İstanbul'da bugün yapılacak ne var?

İstanbul'da bugünün en iyi konserleri, etkinlikleri, filmleri, sergileri ve daha fazlası

Reklâm

Dünyanın en hareketli şehirlerinden birinde yaşamanın ayrıcalıklarından istifade etmek için, bugün için seçtiğimiz etkinliklere bir göz atın. Can sıkıntısına son! 

  • Sanat
  • Şişli
Ara Güler Müzesi, Robert Capa Contemporary Photography Center iş birliğiyle, 20. yüzyılın en önemli foto muhabirlerinden Robert Capa’nın Türkiye’de bugüne dek gerçekleştirilen en kapsamlı sergisini sanatseverlerle buluşturuyor. Başlığını Capa’nın yalın ve gerçekliğe dayalı fotoğraf felsefesini yansıtan sözünden alan ‘Gerçek En İyi Fotoğraftır’, sanatçının 1932’deki ilk profesyonel işinden 1954’teki son karelerine uzanan geniş bir seçki sunuyor. 1913’te Budapeşte’de doğan ve kariyerinde İspanya İç Savaşı’ndan II. Dünya Savaşı’na, Hindiçin Savaşı’ndan modern tarihin birçok önemli çatışmasına tanıklık eden Capa, yalnızca savaşların dehşetini değil, insanların yaşadıkları insani deneyimleri de fotoğraflarına yansıttı. “Eğer fotoğraflarınız yeterince iyi değilse, yeteri kadar yaklaşmamışsınız demektir,” sözüyle tanınan Capa, cesaretiyle hafızalara kazındı. Henri Cartier-Bresson, George Rodger ve David “Chim” Seymour ile Magnum Photos’un kurucularından olan Capa, fotoğrafçının tanık ve hikaye anlatıcısı kimliğini tanımlayan öncülerden biri oldu. Onun kareleri yalnızca tarihsel belgeler değil; empati, adalet ve fotoğrafın dönüştürücü gücüne olan inancın da bir yansıması olarak görülebilir. Sergi, Capa’nın 1946’da Türkiye’ye yaptığı ziyarette çektiği 37 adet gümüş jelatin baskıyı içeren özel bir bölümü de kapsıyor. İstanbul’un günlük yaşamından Ankara’nın modern mimarisine, kırsal manzaralardan portrelere uzanan bu kareler, sanatçının Türkiye’ye bakışını ortaya koyuyor. ‘Gerçek En...
  • Sanat
Damla Yücebaş’ın Decollage Art Space’teki ‘Yürüyüşler’ adlı sergisi sanatçının lif sanatı ve tekstil yüzeyler üzerine uyguladığı görsel illüzyona dayalı ipek baskı çalışmalarında, malzemeyle doğrudan kurduğu diyalogları yansıtıyor. “Bilmeme” yaklaşımıyla şekillenen sanat pratiği, “faydalı boşluk”, “temelsiz düşünme” ve “kendiliğinden oluş” gibi Doğu felsefelerinden beslenen kavramlarla bağ kuruyor. Sergi 30 Eylül-2 Kasım tarihlerinde Decollage Art Space’te.
Reklâm
  • Sanat
  • Üsküdar
Kâr amacı gütmeyen özel çağdaş sanat müzesi Elgiz, kendi koleksiyonundan derlenen bir seçkiyi sanatseverlerle buluşturuyor. ‘Serap Mevsimi’, hayal ile gerçek arasındaki ince çizgiyi farklı perspektiflerden keşfe çıkan bir sergi. Adını bir yanılsamadan alan sergi, sanatçıların modern dünyaya dair gözlemleriyle şekillenen bir görsel şölen sunuyor. İzleyiciler ve sanatçılar, adeta bir serap gibi farklı duygu ve düşünceler arasında gidip geliyorlar. Alex Prager’ın sinematografik anlatıları, toplumsal yalnızlık ve insanın içsel evrenine dair güçlü görsel ifade biçimleri sunarken, Asım İşler’in ve Bedri Baykam’ın soyut eserleri, kişisel kimlik ve modern toplumun yüzleşmelerini izleyiciye yansıtarak zamanın, mekanın ve kimliğin akışkanlığını vurguluyor. Sergide Ferhat Özgür, Melis Buyruk, Habip Aydoğdu, Azade Köker, Jennifer Steinkamp gibi isimlerin de eserleri yer alıyor. Sanatın çok yönlü ve çok katmanlı doğasını yansıtan ‘Serap Mevsimi’ni kaçırmayın. Sergi 8 Nisan-15 Kasım tarihlerinde Elgiz Müzesi’nde.
  • Müzik
  • Beşiktaş
Funk, soul ve caz sahnesinin en özgün kolektiflerinden birini İstanbul’da canlı dinlemeye hazır olun. Grammy ödüllü virtüöz Victor Wooten, sadece olağanüstü tekniğiyle değil, müziğe kattığı felsefi derinlikle de dünya çapında saygı gören bir isim. Béla Fleck and the Flecktones ile kazandığı başarıyı solo projeleri ve eğitim çalışmalarıyla pekiştiren Wooten, sahnede kardeşliği ve kolektif ruhu müzikle birleştiriyor. Bu eşsiz enerjiye tanıklık etmek istiyorsanız, efsanevi grubun İstanbul konserini kaçırmayın.
Reklâm
  • Sanat
  • Üsküdar
Elgiz Müzesi, ikonik Teras Sergisi’nin 17. edisyonuyla heykel sanatını desteklemeyi sürdürüyor. Her yıl genç sanatçıların farklı anlatım dillerini gözler önüne seren teras sergileri, heykel sanatı için önemli bir görünürlük alanı sağlıyor. Sergi sonrasında koleksiyonlara taşınan yapıtlar ise bugünün izini geleceğe taşınmasında önemli bir rol oynuyor. Sergi serisinin 17’ncisinde Aslı İrhan, Çağdaş Erçelik, Koray Bıyıklı, Lale Altunel gibi isimlerin eserleri yer alıyor. Sergi 19 Haziran-1 Kasım tarihlerinde Elgiz Müzesi’nde.
  • Sanat
  • İstiklal Caddesi
Elif Uras’ın kadın emeğini tarihsel ve maddi kültür bağlamında yeniden düşünmeye davet eden sergisi, Galerist’te izleyiciyle buluşuyor. Kale Tasarım ve Sanat Merkezi’nin (KTSM) desteğiyle gerçekleşen sergide, sanatçının New York’ta torna ve elde şekillendirme teknikleriyle ürettiği seramik işleri, Osmanlı’dan bu yana Türk çiniciliğinin tarihi merkezi olan İznik’te döküm yöntemiyle ürettiği eserleriyle ilk kez bir araya geliyor. Yaldızla boyanmış kadın figürleri, vazoların yüzeylerinde, ev içi emekten tarıma, dokumacılıktan çömlekçiliğe kadar uzanan geleneksel kültürel pratiklerin taşıyıcısı olarak beliriyor. Uras, bu değeri çoğu zaman göz ardı edilen emek biçimlerini direnişin, dayanıklılığın ve sürekliliğin güçlü anlatılarına dönüştürerek, onları mitik ve zamansız bir forma kavuşturuyor. Sergi 6 Eylül-8 Kasım tarihlerinde Galerist’te.
Reklâm
  • Sanat
Dirimart, Austin Eddy’nin galerideki ilk kişisel sergisini ağırlıyor. Sergi, sanatçının 2024 yazında İstanbul’a yaptığı ziyaretten ilhamla Brooklyn’deki atölyesinde ürettiği yeni resimlerini bir araya getiriyor. Austin Eddy, İstanbul’un dokusu ve ışığından beslenerek figürler ile soyut biçimleri buluşturuyor; gündelik yaşamın şiirselliğini hikaye anlatımına açık ve renk yönelimli bir üslup ile yansıtıyor. Sanatçının çalışmaları, gündelik deneyimlere özgü lirizmi özgün bir görsel dille aktarırken biçim ve hissiyat arasındaki ilişkiyi öne çıkarıyor. Stilize edilmiş formlar ve katmanlı yüzeyler kullanarak izleyicide güçlü çağrışımlar uyandıran Eddy, duyguların, ilişkilerin ve doğanın soyut tasvirlerini resimsel bir alfabeye dönüştürüyor. Kuşlar ve organik şekiller gibi tekrar eden motifler, sanatçının anlatısında hem tanıdık hem de sezgisel bir dilin oluşmasına aracılık ediyor. Sergi 2 Ekim-2 Kasım tarihlerinde Dirimart Pera’da.
  • Sanat
  • İstiklal Caddesi
‘Biz ve Onlar’, Cevdet Erek’in Galeri Nev İstanbul’daki ikinci kişisel sergisi. Sanatçının birlik ve karşıtlık ikiliğini stadyum tribünlerinin düzeni bağlamında araştıran ‘Misafir Tribünü (Away Terrace)’ serisinin devamı niteliğindeki sergi, mekana özgü bir yerleştirme de içeriyor. Bu sergi kapsamında, Liverpool Bienali’nde gösterilen işler yeniden üretilerek yeni bir düzenlemeyle izleyiciyle buluşuyor. Ayrıca bienal için üretilen büyük toprak bloklu yerleştirmeden parçalar içeren ‘Misafir Tribünü (Biz ve Onlar) – İki Dilim’, bu kez İç Anadolu’da toprakla üretilen bloklardan oluşturuluyor ve galeri mekanının fiziksel şartlarına uyarlanmış bir yapı olarak sergileniyor. Adını Pink Floyd’un 1973 tarihli ‘Us and Them’ parçasından alan sergideki bu yerleştirme, hem grubun bugünlerde restore edilerek yayınlanan 1972 tarihli ‘Pink Floyd: Live at Pompeii’ konser filmini hem de 1971 tarihli ‘Meddle’ albümünde bulunan ‘Fearless’ şarkısında duyulan Liverpool taraftar seslerini hatırlatıyor. Böylece seri, Liverpool’daki yolculuğunun ardından ortaya çıktığı mekana ve İstanbul’a geri dönüyor. Sergi 12 Eylül-7 Kasım tarihlerinde Galeri Nev’de.
Reklâm
  • Sanat
Pilevneli, Erdoğan Zümrütoğlu’nun yeniden temsiliyetini aldığını duyuran bu sergi, sanatçının 2018-2023 yılları boyunca ürettiği tuval işleri ve heykellerden oluşuyor. ‘Meçhul Öğrenci Anıtı için Modüller’, Ece Ayhan’ın 1970 tarihli ‘Meçhul Öğrenci Anıtı’ şiirine hem görsel bir yanıt hem de bir saygı duruşu niteliği taşıyor. Ece Ayhan bu şiiri, 1969 yılında İstanbul’da, dönemin siyasal kutuplaşması içinde öldürülen üniversite öğrencisi Battal Mehetoğlu’nun anısına kaleme almıştı. Sergideki eserler, Ece Ayhan’ın şiirsel diliyle kurdukları düşünsel akrabalık üzerinden, doğrudan bir göndermeye başvurmadan ama onun şiirinde sezilen duygusal-politik yoğunlukla bir bağ kuruyor. Eserler, günümüz dünyasının politik krizleri, sosyopolitik çöküşleri ve insanlık onuruna yönelmiş sistematik tehditler karşısında hayatta kalma imkanını sorgulayan bir yüzleşmeye çağırıyor. Sergi 11 Eylül-15 Kasım tarihlerinde Surp Yerrortutyun Ermeni Katolik Kilisesi’nde.
  • Sanat
  • Şişhane
‘Karanlık Dünya’, bir sanatçı ile bir senaristin disiplinlerarası araştırma projesine dayanıyor. Sergi, Metin Erksan’ın yönettiği ve Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun senaryosunu yazdığı aynı adlı filmin yapım aşamasından itibaren karmaşıklaşmaya başlayan hikayesini 1950’ler Türkiye’sinin kültürel iklimi içerisinde inceliyor. Toplumsal gerçekçi bir yaklaşımla Sivrialan (Sivas) ve Ürgüp’te (Nevşehir) çekilen film, Âşık Veysel’in çocukluğundan tanınmış bir halk ozanı oluşuna uzanan öyküsünü, melodramatik bir gönül hikayesi etrafında örüyor. Ancak dönemin tarımsal kalkınma ve kırsal modernleşme politikalarına uygun olarak yeniden kurgulanan filmin anlatısı beklenmedik şekilde yön değiştirmiş. Erksan’ın ifadesine göre Hudson tarlalarındaki biçerdöverlere ait görüntüler ile sonradan İstanbul’un çeperlerinde çekildiği söylenen okul ve dispanser sahneleri, idealleştirilmiş bir köy imgesi sunmak için kullanılmış. Bu eklemeler, Veysel’in yaşam öyküsünü geri plana iterek filmi dönemin resmî ideolojisinin taşıyıcısı bir propaganda aracına dönüştürmüş. Yapımcı Atlas Film’in kurguda yaptığı değişikliklerin ardından film, ‘Âşık Veysel’in Hayatı’ adıyla 31 Aralık 1953’te vizyona girmiş. İsmiyle birlikte tüm atmosferi değişen filmin yaratım süreci, ticari kaygılar ve ideolojik gerilimler, filmi eklektik bir ürün haline getirmiş. Bugün film ve filmin öyküsü hâlâ eksik. Filmden geriye kalan kopuk bir kurgu, silinmiş ya da eklenmiş sahneler, ses bandındaki bozulmalar, sessizlikler ve bunların...
Tavsiye edilen
    Reklâm