Karşınızda John David Washington

Christopher Nolan imzalı ‘Tenet’ bu ay nihayet vizyonda. Gösterim tarihi pandemi nedeniyle defalarca ertelenen filmin yıldızı John David Washington ile konuştuk.

Phil de Semlyen
Yazan:
Phil de Semlyen
Reklâm

Bir Christopher Nolan filminin yıldızıyla röportaj yapıyorsanız, senaryo hakkında sorular kesinlikle yasak bölgedir. Nolan’ın yeni bilim kurgu ve aksiyon filmi ‘Tenet’ın başrolünü üstlenen John David Washington da bunu biliyor ve konu açıldığında “Chris’e sorun!” demekle yetiniyor. Peki, ‘Tenet’ hakkında ne biliyoruz? Günlük hayatta kendisine ‘John David’ denmesini tercih eden Washington bu filmde bir casusu canlandırıyor. Nolan, Spike Lee’nin ‘BlacKkKlansman / Karanlıkla Karşı Karşıya’ filmindeki performansının ardından Washington’ı kadroya dahil etmiş. Ayrıca John David Washington, ‘Tenet’ ile babası Denzel Washington’ın gölgesinden çıkıyor. Peki, Washington’ın daha önce Amerikan Ulusal Futbol Ligi’nde (NFL) oynadığını biliyor muydunuz? Covid-19 nedeniyle gösterimi iki kez ertelenen gişe filmi ‘Tenet’ muhtemelen sinema sektörüne biraz olsun nefes aldıracak.

‘Tenet’ın vizyona girmesini beklediğiniz sırada karantina başladı. Ruh sağlığınızı korumayı nasıl başardınız?

Rutin, filmler, Michael Jordan hakkında harika belgeseller ve PS4 sayesinde.

 

Filmin diğer yıldızı Robert Pattinson, senaryoyu okurken bir odada kilitli olduğunu söylemişti. Sizin deneyiminiz nasıldı?

Ben de bir odadaydım ama kapı kilitli miydi emin değilim. Su vermişlerdi yani bir panik odası gibi değildi. Önce başlığı, sonra Christopher Nolan’ın adını okudum ve “Bu gerçek olamaz,” diye düşündüm. iPad’imi çıkardım, klasik müzik açtım ve okumaya başladım.

 

Bir Nolan filminde gibi hissetmiş olmalısınız.

Bunu söylemek klişe olacak ama evet, öyleydi. NFL deneyimim var. NFL’de her an oyundan çıkarılabilirsiniz. Bir noktada film ekibinin de “Bu bir testti,” diyeceğini düşündüm.

 

Senaryoyu anladınız mı?

İnsanlar hâlâ ‘Inception / Başlangıç’ı tartışıyor. Heyecandan olsa gerek, anladığımı düşündüm. Dört buçuk saatin sonunda “Bu işi çözdüm!” dedim. Nolan ile konuştuğumda senaryoyu açıklamamı istedi. Yapamadım. Senaryonun harika bir karmaşıklığı var. Ama ben karakterleri, senaryodaki insanları anladığımı hissettim.

 

NFL geçmişiniz aksiyon sahnelerinde işinizi kolaylaştırdı mı?

Sanırım. O acı dolu deneyimlerin yararını gerçekten gördüm. Lise ve üniversite yıllarım öyle geçti. Rahatsız hissetmeye ve sakatlandığımda oyuna devam etmeye alışığım. Bununla nasıl başa çıkacağımı biliyordum.

 

Filmin getireceği şöhrete hazır mısınız?

Bir Christopher Nolan prodüksiyonunun parçası olduğum için gururluyum. Önce Spike Lee, şimdi Christopher Nolan… Bu benim için bir hayaldi. Elimden geldiğince çok şey öğrenmeye çalışıyorum. Lisansüstü eğitimimi Spike ve Christopher Nolan’dan aldım adeta.

 

‘Tenet’ın oyuncu kadrosuna katıldığınızda Spike Lee size mesaj attı mı?

Epey sevgi gösterdi. O da Chris’in hayranı, bu yüzden onunla konuşmak harikaydı.

Afrikalı-Amerikalı bir oyuncu olarak 2020 yılında iddialı bir gişe filminde başrol oynamak önemli bir şey mi?

Afrikalı-Amerikalı oyuncuların genellikle görmezden gelindiği bir türde Afrikalı-Amerikalıları oynatmak şimdi daha fazla kabul görüyor. Ben de birçok Afrikalı-Amerikalı oyuncunun açtığı yolda ilerliyorum. Ancak filme hazırlanırken bu konu üzerine düşünmedim. Bana bir faydası olmazdı. Senaryoda da “30’lu yaşlarda siyah bir adam” gibi bir ifade yoktu. Chris ile bu konuyu hiç konuşmadık. Ama bu rol için seçilmiş olmak beni gururlandırıyor.

 

‘Malcolm X’te üstlendiğiniz küçük rolden beri film setlerinin havasını soluyorsunuz. Setler şimdi size daha kapsayıcı geliyor mu?

Sete göre değişiyor. Filmlerin akıbetine karar verilen toplantı odalarında daha çok siyah görmek isterim.

 

Michael Caine ile bir gün boyunca çalıştınız. Nasıldı?

Çok heyecan vericiydi. Çekim sırasında kafamdan geçen tek şey şuydu: “Sir Michael Caine benimle konuşuyor!” Devam edebilmek için kendimi toparlamam gerekti.

 

‘BlacKkKlansman’ ile Altın Küre’ye aday oldunuz. Tören gecesinden neler hatırlıyorsunuz?

Törene annem ve babamla gitmek harikaydı. Hatta biraz gerçeküstü bir deneyimdi. Kırmızı halıda Julia Roberts’ı görmek de inanılmazdı. Sanki yürümüyor, havada süzülüyordu. Beni görünce selam verdi ve “Benimle gel,” dedi. Halıda bana eşlik etti. Ama halıdaki sırayı bozmak beni utandırdığı için geri

 

 

Tavsiye edilen
    İlginizi çekebilecek diğer içerikler
      Reklâm