Michael Shannon

Michael Shannon röportajı

Bu ay vizyona giren ‘Midnight Special’ın başrolündeki Michael Shannon’ı niyeti bozuk karakterleri canlandırırken görmeye alışkınız. Ama ona sorarsanız karakterlerinin sevilecek çok yönü var.

Yazan:
Time Out Istanbul editors
Reklâm

Kötü adamlara can vermeleriyle tanınan usta oyuncuların onda dokuzu gerçek hayatta dünya tatlısı insanlar. Ne yazık ki bu genelleme en son bir bilimkurgu-yol macerası olan ‘Midnight Special’da izlediğimiz Michael Shannon için geçerli değil. Şöhretini ‘Take Shelter’, ‘Man of Steel’ ve ‘Boardwalk Empire’a borçlu olan 41 yaşındaki aktör oynadığı karakterlerden kötü adamlar olarak bahsettiğimizde biraz kızıyor. 1.90’lık boyuyla etrafınızda dolanırken gözünüzün korkmaması da biraz zor gerçekten.

‘Midnight Special’da oğlunu garip bir tarikattan kurtarmaya çalışan bir babayı canlandırıyorsun. Kendi hayatında da annen ve baban boşandıktan sonra zor bir çocukluk geçirmişsin. Bu durum rolünle empati kurmanı kolaylaştırdı mı?
Sanırım baba olmak daha çok etkiledi. Ama bir yandan da tüm deneyimlerim oyunculuğuma yansıyor. Her ne kadar bir sürü sanatçı “Kendime ait bir oyunculuk metodum var,” dese de oyunculuğun en gizemli yanlarından biri işin büyük kısmının bilinçaltında yürümesidir. Benim tek yaptığım kendimi senaryoya kaptırmaktı. Adam çocuğunu çok seviyor ve onu kurtarmaya çalışıyor. Bu kadar basit.

Genellikle kötü karakterler için tercih ediliyorsun. Doğruların peşinden koşan bir karakteri canlandırmak seni rahatlattı mı?
Herkes kendi bakış açısına göre doğru olan şeyleri yapıyor. Oynadığım tüm karakterleri çok seviyorum.

Elbette haklısın, ama canlandırdığın karakterlerden bazıları gerçekten ürkütücüydü. Yönetmenler bu roller için neden seni seçti dersin?
Sana hak verebileceğimi sanmıyorum, bu yüzden cevap vermem zor. Bu biraz en sevdiği renk kırmızı olan birine “Neden en sevdiğin renk mavi?” diye sormaya benziyor. Bu soruyla karşılaştığımda biraz böyle hissediyorum. Oynadığım karakterlerde neyin ürkütücü olduğunu anlamıyorum.

Karakterlerini tutkuyla canlandırıyorsun.
Sanırım ürkütücü olmaya müsait bir yapım var. Neden olduğunu bilmiyorum. Yoksa bir canavar gibi büyütülmedim. Sessiz, sakin, tıfıl bir çocuktum. Hayatımda hiç kavga etmedim. O yüzden performansım benim için tam bir muamma. Gördüğün gibi sorunu gerçekten yanıtlamaya çalışıyorum. Çünkü bir kez yanıt verebilirsem belki bu soruyla sürekli karşılaşmaktan kurtulurum. Mesela bana bir örnek versene şu ürkütücülükle ilgili…

Her şeyden önce…
[Araya giriyor] Hepsi yönetmenin kararı. Kimse bana gelip de “Ebru kursuna giden bir muhasebeciyle ilgili bir hikâyem var,” demiyor. Ama kim böyle bir filmi izlemek ister ki zaten? Affedersin, biraz şirazem kaydı.

Devam edelim. Bir yerde: “Nicolas Cage ‘Bad Lieutenant’da sanki başka bir âlemdeydi,” diyorsun. Oyunculuk yaparken benzer bir deneyimin oldu mu hiç?
Cage oynadığı karakterin ta kendisi oluyor. Ben hiç öyle değilimdir. Metot oyuncusu değilim. Adımı oynadığım karakterle birlikte anmazsınız. İşim ikna edici olmak ama karakterin hayatıma girmesine izin vermem.

Ama önceki soruna geri dönmek istiyorum, çünkü bir türlü o meseleyi kafamdan atamadım. Sanırım şeytani görünebilmemin nedeni aşırı duyarlı olmam. Neyi ele alırsam alayım ona hassasiyetle yaklaşıp meseleyi büyütüyorum. Benim çalışma biçimim de bu işte.

'Midnight Special’ 1 Temmuz’da vizyonda.

Tavsiye edilen
    İlginizi çekebilecek diğer içerikler
      Reklâm