıyor. ‘Su ve Tuz’, ‘Afrika Çalışmaları’, ‘Doğa’, ‘Taş Ocakları’, ‘Madenler’ ve ‘Petrol’ başlıkları altında Burtynsky’nin en önemli projelerine yer veren ‘Dönüşen Yeryüzü’, gezegenin günümüzdeki halini gözler önüne seren büyüleyici manzaraları bir araya getiriyor. Sanatçının benzersiz bakışı, izleyiciyi yalnızca estetik bir yolculuğa çıkarmakla kalmıyor; aynı zamanda yeryüzünde bıraktığımız izleri, kaybettiklerimizi ve geleceğe nasıl bir dünya bırakmak istediğimizi sorgulamaya davet ediyor.
Sergi 20 Eylül-16 Ağustos tarihlerinde Borusan Contemporary’de.
Sanatçı Berk Güntürk ‘Corpus Prohibitum’ başlıklı kişisel sergisinde insan bedenine ayna tutarak, bireyin arzularını, kırılganlığını ve varoluş mücadelesini baskı rejimlerinin görünmez ağları içinde ele alıyor. Yasakların, tabu ve dogmaların kuşattığı toplumsal coğrafyalarda var olma mücadelesi veren bedenlerin öykülerini konu edinen bu sergide sanatçı, bireyin kendi bedenine, arzularına ve kimliğine yabancılaşmasını; dini ahlak, politik propaganda ve geleneksel cinsiyet rolleriyle örülmüş toplumsal normların içinde bedenin bir ‘suç mahalli’ne dönüşmesini sorguluyor.
Sergi 15 Kasım-31 Aralık tarihlerinde C.A.M. Galeri’de.
Reklâm
Dijital Deneyim Merkezi, Van Gogh’un ışık ve renklerle örülü dünyasına kapı aralıyor. ‘Van Gogh: Işığın İzinde’ sergisi, ziyaretçileri sanatçının umut ve mutluluk arayışını deneyimlemeye davet ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ tarafından hayata geçirilen sergi, sanatçının dünyasını klasik sergileme biçimlerinin ötesine taşıyor. Yapay zekadan sanal gerçekliğe, artırılmış gerçeklikten interaktif projeksiyonlara kadar pek çok teknolojik unsur, Van Gogh’un eserlerini yeni bir boyutla izleyiciye sunuyor. Sergi kapsamında oluşturulan farklı sahneler, Van Gogh’un bilinçaltından gençlik yıllarına, yaratıcı süreçlerinden Saint-Rémy’deki hastane odasının penceresinden açılan sonsuz manzaralara kadar uzanan çok katmanlı bir yolculuğu yansıtıyor. Renklerin, doğanın ve ışığın dönüştürücü etkisi; dijital tasarım ve ses unsurlarıyla mekanda hayat buluyor. Sergide Özde Karadağ, Fuat Genç, Ufuk Barış Mutlu, Design in Situ, Lucid Realities ve Nohlab’in imzasını taşıyan dijital eserler yer alıyor.
Sergi 23 Ağustos-31 Aralık tarihlerinde Dijital Deneyim Merkezi’nde.
‘Human Landscapes’, Nilüfer Yıldırım’ın soyutlama ile figürasyon arasındaki belirsiz alanı keşfetme arayışından doğuyor. Ne tamamen soyut ne de tamamen figüratif olan, iki ifade biçimi arasında salınan bir alandan bahsediyoruz. Sanatçı, bu geçişin çağdaş yaşamın duygusal ve psikolojik hâllerini yansıttığını düşünüyor. Renkler, bireysel yalnızlığın sessizliğini olduğu kadar ortak insan deneyiminin paylaşılan duygusunu da taşıyor. Sanatçı, izleyicinin de kendi duygularını ve hikayelerini keşfedebilmesini amaçlıyor. ‘Human Landscapes’, insan olmanın görünür ve görünmeyen katmanlarını duygular, ilişkiler ve varoluş arasındaki geçirgen sınırları araştıran bir alan olarak görülebilir.
Sergi 15 Kasım-3 Ocak tarihlerinde Merkur’de.
Reklâm
Arter’in ‘Basınç Altında Suyun Üstünde’ başlıklı grup sergisi, 15 sanatçının resim, heykel ve fotoğraf gibi farklı mecralarda ürettiği toplam 33 yapıtı Nilüfer Şaşmazer’in küratörlüğünde bir araya getiriyor. Sergi, çevresel felaketler, uluslararası çatışmalar, göç ve ekonomik istikrarsızlığın hüküm sürdüğü günümüze dair belirsizliklerin ve sosyal adaletsizliklerin yarattığı kaygıları merkezine alan birbiriyle bağlantılı iki bölümden oluşuyor. Zorlu toplumsal koşulların ve üst üste binen krizlerin bireyler üzerindeki etkilerini irdeleyen sergi, sanatın olanaklarıyla bu bağlamda biçimlendirilmiş soru ve önerilere odaklanıyor. Sergide Michaël Borremans, Ángela de la Cruz, Claire Fontaine, Shilpa Gupta, Fatoş İrwen, Nadia Kaabi-Linke, Alicja Kwade, Cinthia Marcelle, Tiago Mata Machado, Jean Meeran, MORIS, Ugo Schiavi, Hyun-Sook Song, Nasan Tur ve Mariana Vassileva’nın eserleri yer alıyor.
Sergi 12 Haziran-11 Ocak tarihlerinde Arter’de.
Genç sanatçı Gökçe Çilekar’ın ‘Işık-Buton’ adlı deneyimsel sergisi, Bebek Sarnıcı’nda sanatseverlerle buluşuyor! Sergi, sanatçının beynin karmaşık devinimini ışıkla simüle ederek tek bir dokunuşla hafızayı, direnci ve sesi tetikleyen eseriyle aynı adı taşıyor. Bir kontrol butonu aracılığıyla izleyiciyi eserin içine dahil eden ‘Işık-Buton’, zihinsel süreçlerin karmaşıklığını, bastırılmış duyguları ve bireyin içsel direnişlerini harekete geçiren katmanlı bir deneyim sunuyor. Eser, düşünce döngülerine müdahalenin yine bireyin kendisine ait olduğunu hatırlatmayı amaçlıyor. Sizi yalnızca bir gözlemci değil, sürecin aktif bir parçası olmaya davet eden bu ilginç sergiyi kaçırmayın.
Sergi 22 Mayıs-15 Ocak tarihlerinde Bebek Sarnıcı’nda.
Reklâm
İstanbul Modern, Japonya ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin tesisinin 100. yıl dönümü kapsamında, Japon sanatçı Chiharu Shiota’nın kişisel sergisini ağırlıyor. Serginin en ilgi çekici ögesi, sanatçının İstanbul Modern için özel olarak ürettiği geniş ölçekli yerleştirmesi kuşkusuz. Öykü Özsoy Sağnak ve Yazın Öztürk’in küratörlüğünde gerçekleşen sergi; sanatçının performans, video, yerleştirme ve resim gibi çeşitli ifade biçimlerinde sıklıkla kullandığı hafıza, varoluş, göç, yolculuk ve insan deneyimi gibi konuları odağına alıyor. Shiota, sergiye de adını veren ‘Dünyalar Arasında’ başlıklı büyük ölçekli yerleştirmesini, İstanbul'un konumundan yola çıkarak üretti. Japonya’yı 2015 yılında Venedik Bienali’nde temsil eden Chiharu Shiota’nın İstanbul Modern’deki bu yerleştirmesi, sanatçının kişisel ve kolektif hafızayla ilişkilendirdiği bireysel öyküleri keşfetme fırsatı sunuyor.
Sergi 6 Eylül 2024-25 Ocak 2026 tarihlerinde İstanbul Modern’de.
‘Kısmet Büfesinden Dolaşarak’ sergisi, ismini Bilge Karasu’nun ‘Kısmet Büfesi’ kitabından ödünç alıyor. Yola çıkış noktası Karasu’nun sözleriyle “gerçek ya da kurmaca resimler” olan ‘Kısmet Büfesi’ kitabı, yazarın görsel niteliğe yaslanan metinlerini bir araya getirirken, görsel olanla düşünsel olan arasında gidip gelen bir kurgu öneriyor. ‘Kısmet Büfesinden Dolaşarak’ bu öneriden ilhamla, her biri kendi görsel diliyle anlatı kurma, bozma ya da askıya alma yöntemleri geliştiren sanatçıların yapıtlarını içeriyor. Sergi, davet edilen sanatçıların üretim sürecinde nerede kontrolü elinde tuttuğu, nerede işi belirsizliğe, tesadüfe ya da kısmete bıraktıkları sorusunun izini sürüyor. Malzemeyle ilişki kurma biçimlerinden, düşünsel yönlendirmelere ve sezgisel kararlara kadar üretim sürecinin çeşitli anları, eserin nihai formunu belirleyen dinamikler görünür kılınıyor. Böylece sergi, bilinçli tercih ile beklenmedik olan arasındaki sınırda gezinen bir yaratım sürecine dikkat çekiyor. Sergide Çınar Eslek, Seda Oturmak, Şafak Şule Kemancı, Kerem Giriş, Cansu Sönmez ve Yekateryna Grygorenko’nun işleri yer alıyor.
Sergi 26 Eylül-31 Aralık tarihlerinde Quick Art Space’te.
Discover Time Out original video
Reklâm



















