[title]
Herkesin André Rieu’yla tanışmasının bir hikâyesi vardır; kimileri Rusların halk müziği diyebileceğimiz ‘Polyushko-polye’nin senfonik cover’ını kimin yaptığını merak edip tanışmıştır. Kimileri de benim gibi Stanley Kubrick’in Kidman-Cruise ikilisini kamera arkasında deli ettiği 1999 yapımı ‘Eyes Wide Shut/Gözü Tamamen Kapalı’daki Shostakovic’in ‘Waltz No:2’sini yorumlayan kim diye merak edip keşfetmiştir. Ancak Rieu’nun müziğini bilenlerin hepsi bir noktada birleşir, klasik müzik daha önce hiçbir sanatçı tarafından böyle yorumlanmamıştır. André Rieu elinde kemanı, arkasında Johann Strauss Orkestrası’yla, sahnede bir kont edasıyla süzülüp gelmiş geçmiş en büyük centilmenlerden biriymişçesine izleyiciye tam bir klasik müzik üstadı gibi görünür. Zaten tam da bir klasik müzik üstadıdır, ancak farklı olan şey tınıları Orta Avrupa’nın kasvetli konser salonlarında yükselen, notaları Beethoven ve Mozart gibi dâhilerin defterlerinden fırlayan ve ağırbaşlılığı yüzünden korkutucu görünen klasik müziği herkesin sevebileceği noktaya çekmesidir. Johann Strauss Orkestrası’nı yönetmesi ve kemanını çalması Rieu’yu müthiş bir sanatçı yaparken konser sırasında seyircileri dansa davet etmesi ve dans bitiminde “Ne güzel! Siz eşlerinizle dans edebiliyorsunuz, benimse tek yapabildiğim bir bardak soğuk su içmek.” diye sitemde bulunarak onları yanına çekmesi de kendisine ‘Klasik Müziğin Süper Starı’ yakıştırmalarını getiriyor. Tabii 30 yıldan fazla süredir sahnede olan süper starımız nevi şahsına münhasır bir orkestranın da şefliğini yapıyor.
Johann Strauss’a selam olsun
André Rieu’nun kurucusu ve daimi şefi olduğu Johann Stauss Orkestrası’nın verdiği ilk konserin üzerinden 26 yıl geçti. Valslerin prensi lakabıyla dünyanın birçok yerinde konser veren André Rieu’nun kurduğu orkestraya Johann Strauss’tan başka bir isim vermesi de beklenemezdi herhalde. O da bunun bilinciyle 19. yüzyılda klasik müziğe vals parçalarıyla damga vurmuş Avusturyalının ismini verdi orkestrasına. İlk çıktığı dönemlerde 40-50 kişilik bir ekiple ve konuk sanatçılarla müzik yapan Johann Strauss Orkestrası şimdilerde 150 kişilik bir ekibe sahip. Klasik müzik dünyasında eşsiz bir kimliği olan André Rieu’nun orkestrası da eşsiz olmalı. Orkestra üyeleri de bunun farkında. Özellikle orkestradaki hanımlar Versailles Sarayı’ndan fırlamışa benziyor, beyefendiler de onlara eşlik etmekte eksik kalmıyor. Ama bahsettiğimiz ‘eşsiz kimlik’ kıyafetlerden değil. Örneğin çellonun teknikleri üzerine onlarca yıl kafa patlatan bir orkestra üyesi bir anda yanındaki arkadaşının boğazına yapışıp bütün gösteriyi teatral bir havaya sokabilir ya da konser salonu bir sirtakiyle aniden Anthony Quinn’e Oscar adaylığı getiren ‘Alexis Zorbas/Zorba’nın setine dönüşebilir.