Soho House Istanbul

  • Etkinlikler
  • Tepebaşı
Soho House
Reklâm

Time Out diyor ki

Özel kulüp beklentisi akılda bambaşka şeyler yaratabilir. Kapıdan içeri adım atınca puronuzun kokusu takım elbisenize sinmesin diye omzunuza ceket serilen, bir köşede Illuminati’nin, bir köşede masonların laklak ettiği, dış mihrakların komplo ilhamı aldığı bir yer ise beklentiniz, peşin peşin söyleyelim: Hayal kırıklığına uğrayacaksınız. Geçtiğimiz ay İstanbul evinin kapılarını açan Soho House’ın diğer tüm kulüplerinde olduğu gibi buradaki duvarları da yaratıcılık ve ev kelimeleri etrafına kurulmuş. Yaratıcı sektörden veya ne iş yaparsa yapsın yaratıcılık ruhuna işlemiş olan insanları ev ortamında ağırlayacak, buluşturacak, kaynaştıracak bir ortam inşa etmeye çalıştıkları. İngiltere menşeli grubun bu gezegendeki 13., Avrupa’daki ise ikinci kulübü olan Soho House Istanbul, aynı zamanda şu ana kadarkilerin en büyüğü, hatta yurt dışındakileri görmüş gözlerin tanıklığına göre en ihtişamlısı...

 

Kim, kiminle, nerede?

Kulüp binasını ve sunduğu imkânları üyeler ile otel bölümünün misafirleri kullanabiliyor. Üye olmak için ise başka iki üyeyi referans göstererek web sitesi üzerinden başvuru yapıyorsunuz. Üyelik 1300 euro + KDV’ye bedel, eğer yurt dışındaki diğer Soho House’lardan faydalanabilmek de cazip geliyorsa üzerine bir 500 euro daha eklemek gerek. Yaratıcı beyinlerin körpe olanını özellikle bünyelerine katmak istedikleri için 27 yaşın altındaysanız bu ücretler yarıya düşüyor. Özel bir kulüp olmanın doğası gereği her isteyen üye olamıyor tabii, ama Soho ekibi potansiyel üyelerden cüzdanı şişkin olanlardan çok, hayal gücü geniş, üretken bireylerin geçeceği bir eleklerinin olduğunu söylüyor.
 

Kimler üye olmuş, hangi ünlüler kapıdan içeri girebilmiş, hangi dünya yıldızları Soho House Istanbul’un müdavimi olacakmış gibi soruları bir kenara itip üye profiline bakarsak; editörlerin, yazarların, reklamcıların, mimarların, sanatçıların yoğunlukta olduğu bir hedef kitlesi var. Tabii ki magazin gazetecilerinin de ağzına sakız olacak bir yer burası, ama kapısında tökezleyen ünlülerden ziyade içeride fokurdayacak fikirlerle duyulmak istiyor Soho House. Bu hayallerinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini elbet zaman gösterecek ama vaziyete bakılırsa piyasa yapmaktan ziyade yaratıcı zihinlerle bağlantı kurmak için uygun bir ortam oluşmuş gibi görünüyor. Üye kitlesinde değişmeyecek gibi gözüken şey ise yabancıların gösterdiği talep. Bir köşede Fransızca, bir köşede İtalyanca konuşulması gayet normal Soho için, yolu buralardan geçen ya da çoktan İstanbul’a kapağı atmış yabancılar için ideal bir buluşma noktası burası.
 

 


Orada neler oluyor?

Laptop’ınızı kapıp çalışmanız için özel yerler olduğu gibi diğer üyelerin rahatsız olmaması için telefonla konuşmanın yasak olduğu alanlar var Soho House’da. Sadece çalışmanız için ortam hazırlamıyor burası; güneş batınca uzun çalışma masaları pinpon masalarına dönüşüyor, üst katlarda set başına DJ’lerin geçtiği odalarda geceler uzuyor. Cowshed isimli spa ve spor alanlarını, Haliç manzaralı terası ve havuzunu, yumuşacık tekli koltukları olan özel sinema salonunu, kulüpte her gün en az bir etkinlik gerçekleştiğini göz önüne alırsak boş vakit geçirmeye pek olanak tanınmıyor. Etkinlikler ise üyelerin yabancılık çekmeyeceği, yerli-yabancı, Soho House üye profiline garip gelmeyecek kişiliklerin elinden. İlk ay içerisinde Kalben ve Elif Çağlar’dan akustik konserler, Petra Roasting Co.’nun arkasındaki isim Kaan Bergsen’den kahve atölyesi, Bitti Gitti ekibi ile iğne deliği kamera yapımı gibi etkinliklerle haşır neşir oldu üyeler.


Üyeler ne yer, ne içer?

Ev ahalisini aç-susuz bırakmıyor tabii ki Soho House, her katta yemek siparişi verebiliyorsunuz. Menü ise ev ortamı sağlama gayesinin peşini bırakmıyor, amaç hangi mutfağı tercih ederseniz edin rahatlıkla sipariş verebileceğiniz kısa ve öz bir seçki sunabilmek. Mantı (18 TL) da var bu menüde mac & cheese (15 TL) de. Fiyatlar üyelerin karınlarını başka bir yerde doyurmayı düşündürtmeyecek kadar uygun civarlarda seyrediyor. Tüm yeme içme menüleri diğer kulüplerin de menülerini hazırlayan yemek, kahve, bar direktörlerinin yerel ekip ve malzemelerle çalışmaları sonucu ortaya çıkmış. Menüden de gayet kolayca anlaşılıyor bu durum, rakı ve şampanyanın el ele verdiği kokteyllerle karşılaşabilirsiniz mesela. Daha oturaklı yemekler için bir yemek odası da bulunuyor, burada diğer alanlarda olduğu gibi ‘ilk gelen yerini kapar’ mantığı söz konusu değil, rezervasyon yaptırabiliyorsunuz. Rezervasyon yapılabilen başka bir yerini, nefis bir manzaraya sahip, Yunan ve Türk mutfaklarının aşk çocuğu Mandolin Terrace’ı ayrıca anmak gerek. Soho House kurucusu Nick Jones’un yerlere göklere sığdıramadığı Miami’deki Mandolin isimli restoranın sahipleri Ahmet Erkaya ve Anastasia Koutsioukis çifti, İstanbul’daki Soho House için hem yemek danışmanlığı yapmış, hem de bir Mandolin’i de buraya bahşetmiş. Bunların dışında üye olmadan da nispetlenebileceğiniz, The Allis veya bu ay açılan İtalyan restoranı Cecconi’s isimli yemek alanları da var. 

Ayrıntılar

Adres:
Meşrutiyet Caddesi 56
İstanbul
Reklâm
İlginizi çekebilecek diğer içerikler