[image]
[title]Nasıl girdin bu işe?
Eğitimim yok, çok alakasız ama güzel sanatlar çizgi film bölümü mezunuyum. Zamanında yaz tatillerinde gelip çalışmaya başladım. 1992 yılından beri teknik prodüksiyonla ilgileniyorum. Hep bağımsız çalıştım hayatım boyunca. İlk defa burada sabit düzene geçtik. İKSV’den tutun Pozitif’in etkinliklerine kadar birçok büyük projede, büyük festivalde hep sahne üzerinde çalıştım.
Teknik deyince çok muğlak oluyor, yaptığın iş tam olarak nedir?
Çok fazla şey kapsıyor aslında bizim işimiz. Bunların büyük kısmı seyircinin hiç bilmediği, farkına varmadığı şeyler. Seyirci geldiğinde karşısında hazır bir sahne görüyor. Sanatçı sahne alıyor, seyirci de konserini dinleyip gidiyor. Fakat öncesindeki hazırlık çok uzun sürüyor. Günler hatta haftalar öncesinden çalışmaya başladığımız oluyor. Mesela U2’nun 360° turnesi kapsamındaki konser için 15 günlük bir hazırlık gerekmişti. Sadece sahnenin kurulması bir haftaya yakın sürmüştü.
Yani en başta sahnenin kurulmasını sağlıyorsunuz.
Evet, sahnenin kurulmasıyla beraber ses ve ışık sisteminin asılması, sahne üzerinin kaplanması, müzisyenlerin platformlarının yerleştirilmesi de bizim işimiz. Tabii bütün bu işleri teknik ekipler yapıyor, ben onların koordinasyonunu ve kontrolünü sağlıyorum. Büyük konserlerde zaten sahneler yurt dışından gelir. Kurulumunda hem Türk hem de yabancı ekipler çalışır. Sahne güvenliği çok önemli, ekipmanların doğru asılması, yerleştirilmesi lazım. Ben işlerin doğru yürüyüp yürümediğine bakıyorum.
Güvenlik için bir kriter var mı yoksa tek tek kontrol edip nihai kararı siz mi veriyorsunuz güvenlik konusunda?
Tüm dünyada geçerli standartlar var. Her şey bu standartlar çerçevesinde kuruluyor. Zaten bu işte çalışan ekipler hep çok profesyoneller, herkes ne yapacağını çok iyi bilir. Aksi bir durum olduğunda birbirimizi anında uyarıp sorunu düzeltiyoruz.
Konser bitse de senin işin bitmiyor değil mi?
Eğer o gün tek bir sanatçı sahne alacaksa bir nebze kolay. Ama neredeyse hiçbir zaman böyle olmaz, ya festivaldir ya da bir ön grup vardır. Bazen sekiz on sanatçı arka arkaya sahne alır. Öyle olunca bizim iş hiç bitmiyor. Çok erken saatlerde soundcheck’ler başlıyor. İlk konserden sonra ise ekipmanların değiştirilmesi gerekiyor, çünkü tüm sanatçılar kendi ekipmanlarıyla geliyor. Öyle olunca kısıtlı bir zamanda tüm sahneyi değiştirmek gerekiyor, Formula 1’deki pit stop’lar gibi. Aynı zamanda ses ve ışık için de tüm bu hazırlıklar yapılıyor.