[image]
[title]Buranın adını daha önce hiç duymamış olabilirsiniz. Dünya’nın en kuzeyinde bulunması sebebiyle karşılaşabileceğiniz “Dikkat Kutup ayısı çıkabilir!” tabelalarıyla deniz, kum ve güneş tatili arayanlar tarafından pek de tercih edilmediğini açıkça öngörebilirsiniz. Gezegenin en temiz havasına sahip olan Svalbard’a yapacağınız yolculuğun aynı zamanda yeni hayatınızın başlangıcına doğru yapacağınız bir yolculuk olacağından hiç şüpheniz olmasın.
Aydınlık mı karanlık mı? Tarafını seç.
Buraya gitmeden önce karar vermeniz gereken bir şey de Svalbard’ı gündüz mü görmek istediğiniz yoksa gece mi? Zira 19 Nisan ile 23 Ağustos tarihleri arasında güneşin batmadığı topraklar, 28 Ekim ile 14 Şubat tarihleri arasında da güneşin doğmadığı topraklar haline geliyor. Gün ışığında nefis manzaranın tadını çıkartabileceğiniz gibi gece dönemlerinde kutuplardan kopup gelen rengârenk sihirli ışıklar, gökyüzüne ve doğaya bir kez daha hayran bırakıyor.
Nuh’un Ambarı
600 milyon yaşındaki adada buzla kaplı bir dağın derinliklerine konuşlanan ‘Nuh’un Ambarı’, insanlığın başına gelebilecek talihsiz bir yok oluş sonrasında dünyayı tekrar hayata döndürebilecek milyonlarca bitkinin tohumu saklanıyor.
Hayalet Şehir Pyramiden
Burası kömür madenlerinin yoğun olduğu bir Sovyet kasabası idi. Aslında İsveçliler tarafından kurulan şehir, 1927 yılında Sovyetler Birliği’ne satıldı. 1945’te şehre yerleşen 2000 Rus madenci, 1998 yılında madenin kapatılmasıyla Pyramid’i terketti. Kapatılan madenin olduğu bölgede şu anda yaklaşık 15-20 kişi yaşıyor. Burası filmlerde gördüğümüz bir uzaylı ya da zombi istilasından sonra bomboş kalan bir şehri andırıyor. Sinema, kütüphane ve müzik odaları ile birlikte kocaman bir piyano da hala yerli yerinde. Bir daha asla geri dönmeyecek olan insanların yaşadığı yerleri dolaşırken yaşayacağınız tecrübe paha biçilemez olacak.
Fotoğraf: bilivoka.com/en/the-ghost-town-pyramiden/