[image]
[title]Kara Plak öncesinde müzik yazınıyla ilişkiniz neydi?
Betül: Daha önceden müzik yazarlığı değil ama yayıncılık vardı. Ben çeviriyle başladım, editörlük de yaptım. Uzun zaman yayınevlerinde çalıştım. Koray yayıncılıkta biraz yeni ama onun da bir dergicilik geçmişi var.
Nasıl bir dergiydi?
Koray: Express çıkmaya başladıktan sonra ona özenip Ankara’da kendi dergimizi çıkarmaya başlamıştık 1996’da. Sonra Express’e de katkıda bulunma şansım oldu. Roll’u ucundan kaçırdım.
Bana hepimiz Roll’un paltosundan çıkmışız gibi geliyor.
Betül: Kesinlikle, çok önemli bir mecraydı Roll. Yıllar boyunca çok doğru referanslarla muhteşem bir iş yaptılar.
Koray: Kapandığından beri Roll’u özlediğini söyleyen o kadar insan var ki.
Peki, yayıncılığa nasıl adım attınız?
Koray: 2011’den beri işin tam olarak mutfağındayım, tipografi, dizgi, editörlük. Betül de aynı şekilde. “Hadi bir yayınevi kuralım,” deyip sonra onun içini nasıl dolduralım diye düşünmedik.
Betül: Zaten hâlihazırda ilgilendiğimiz bir sürü müzik kitabı vardı. Baktık tek tük çabalar dışında bizim ilgilendiğimiz alanda pek bir hareket yok. Stüdyo İmge denedi zamanında. Şimdi de kulvarı farklı ama Pan Yayıncılık var, bir de seyrek olsa da 6.45. Yayınevi yayınevi gezip kitapları bastırmaya çalışmak yerine kendimiz bu işin altından kalkalım dedik.
İlk kitap ‘The Beatles’ı nasıl seçtiniz?
Koray: Hunter Davies’in kitabı biraz kaderin cilvesi oldu. Bu kitap hâlâ nasıl basılmamış diye hayret ediyorduk. Bu işi yapacaksak bununla başlamamız gerekir dedik.
Betül: Ben de The Beatles için “Herkes The Beatles’ın paltosundan çıktı,” diyordum. The Beatles mı The Rolling Stones mu kavgasında her zaman The Beatles tarafındayım. O yüzden ilk kitap bu olsun diye çok uğraştık. Aklımızdaki takvimden saptık.
Ne kadar zamandır çalışıyorsunuz kitap üstünde?
Betül: Biraz sürüncemeli oldu. Neticede tüm yükü bir-iki kişinin taşıdığı bir yayıneviyiz. Bir de yeni bir sahaya adım atıyoruz, terminoloji konusunda da aşırı titiz olmamız gerektiğini düşündük. Doruk (Yurdesin) son derece ince bir çeviri yaptı. Hatta kimi zaman yazarın gözünden kaçan bazı detayları bile bulup çıkardı, yazarla temasa geçip düzeltti.
Yalnızca teorik kitaplar, biyografiler ve monografiler değil, kurmaca eserler de basacaksınız değil mi?
Koray: Yakın zamanda çıkarmayı düşündüğümüz ‘12 Ölçülük Blues’ adında bir roman var. Emrah İmre kitabı yıllar önce çevirmiş ama yayınevi basmaktan vazgeçmiş. Biz bir ortamda kitaptan bahsederken Emrah “Ben o kitabı zaten çevirdim, hazır bekliyor,” dedi.
Bir Ermeni müziği kitabı da var yayın programınızda. Onun hikâyesi nedir?
Betül: Kitap tesadüfen karşımıza çıktı. Etnomüzikolog bir arkadaşımızın blogunda gördük. Aras Yayıncılık’ın işlerini de saygıyla takip ediyorduk. Gitsek, konuşsak, birlikte çalışsak diyorduk. Bu sırada onlar da kitabı inceliyorlarmış, biz elimizde kitapla kapıdan girince hızla başladık projeye.
Hem çeviri, hem de Türkçe yazılmış monografiler de yolda. Başka neler var aklınızda?
Koray: Türkiye’deki müzik mekânları, müzik geçmişine dair aynı albüm monografileri gibi ufak incelemeler olsun istiyorum. Mesela taverna müziği nasıl doğdu, nasıl bitti, biri oturup yazsa. Bir başkası 80’lerde altın çağını yaşayan diskoları yazsa. İşin kötü yanı bunlar pek sipariş usulü yapılabilen işler değil. Birisi emek verip yaptığı zaman karşımıza çıkıyor.
Nasıl müziklere odaklanacaksınız?
Betül: Hepimiz çok farklı türleri seviyoruz kişisel olarak. Sürekli değişiyor, yeni şeyler keşfediyoruz. Rebetiko’dan klasik musikiye hep keşif halindeyiz. Ama ağırlık rock, pop çizgisinde ilerliyor gibi.
Kitapların haricinde insanları bir araya getirecek başka etkinlikler düşünüyor musunuz?
Betül: The Beatles kitabı için Karga’da bir parti yaptık. Benim içimden geçen biraz daha onun gibi etkinlikler. Bilirkişilerin çıkıp konuştuğu seminer tarzı etkinliklerden ziyade bu bizi daha çok heyecanlandırıyor.
The Beatles, Kara Plak Yayınları, 448 sayfa, 35 TL