[image]
[title]RED BULL MUSIC FESTIVAL
Red Music Festival İstanbul, 1-15 Ekim tarihleri arasında şehrin birçok farklı mekanına yayılıyor. Festivalin çok renkli programı sayesinde şehrin enerjisini müzik sahnesinde yeniden hissedeceksiniz…
Red Bull House of Music
Festivalin kalbinin atacağı ana merkez olan Akaretler’deki Red Bull House of Music’te, canlı radyo programları, karma fotoğraf sergisi, özel performanslar, söyleşiler ve festivale dair sürprizler yer alacak. Ebru Yıldız, Aylin Güngör ve Steve Gullick’in müzikli fotoğraf sergisi ise görülmeye değer.
1-15 Ekim, Akaretler No: 37-39, ücretsiz
Alpha Beat Night
Bu özel konsept gecesinin yıldızları Ata Kak, Ammar 808 ve Undomondo… Türler arası eğlencenin bir arada sunulacağı gecede Afrika kıtasının eğlenceli ritimleri harmanlanacak; jazzy ritimler, heyecanlı davullar ve muazzam vokallerle buluşacak. Afrobeat’in en seçkin örneklerini Alpha Beat Night’ta duyacağınıza emin olabilirsiniz. Gecenin yıldızı Ganalı Ata Kak 90’larda yayınlanan ‘Obaa Sima’ albümü ile zamansız bir iş ortaya koymuş ve rap vokalleriyle dikkat çekmişti. Tunus’tan sesini duyuran Ammar 808 ise mistik ve fütüristik bir set çalacak. Gecenin yerli ismi Undomondo ise türler ve coğrafyalar arası DJ seti ile bizi Afrika’ya doğru bir yolculuğa çıkaracak.
3 Ekim, Feriye, 19.00, 90 TL
Aposynthesis Night
Dans müziğinin en mühim enstrümanlarından synthesizer’ın ilham verdiği bir gece Aposynthesis Night. Bu müziğin deneysel, yaratıcı ve karanlık örneklerine kulak vereceğimiz etkinliği, derinlikli elektronik müziğe meraklı olanlar es geçmemeli. Ambient, noise ve synth müziğini şekillendiren Demdike Stare sahneyi Warp ve Skam için hazırladığı kapak tasarımlarıyla bilinen Michael England ile paylaşacak. Ayrıca Christelle Gualdi’nin solo projesi Stellar OM Source, Berlin’in minimal müzik anlayışıyla üreten Lucrecia Dalt ve geçen sene Türkiye’den Red Bull Music Academy için seçilen üç isimden biri olan Akkor da sahnede.
4 Ekim, Borusan Müzik Evi, 20.00, 90 TL
Kan Kardeşler
Festivalin en ateşli etkinliği kesinlikle Kan Kardeşler. Berlin ve İstanbul’un resmen kardeş olmasının 30. yılında Berlin’den doğan Türkçe rap ile bir köprü kurulacak bu etkinlikte. Türkçe rap’in en önemli temsilcilerinden Ceza, Cartel’in kurucu üyeleri Erci E. ve Kabus Kerim sahne alacak. Ayrıca Almanya’da yaşayan ‘flow’ üstadı Türk MC Defkhan, genç yeteneklerden Baneva, trap türünün tanınmış DJ’i Lil Zey ve daha pek çok ismi dinleyebilirsiniz.
5 Ekim, DasDas, 20.00, 120 TL
Ballroom Night
Parıltılı ve göz kamaştıran Vogue kültürüyle tanışmaya hazır mısınız? Sanat kolektifi Biriken iş birliğiyle düzenlenen partide, Brezilya LGBTİ sahnesinin en üretken hip hop’çısı Linn da Quebrada ve Amsterdamlı DJ Lyzza performans sergiliyor. Voguing kültürünün en popüler isimlerinden Willi Ninja’dan ilham alan House of Ninja’nın dans performansını da merakla bekliyoruz. Ayrıca DJ Kübra Uzun’un vokal performansını, Cake Mosque’un ‘burlesque kızı’na dönüşümünü ve Dudakların Cengi’nin benzersiz ‘lip sync’ şovunu kaçırmayın.
11 Ekim, Moda Sahnesi, 20.00, 90 TL
Futurave Night
Festivalin müzikte sanatsal bakış açısını vurgulayan avangart vizyonu, fütüristik rave ritimleri ile birleşiyor. Gecede son dönemin en önemli DJ’lerinin tekrarı olmayan setlerini dinleyeceğiz. Berlin çıkışlı müzisyen Laurel Halo, Londra bass müzik sahnesinin öncülerinden Kode9, Berghain’daki setleriyle bildiğimiz Function sahnede olacak. Overmono ve Konx-om-Pax’ın canlı performanslar sergileyeceği gecede Afrodeutsche, Shanti Celeste, Dasha Rush, Y.Unan, Fluctuosa ve Golem de rave tutkunlarını mest edecek. Etkinlik, görsel-işitsel şovlarla desteklenecek ve mapping sanatının göz kamaştıran örnekleriyle zenginleşecek.
12 Ekim, Volkswagen Arena, 20.00, 120 TL
AKBANK CAZ FESTİVALİ
Şehrin en uzun soluklu festivallerinden olan Akbank Caz, 17-27 Ekim tarihleri arasında 36 ayrı mekanda kapılarını açıyor. Bu yıl 29’uncusu düzenlenecek festivalde caz müziğin birbirinden yetenekli 130’dan fazla sanatçısı sahnedekini yerini alacak. Festivalin bu yılki programı ise oldukça yenilikçi bir tarzda. Peki, hangi performansları kaçırmamak gerek?
Vaudou Game
Vokalist ve gitarist Peter Solo tarafından kurulan Vaudou Game, 1970’li yıllarda ortaya çıkan Afro-funk ritimleriyle Togo’nun geleneksel şarkılarını harmanlıyor. Grubun müziği hiç de geçmişte kalmış gibi değil; aksine orijinal, benzersiz, dinamik ve son derece neşeli bir tarzda. Grup James Brown’ın çığlıklarıyla büyü ayinlerinin ezgilerini son derece uyumlu bir şekilde bir arada duyabileceğiniz bir müzik yapıyor. Grubun kurucusu Peter Solo, vudu kültürünü de yansıtıyor. Şaşırtıcı bir sahne şovu ile karşılaşacaksınız.
17 Ekim, Babylon, 21.30, 30-60 TL
Art Ensemble Of Chicago
Art Ensemble Of Chicago, çok sesli performansları, rengarenk kostümleri, şiirleri ve dansları ile hem görsel, hem işitsel bir şölen sunuyor. Amerika’da doğaçlama caz müziğine öncülük eden ve 1969’da temelleri atılan grup, Roscoe Mitchell’in önderliğinde 18 kişilik ekibiyle sahneye çıkıyor. Enstrümanları olarak saksafon, flüt, trompet, flugelhorn, kontrbas ve davul kullanan grup, geleneksel ve çağdaş unsurları kendi dilleriyle birleştiriyor. Tüm zamanların en efsane topluluklarından biri olan Art Ensemble Of Chicago, 50’nci yılı şerefine hazırlanmış özel gösterisiyle karşımızda.
18 Ekim, Cemal Reşit Rey Konser Salonu, 20.30, 55-150 TL
Alfa Mist
Piyanist ve rap ustası Alfa Mist’in müziği melankolik caz olarak tarif ediliyor. Alternatif hip-hop ve soul ile harmanlanan caz şarkıları, ikinci albümü ‘Structuralism’ ile sıradanlıktan ne kadar uzak olduğunu gösterdi. Londra merkezli sanatçının şarkıları, birçok filmin müziği olarak da kullanıldı. Sahnede piyano dışında saksafon çalışıyla da hayranlık uyandıran sanatçıyı cazda yeni keşiflere meraklı olanlar kaçırmasın.
18 Ekim, Babylon, 21.30, 35-70 TL
B'r Şeyler Eks'k
Vokallerde Çağıl Kaya, saksafonda Tamer Temel ve Serhan Erkol, elektro-basta Alper Yılmaz, davulda Volkan Öktem’in hayat verdiği B'r Şeyler Eks'k grubu ilk albümünü bu yıl yayınladı. Rap ve cazı aynı potada eriten melodileriyle özgün bir hayran kitlesine sahip oldular. Grup, kendi bestelerini çalmanın yanı sıra Wayne Shorter, David Binney, Steve Coleman, Mark Zubek gibi çağdaş müzisyenlerin ve Rage Against the Machine, Queens of the Stone Age gibi grupların parçalarını caz formunda cover’lıyor. Eğlence dozu yüksek bir festival akşamı yaşayacaksınız.
18 Ekim, Bova, 23.00, 40 TL
Mehmet Uluğ Gecesi: I.M.C. Trio
Trompet sanatçısı İmer Demirer, Akbank Caz Festivali’nin her yıl düzenlediği Mehmet Uluğ Gecesi etkinliğinde yeni projesi I.M.C Trio ile sahne alıyor. Demirer, bu özel gece için özgürlüğü anlatan yepyeni şarkılarını çalacak. Yakın arkadaşı olan ve caz müziğine büyük bir katkıda bulunan Mehmet Uluğ’un anısını da böylelikle sürdürecek. Bu anlamlı gecede, I.M.C Trio’nun ardından, P.D.K (Ali Perret Trio), Aydın Esen ve Bora Uzer sahne alacak.
19 Ekim, Babylon, 21.30, 35-90 TL
Caz Odada: ‘Barry Good’
Lukas Schiemer’ın önderliğindeki Barry Good, Avusturya genç caz sahnesinin dikkat çeken performanslarına imza atıyor. Grup festivalde size evinizin samimi ortamını anımsatacak bir konser deneyimi sunacak. Festivalin en yeni konsepti olan ‘Caz Odada’ kapsamında Zuhal Konsept stüdyosunda sahne alacak grup, caz ve groove odaklı bir müzik icra ediyor. Aynı zamanda son dönemin popüler türü hip-hop’tan da ilham alan ritimlere imza atıyorlar. Ama en önemli özellikleri doğaçlama performanslar gerçekleştirmeleri. Yeni albümlerini bu ay piyasaya süren grup, en yeni şarkılarını da seslendirecek.
19 Ekim, Zuhal Konsept Akasya, 16.00, 20 TL
The James Carter Organ Trio
Caz dünyasının en gelişmiş doğaçlamacı saksafoncularından James Carter, 1988 New York caz sahnesinin çok sesliliğinde kendine yer edinen müzisyenlerden. Sanatçının müziğini tarif etmek oldukça güç ancak tekniği hayli etkileyici. Neslinin önde gelen saksafoncularından olan Carter, funk ile 50 ve 60’ların cazını harmanlıyor. Carter’a klavyede Detroit’in yükselen isimlerinden Gerard Gibbs ve güçlü davullarıyla Alex White eşlik ediyor. 17 yıldır köklü bir imaj çizen üçlü, virtüözlük seviyesinde bir performans ortaya koyuyor.
21 Ekim, Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi, 21.00, 65-150 TL
Jakob Bro Trio feat. Joey Baron & Thomas Morgan
Danimarkalı gitarist Jakob Bro’nun katmanlı müziği, New Yorklu davulcu Joey Baron ve kontrbasçı Thomas Morgan ile etkileyici bir hale bürünüyor. Maceracı bir müzik ortaya koyan üçlü, The New York Times tarafından canlı dinlenmesi gereken üçlülerden biri olarak gösteriliyor. Bro’nun caz ritimleri merak uyandıran ve sükunetli bir tavra sahip. ECM Records’un 50. yılı şerefine kaydettikleri albümleri ise büyük yankı uyandırdı.
22 Ekim, Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi, 21.00, 65-150 TL
Sarah McCoy
Caz müzik eleştirmenleri Sarah McCoy’dan bahsederken ‘kalpleri sarsıcı bir ses’ ve ‘Amerikalı gotik prenses’ gibi ifadeler kullanıyor. Pop ve cazı blues ile harmanlayan piyanist ve solist McCoy, ilk albümü ‘Blood Siren’ı Blue Note etiketiyle yayınlamıştı. ‘Güneyli Tom Waits’ diye de anılan sanatçı, şarkılarını Beat Kuşağı’ndan aldığı ilhamla yaratıyor. Sahnede ise söylediği şarkıları birebir yaşayan bir kadın ile karşılaşıyorsunuz.
23 Ekim, Babylon, 21.30, 35-90 TL
Charles Lloyd Sky Trio feat. Gerald Clayton & Marvin Sewell
Usta saksafoncu Charles Lloyd, geleneksel bir müzik icra ediyor. Lloyd bestelerinin bazılarında şimdi ile geçmişi bir araya getirerek yüzyılın en mühim caz klasiklerinden birkaçına imza atıyor. Lloyd, avangart emprovizasyonları ile 1960’larda ilk çıkışını yapıyor 1970’lerde inzivaya çekiliyor. Bu süreçte The Beach Boys’un albümlerinde de yer ediniyor. 81 yaşında olan müzisyen, sahnedeki yüksek enerjisi ile geçmişten hiçbir şey kaybetmediğini kanıtlıyor. Yaşayan bu kült müzisyenin çizgi dışı müziğini mutlaka canlı dinlemeniz gerek.
23 Ekim, Cemal Reşit Rey Konser Salonu, 20.30, 55-150 TL
Louis Sclavis Quartet ‘Characters on a Wall’
70’lerden bugüne müzikte yeni ufuklar sunan ve diğer sanat formlarıyla disiplinlerarası bir diyalog oluşturan Louis Sclavis, son albüm projesi ‘Characters on a Wall’ ile sahnede. Fransız klarnetçi, neslinin en önemli Avrupalı cazcılarından biri olarak tanınıyor. ‘Characters on a Wall’ albümünün ilham kaynağı ise Fransız sokak sanatının öncüsü Ernest Pignon-Ernest’in eserleri. Ernest’in işleri arasından seçtiği sekiz kolajı sekiz parça ile işitsel bir hale de getirdi Sclavis. Sclavis ve arkadaşlarının festival kapsamında ilham verici bir gece sunacağına eminiz.
24 Ekim, Babylon, 21.30, 30-65 TL
Maisha
Londra caz sahnesinin yenilikçi yüzünü gösteren Maisha, müziğinde Afrobeat ezgilerinden ilham alıyor ve spritüel caz geleneğini devam ettiriyor. Grup derin ve manevi anlamda çok fazla metaforla dolu olan müziğini zamansız olarak tarif ediyor. Davulcu Jake Long liderliğindeki altı müzisyenden oluşan grup, ilham aldığı uzun manevi caz mirasını adeta gençleştiriyor. Bugüne kadar efsanevi Sun Ra Arkestra ile sahne alan, Boiler Room’da ve Church of Sound’da performanslar sergileyen Maisha, hayranlık uyandıran enerjisini şimdi de festivale taşıyor.
25 Ekim, Babylon, 21.30, 30-70 TL