Dünyanın en hareketli şehirlerinden birinde yaşamanın ayrıcalıklarından istifade etmek için, bugün için seçtiğimiz etkinliklere bir göz atın. Can sıkıntısına son!
Reklâm
Anadolu’nun zengin kültür bitkileri mirası, bilimle sanatın kesişiminde hayat buluyor. Flora Araştırmaları Derneği’nin Bitki Ressamları Komitesi (BİRET) tarafından hazırlanan ‘Anadolu’nun Bitki Mirası’ sergisi SALT Beyoğlu’nda sizleri bekliyor. Sergide Türkiye’nin dört bir yanından 47 sanatçının özgün çalışmaları yer alıyor. Arpa, buğday, zeytin, üzüm gibi kadim türlerden tıbbi bitkilere, yerel sebze ve meyvelerden aromatik otlara kadar uzanan 80 botanik illüstrasyon, Anadolu’nun binlerce yıllık tarımsal belleğini ve doğayla kurduğu bağı görünür kılıyor. Her bir illüstrasyon, estetik duyarlılığın yanı sıra bilimsel doğrulukla hazırlanmış birer belge. Seçki, günümüzde tehdit altında olan kültür bitkileri ve onların yaban akrabalarının korunmasına yönelik farkındalık yaratmayı amaçlarken, aynı zamanda iklim krizi, gıda güvenliği ve yerel üretim konularına da güçlü bir görsel yanıt sunuyor. Ayrıca serlere eşlik eden herbaryum örnekleri, tarih belgeler ve bilimsel yayınlar sayesinde Anadolu bitkilerinin çok katmanlı öykünü keşfetmeniz de mümkün.
Sergi 16 Mayıs-10 Ağustos tarihlerinde SALT Beyoğlu’nda.
Fotoğraflar, belgeler ve eski bilgisayarlarla Türkiye’nin bilişim tarihini keşfetmeye davetlisiniz. Logo Yazılım’ın kuruluşundan günümüze gelişimini ve teknolojik dönüşümünü anlatan ‘Hayalden Gerçeğe: Logo Yazılım’ın 40 Yılı’ sergisi, ülkemizdeki bilişim tarihine de ışık tutuyor. İki ana bölümden oluşan serginin ‘Peki, Bilgisayarınızı Gerçekten Tanıyor Musunuz?’ başlıklı giriş bölümünde, bilgisayarların nasıl çalıştığı aktarılıyor. Teknolojinin geçirdiği dönüşüm, Logo Yazılım’ın kurumsal koleksiyonundan seçilen nesneler aracılığıyla örnekleniyor. ‘Logo Yazılım’ın 40 Yıllık Yolculuğu’ başlıklı ikinci bölümde ise şirketin gelişimi teknolojik yeniliklerden toplumsal dönüşümlere uzanan çok katmanlı bir çerçevede ele alınıyor. Etkileşimli alanlar, sergiyi dijital teknolojilerle desteklenen canlı bir deneyime dönüştürürken, sanatçı Mehmet Berk Bostancı tarafından sergiye özel tasarlanan ‘www.’ adlı yerleştirme ise dijital çağın iletişim biçimlerine ve Logo Yazılım’ın 40 yıldır inşa ettiği yenilikçi ekosisteme sanatsal bir gönderme niteliği taşıyor. Hem bir şirketin dünden bugüne uzanan hikayesini keşfetmek hem de teknolojinin gelişimine tanıklık etmek için ‘Hayalden Gerçeğe: Logo Yazılım’ın 40 Yılı’ sergisini kaçırmamanızı öneririz.
Sergi 6 Mayıs-5 Haziran tarihlerinde Tophane-i Âmire Kültür ve Sanat Merkezi’nde.
Reklâm
Türkiye’nin ilk tam kapsamlı Dijital Deneyim Merkezi’nde teknoloji, geleneksel değerlerle buluşuyor. Geleneksel Türk sanatlarının yapay zeka, sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik ve interaktif projeksiyon gibi modern dijital araçlarla yeniden yorumlandığı sergi, dört farklı dijital oda ve iki koridor aracılığıyla ziyaretçilere çok katmanlı bir deneyim vadediyor. Sergiye katılan sanatçılar arasında Apollo XR, Dolkun Production, Gökalp Gönen, Hakan Yılmaz, Seyd Ahmet ve Süleyman Yılmaz gibi önemli isimler yer alıyor. 11 eserden oluşan sergi, geleneksel sanatların dijital çağda nasıl hayat bulduğunu ve geleceğe nasıl taşınabileceğini gözler önüne seriyor. Zafer Algöz’ün sesiyle Immersive Karagöz Hacivat, Sanal Gerçeklikte Kültürel Miras Canlandırması, Holografik Meddah, İnteraktif Ebru ve Üretken Yapay Zeka gibi eserlerle benzersiz bir dijital deneyim yaşayabilirsiniz. Ramazan ayına özel olarak hazırlanan ve 4 Mart’ta ziyarete açılan sergi, gördüğü yoğun ilgi üzerine 30 Mayıs’a kadar uzatıldı.
Sergi 4 Mart-30 Mayıs tarihlerinde Dijital Deneyim Merkezi’nde.
30. yılını kutlayan Rahmi M. Koç Müzesi, sanat ve mühendislik dünyasını bir araya getiren ‘Beygir Gücü’ sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi sizi iki ana başlık altında sanat ve mühendislik dünyasında büyüleyici bir yolculuğa çıkarıyor: ‘Rahmi M. Koç Koleksiyonu’ndan At Figürleri’ ve ‘Rahmi M. Koç Müzesi’nden Otomobil Hikayeleri’. Mustafa V. Koç Binası/tarihi Lengerhane Binası’nda yer alan at figürleri bölümü, atın sanattaki yerini keşfetme imkanı sunarken; Erdoğan Gönül Galerisi’ndeki otomobil hikayeleri bölümü, otomobilin 19’uncu yüzyıldan günümüze uzanan mühendislikteki dönüşümünü gözler önüne seriyor.
Sergi 27 Kasım-10 Haziran tarihlerinde Rahmi M. Koç Müzesi’nde.
Reklâm
Sanatçı Saliha Yılmaz’ın son dönem üretimlerini bir araya getiren ‘Sis Denizi’ başlıklı kişisel sergisi, Merkur’de sanat tutkunlarıyla buluşuyor. Sergi, sanatçının seramik, tuval ve kağıt üzerinde gerçekleştirdiği yeni işlerinden oluşuyor. Yılmaz bu sergi için hem içerik hem de teknik olarak çok katmanlı bir yapı kurarken, yapay zeka destekli üretim biçimlerini boyayla çalışan tekniklerle bir araya getiriyor. Sergi, sisin dağıldığı ama anlamın yoğunlaştığı bir eşik alanı açıyor.
Sergi 26 Nisan-24 Mayıs tarihlerinde Merkur’de.
Sevil Dolmacı Istanbul, ‘American and European Art’ sergisiyle çağdaş sanatın önde gelen dünyaca önemli sanatçılarını misafir ediyor. Serginin küratörlüğünü, çağdaş sanat alanında pek çok başvuru kitabına imza atmış, Düsseldorf Akademisi’nden sanat tarihçi Robert Fleck üstleniyor. Bir müze sergisi niteliğindeki ‘American and European Art’ta dünyanın en önemli müzelerinde eserleri bulunan, Georg Baselitz, Katherine Bradford, Cecily Brown, Jiri Georg Dokoupil, Ebru Döşekçi, Katharina Fritsch, Katharina Grosse, Annie Morris, Erwin Wurm ve Ekrem Yalçındağ gibi çok değerli sanatçıların eserleri yer alıyor. Fleck’e göre bu sergi modernizmin sona ermesinden bu yana sanatta belirleyici ağırlığı olan bir akımın olmadığının, ancak çok iyi sanatın var olduğunun bir göstergesi. Sergiyi özellikle uluslararası büyük sergilere ve fuarlara seyahat edemeyen sanat meraklıları için kaçırmamalı.
Sergi 30 Nisan-23 Mayıs tarihlerinde Sevil Dolmacı Art Gallery’de.
Reklâm
‘Ölen Bir Yıldıza Methiye’, Banu Birecikligil’in son dönem çalışmalarını bir araya getirerek, sanatçının mitoloji ve doğa ekseninde şekillenen görsel anlatılarına güncel bir yorum sunuyor. Sanatçının, kadim mitolojilerden ve spekülatif gelecek tasavvurlarından ilhamla kurguladığı dünyalar; doğa ile insan arasındaki kırılgan ilişki, figüratif ve simgesel düzlemlerde yeniden şekilleniyor. Birecikligil’in resimlerinin, izleyiciyi hem tanıdık hem de yerinden edilmiş bir gerçekliğin eşiğine taşıdığını söylemek mümkün.
Sergi 26 Nisan-24 Mayıs tarihlerinde artSümer’de.
Dirimart, Cenevre doğrumlu sanatçı John Armleder’in Türkiye’deki ilk sergisini ağırlıyor. Dirimart Dolapdere’de sanat tutkunlarıyla buluşan sergide sanatçının ikonik mobilya heykelleri, kağıt işleri ve sergiye özel olarak ürettiği dökme-yayma resimleri yer alıyor. 1960’lardaki Fluxus hareketinin paralelinde Cenevre merkezli Groupe Ecart’ın kurucularından olan Armleder, çalışmalarında resim, heykel, yerleştirme ve performans aracılığıyla sanatın geleneksel sınırlarına meydan okuyor. Besteci John Cage’den ilhamla üretim sürecine şans ve deneyselliği dahil eden Armleder, buluntu nesneleri canlı renk katmanları ve yansıtıcı yüzeylerle bir araya getirerek estetik normlara dair algıları sorgulayan ortamlar yaratıyor. Armleder’in yaklaşık altmış yıllık sanatsal yolculuğunu kapsayan bu seçkiyi görme fırsatını kaçırmayın.
Sergi 24 Nisan-25 Mayıs tarihlerinde Dirimart Dolapdere’de.
Reklâm
‘Renklerin Yolculuğu’, 1936 doğumlu fotoğraf sanatçısı İzzet Keribar’ın bir buçuk milyona yakın kareyi içeren arşivinden bir seçkiyi izleyicilerle buluşturuyor. Sanatçının alametifarikası haline gelen renk, ışık, doku ve grafik ögeler gibi biçimsel unsurlara sahip fotoğrafların öne çıktığı sergi, Keribar’ın yıllar içinde değişen tarzını da gözler önüne seriyor. İzleyicileri farklı zaman ve mekanlarda renkli bir yolculuğa davet eden serginin küratörlüğünü Demet Yıldız Dinçer üstleniyor. 125 fotoğraftan oluşan sergideki eserler bize eskiden nasıl olduğumuzu ve nasıl bir yerde yaşadığımızı hatırlatmanın yanı sıra dünyayı anlamlandırmamıza yardımcı oluyor.
Sergi 6 Kasım-25 Mayıs tarihlerinde İstanbul Modern’de.
Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin ikinci süreli sergisinde natürmortlar başta olmak üzere yeme içme temasının işlendiği resim ve heykeller yer alıyor. Serginin küratörlüğünü, müzenin kurucu küratörü Prof. Dr. Gül İrepoğlu üstleniyor. İrepoğlu, sergiyle aynı adı taşıyan bir de kitabın hazırlığını üstlendi. Sergide, 150’den fazla Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu’na ait eserin yanı sıra, çok sayıda saygın koleksiyoner ve kurumdan ödünç alınan 50’ye yakın eserle birlikte 90 sanatçıya ait 200’ü aşkın sanat eseri yer alıyor. “Cömert Doğa” temasıyla başlayan sergi natürmortlar, ürünlerin sunulduğu pazar yeri, manav, fırın, dükkan ve sokak satıcıları, balıklar ve balıkçılar, su, yiyecek hazırlıkları, sofralar, lokantalar ve kahvehaneler gibi bölümlerle devam ediyor. Sergi odalarında sanat eserlerine, ‘İstanbul’un Resmi’ sergisinden de alışageldiğimiz üzere şiirler eşlik ediyor.
Discover Time Out original video
Reklâm