Dünyanın en hareketli şehirlerinden birinde yaşamanın ayrıcalıklarından istifade etmek için, bu hafta sonu için seçtiğimiz etkinliklere bir göz atın. Can sıkıntısına son!
Reklâm
Küratörlüğünü Hicran Aksöz’ün üstlendiği ‘Ay Tozunda Yürür Gibi’ sergisi, İBB Taksim Sanat’ta sanatseverleri bekliyor. Resim, heykel, fotoğraf, video ve yerleştirme gibi farklı mecralardan oluşan yapıtlar, benliğe yapılan bireysel yolculukların izini sürüyor. Sergi, adını Ay yüzeyine atılan ilk insan adımlarından ilhamla ‘Ay Tozunda Yürür Gibi’ metaforundan alıyor. Her bir yapıt, sessiz ama iz bırakan bir içe dönüş hareketini çağrıştırıyor. Bu içsel keşif, şiirsellik ve kırılganlıkla örülü, yön duygusunu kaybetmeden ilerleyen bir benlik haritasına dönüşüyor. Sergi açıklama metninde Jacques Lacan ve Michel Foucault gibi düşünürlerin kuramlarıyla temellendirilen bu yaklaşım, sanatçıların bireysel üretimlerini kolektif bir düşünce alanında buluşturuyor. Sergide Mehmet Anik, Hasiyne Ayhan, Ahmet Hamdi Başsöz, Daniela Budişteanu, Zeynep Baloğlu, Delfin Demirgüreş, İrem Deniz, Ayşegül Düşek, Buse Elçi gibi isimlerin eserleri yer alıyor.
Sergi 15 Ağustos-20 Eylül tarihlerinde Taksim Sanat’ta.
Yıllar içerisinde artan yolculukları ve genişleyen ilgi alanlarıyla “biriktirme” tutkusunu sürekli besleyen Kezban Arca Batıbeki, nesneleri kendi içlerinde benzerleriyle “Kadın” ve ‘’Ev/Yuva’’ kavramları etrafında buluşturuyor. İzleyiciler tarafından ‘’koleksiyon’’ olarak görülen bu nesneleri sanatçı, aynı apartmanda yaşayan ama farklı geçmişlere sahip ailelere benzetiyor. Bu “aileler”, kendi öykülerinin aktörleri olarak, Batıbeki’nin tuvallerinde, fotoğraflarında ve kısa filmlerinde varlık gösteriyor. Bu sayede izleyicilerini sanatçının kişisel dünyasına açılan kapıları aralamaya ve yeni bir ifade biçimini deneyimlemeye davet ediyor.
Sergi 17 Nisan-30 Eylül tarihlerinde MeshRu’da.
Reklâm
Sevil Dolmacı İstanbul, çağdaş sanatçı Cem Gönül’ün kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. 10 Eylül’e dek Villa İpranosyan’da ziyaret edilebilecek olan sergi, izleyiciyi yalnızca göze değil, kalbe ve zihne hitap eden çok katmanlı bir dünyaya davet ediyor. Renk, figür ve geometrik formların iç içe geçtiği bu dünya, sanatçının aşkı, umudu ve hayal gücünü nasıl biçimlendirdiğine dair şiirsel bir keşfe kapı aralıyor.
Cem Gönül’ün duygusal derinlik ve görsel incelikle yarattığı eserlerinde kullandığı renk paleti yalnızca estetik bir tercih değil; duyguların görünür hale geldiği bir harita niteliğinde. Her tuval, sezgiyle akıl arasındaki ince çizgide salınan tonlarla, izleyicinin iç dünyasında yankılanan bir anlatıya bürünüyor. Sanatçının renklerle kurduğu ilişki, bir yandan plansız bir iç dökme gibi görünürken, öte yandan dikkatle hesaplanmış bir denge duygusunu da beraberinde getiriyor.
Sergi 14 Ağustos-10 Eylül tarihlerinde Sevil Dolmacı İstanbul’da.
Ahmet Güneştekin’in ‘Kayıp Alfabe’ sergisi Artİstanbul Feshane’de ziyaretçilerini ağırlıyor. Sergi, sanatçının toplumsal süreklilikleri ve kırılmaları izleyerek geçmiş olaylara dair kavrayışını güncel meselelerle ilişkilendirdiği çalışmalarına odaklanıyor. İBB Miras’ın restorasyonuyla İstanbul’un kültür platformlarından birine dönüştürdüğü Artİstanbul Feshane’de İBB Kültür’ün katkılarıyla açılan serginin küratörlüğünü Christoph Tannert üstleniyor. Sergi, Güneştekin’in hafıza ve göç nesneleri, sesler ve görüntüler, üstkurmaca yapılar ve malzeme müdahaleleriyle makro ve mikro ölçekleri birleştirdiği disiplinler arası işlerini bir araya getiriyor.
Sergi 17 Ocak-20 Eylül tarihlerinde Artİstanbul Feshane’de.
Reklâm
5. İstanbul Uluslararası Oda Müziği Festivali, oda müziğinin samimiyeti, çeşitliliği ve zenginliğini merkeze alan programıyla dünyanın dört bir yanından sanatçıları Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası’nda ağırlıyor. Festival, tahta ve bakır nefesli çalgılardan oluşan Saxback Ensemble’ın konseriyle 5 Eylül’de başlayacak. Trompicavalas Amor adlı programlarıyla tenor Pablo García-López, barok viyolonselci Josetxu Obregón ve klavsenci Ignacio Prego’dan oluşan barok trio’yu ve hem yaratıcı sahne dilleri hem de sıra dışı repertuarlarıyla öne çıkan Stockholm Syndrome Ensemble’ı da ağırlayacak olan festival, 5. yılına özel iki önemli buluşmaya da ev sahipliği yapacak. Ülkemizin önemli sanatçılarından, uluslararası başarılarıyla tanınan kemancı Veriko Tchumburidze, çellist Nil Kocamangil ve viyolacı Orhan Çelebi; festivalin özel konserinde dünyanın önde gelen kemancılarından Andrey Baranov, oda müziğinin aranan isimlerinden viyolacı Nora Romanoff-Schwarzberg ve efsanevi çellist Gary Hoffman ile aynı sahnede buluşacak. Dünyaca ünlü iki kontrbas sanatçısı Rick Stotijn ve Burak Marlalı ile usta piyanist Zsuzsa Balint ise, festival kapsamında bir araya gelerek müzikseverlere alışılagelmişin dışında bir program sunacak. Her yıl unutulmaz bir konserle sanatseverlere veda eden İstanbul Uluslararası Oda Müziği Festivali, bu yılki kapanış konserinde ise iki Grammy ve Emmy ödülü sahibi, acapella müziğin dünyadaki en ünlü temsilcilerinden The King’s Singers’ı ağırlayacak. Viyolonsel sanatçısı...
Dirimart, Canan Tolon’un galerideki üçüncü kişisel sergisini ağırlıyor. Sanatçının son dönemde ürettiği 12 büyük boyutlu soyut resim, galeride izleyiciyle buluşuyor. Sergi, doğanın bastırılmış seslerinin izleyiciyi rahat bırakmadığı, organik güç ve döngüsel zamanın hakim olduğu bir kuşatmanın izlerini sürüyor. Eserlerini şans ve tesadüf olgusu etrafında üreten Canan Tolon’un sanat pratiği, doğa, zaman ve belleğin yanı sıra mimari kavramlara da odaklanıyor. Boyayı dökerek, silerek ve kazıyarak katmanlar oluşturan sanatçının üretim süreci neredeyse eserin konusuna dönüşüyor. Tolon’un eserleri yapım ve yıkım süreçlerini aynı anda içerirken, varoluş ile yok oluş arasındaki gerilimi de somutlaştırıyor.
Sergi 6-28 Eylül tarihlerinde Dirimart’ta.
Reklâm
Görsel sanatçı Denef Huvaj’ın ‘Dışarısı Büyüyor’ başlıklı kişisel sergisi, bir Büyükada gezisi organize etmek için iyi bir bahane. İBB Kültür ve İBB Miras’ın ev sahipliğinde gerçekleşen sergi, sanatçının modern toplum eleştirisi sunan fotoğraflarından oluşuyor. Modern şehir sakinlerinin kaçış noktası olarak gördüğü Ada’nın dinginliğinde, Taş Mektep’in sessiz sakin ortamında ziyaretçilerini ağırlayan sergiyi modern şehirlerin telaş ve tüketimle yüklü ritmine karşı bir durup düşünme ve yavaşlama çağrısı olarak görmek mümkün.
Sergi 2 Nisan-7 Eylül tarihlerinde Taş Mektep’te.
İstanbul’un en işlek noktalarından biri olan Mecidiyeköy Meydanı’nın kültür, sanat ve buluşma noktası Mecidiyeköy Sanat, küratörlüğünü Laleper Aytek’in üstlendiği bir sergiye ev sahipliği yapıyor. ‘Şehrin İtirazı’ temasıyla gerçekleştirilen 14. Bursa Uluslararası Fotoğraf Festivali’nden bir seçki, Bursa’nın ardından İBB Kültür ve İBB Miras iş birliğiyle, temayla aynı adı taşıyan sergide İstanbul’daki sanatseverlere sunuluyor. Temasını Feride Çiçekoğlu’nun aynı adlı kitabından alan festivale katılan 17 fotoğrafçının 58 eserinden kurgulanarak hazırlanan ‘Şehrin İtirazı’ sergisini yaz boyunca ziyaret edebilirsiniz.
Sergi 12 Haziran-14 Eylül tarihlerinde Mecidiyeköy Sanat’ta.
Reklâm
Arter, öncü Alman sanatçı Franz Erhard Walther’in Türkiye’deki ilk kapsamlı kişisel sergisini izleyiciyle buluşturuyor. Sanatçının 1958 tarihli aynı isimli yapıtından yola çıkan ‘Heykel Olma Teşebbüsü’ başlıklı sergi, Walther’in uzun soluklu pratiğinde beden, eylem ve heykel arasında ördüğü çok yönlü ilişkilere odaklanıyor. Küratörlüğünü Selen Ansen’in üstlendiği sergi, sanatçının 1960’lardan bu yana ağırlıklı olarak kağıt, baskı, boya ve kumaş kullanarak ürettiği yapıtlarını bir araya getiriyor. İzleyiciyi, heykeli alışılmış tanımlardan uzak bir biçimde, bedensel eylemler ve hayal gücü aracılığıyla deneyimlemeye davet eden sergi, Franz Erhard Walther Foundation’ın iş birliğiyle gerçekleştiriliyor.
Sergi 27 Şubat-5 Ekim tarihlerinde Arter’de.
İstanbul Modern, Japonya ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin tesisinin 100. yıl dönümü kapsamında, Japon sanatçı Chiharu Shiota’nın kişisel sergisini ağırlıyor. Serginin en ilgi çekici ögesi, sanatçının İstanbul Modern için özel olarak ürettiği geniş ölçekli yerleştirmesi kuşkusuz. Öykü Özsoy Sağnak ve Yazın Öztürk’in küratörlüğünde gerçekleşen sergi; sanatçının performans, video, yerleştirme ve resim gibi çeşitli ifade biçimlerinde sıklıkla kullandığı hafıza, varoluş, göç, yolculuk ve insan deneyimi gibi konuları odağına alıyor. Shiota, sergiye de adını veren ‘Dünyalar Arasında’ başlıklı büyük ölçekli yerleştirmesini, İstanbul'un konumundan yola çıkarak üretti. Japonya’yı 2015 yılında Venedik Bienali’nde temsil eden Chiharu Shiota’nın İstanbul Modern’deki bu yerleştirmesi, sanatçının kişisel ve kolektif hafızayla ilişkilendirdiği bireysel öyküleri keşfetme fırsatı sunuyor.
Sergi 6 Eylül 2024-25 Ocak 2026 tarihlerinde İstanbul Modern’de.
Discover Time Out original video
Reklâm