Big Burn İstanbul

  • Müzik
Reklâm

Time Out diyor ki

Big Burn İstanbul elektronik dans müziği severlerin radarına gireli üç sene oluyor. Festival bu yıl da yenilikçi seslere ev sahipliği yapmayı ve yetenekli DJ’leri ağırlamayı sürdürüyor. Gelin öne çıkan isimlerine hızla bir göz atalım.

Damian Lazarus

70’lerde Londra’da dünyaya gelen Damian Lazarus döneminin tüm gençleri gibi disko, funk ve hip-hop dinleyerek dans müziğini fark etmiş. 13 yaşındayken bir plak dükkanında yarı zamanlı olarak çalışmaya başlamış, buradan kazandığı tüm parayı yine plaklara yatırmış. Sonuç olarak kulak tokluğuna çalıştığını söyleyebiliriz. Bu keşif süreci onun bugünkü zengin house ve minimal tekno yaklaşımını şekillendirmiş. 20 yıldan uzun zamandır setleriyle dans pistlerine hayat veren Lazarus, Lazpod ve The Ancient Moons gibi yan projelerle kalıbının dışına çıkıp zengin orkestrasyonlara da girişiyor. Aynı zamanda 2003’ten bu yana yeni sesleri keşfetmek için temellerini attığı Crosstown Rebels plak şirketinin başında. Dolayısıyla Lazarus vaktinin tamamını elektronik dans müziğini daha zengin ve yenilikçi hale getirmek için harcıyor diyebiliriz. Sahnede deneyimin konuşacağına emin olabilirsiniz.

 Guy Gerber

İsrailli Guy Gerber neredeyse profesyonel bir futbolcu olacaktı. Fakat talihsiz bir sakatlık EDM sahnesine inanılmaz yetenekli bir DJ armağan etti ve bu tesadüfle başlayan kariyer Gerber’ı Puff Daddy ile iş birliğine kadar görürdü. Henüz genç bir dinleyiciyken Joy Division ve My Bloody Valentine gibi gitar temelli gruplara büyük bir sevgi beslemesi sonraki yıllarda besteciliğini de etkiledi (hâlâ parçalarında post-punk ritimleri duyabilir ya da shoegaze atmosferini hissedebilirsiniz.) Progresif ve deep house setleriyle ön plana çıkan ‘Gerber ilk albümü ‘Late Bloomers’ı 2007 yılında yayınladı, Puff Daddy ile birlikte hazırladığı ‘11:11’ın piyasaya çıkışı ise 2014 yılına tekabül ediyor. Bu albüm Gerber’ın uluslararası şöhretini bir hayli artırdı, şu günlerde performansının zirvesinde olduğunu söyleyebiliriz.  

 Joachim Pastor

Parisli Joachim Pastor doğuştan müzisyen diyebileceğimiz bir isim. Versailles Konservatuarı’nda eğitim görürken farklı müzik gruplarında çalan Pastor sonunda kendi müziğini icra etmeye karar verip kolları sıvıyor. Parçalarının en ayırt edici yanı melodik açıdan çok güçlü olmaları. Onun için günümüzün en iyi melodik tekno icracılarından desek abartmış olmayız. 2014 yılında, Big Burn’ün bir diğer konuğu Worakls ile birlikte Hungry Music şirketini kuran Pastor turnede olmadığı zamanlarda yeni albümü üzerine çalışıyor.

 Worakls

Beş yıl önce ‘Elea’ parçasıyla radarlarımıza giren Worakls güçlü bir atmosfere sahip parçalarıyla hemen farkını ortaya koymuştu. DJ kabini başındayken neredeyse bir orkestra şefi gibi çalışan Worakls kendisinei bir DJ değil de besteci olarak nitelendiriyor zaten (ki bu oldukça yerinde bir tabir.) Eğitimini aldığı klasik müzikten epey ilham alan sinematik bir müziği var Worakls’ın. Yaylılar ve canlı klavyeler parçalarını organikleştiriyor. Meslektaşları Joachim Pastor ve N’to ile inşa ettikleri Hungry Music şirketiyle müzikseverlerin açlığını gideriyorlar gerçekten de. Performans öncesinde sanatçının bu yıl yayınladığı ‘Orchestra’ albümünü mutlaka dinleyin ve sizi zengin bir deneyimin beklediğine emin olarak sahne önünde yerinizi alın.

Recondite

Hayranları dünya dışı olarak nitelendiriyor Recondite’ın müziğini. Elektronik müzik hep kentle özdeşleşmiş bir janr olarak akla gelir ancak Recondite’ın parçaları pastoral bir hava taşıyor nedense. Memleketi Bavyera’nın soğuk tabiatını çağrıştıran, neredeyse Alman romantizminin izlerini taşıyan tuhaf ve melankolik bir müzik onunkisi. Bu etki en yoğun 2013 tarihli ‘Hinterland’ albümünde hissediliyor. Festivalin en ruhani deneyimlerinden biri diyebiliriz.  

Başka kimler var? 

Bu isimler bile yeterli fakat festival elbette çok daha fazlasını vadediyor. İstanbulluların bayıldığı isimlerden Claptone, dans pistlerine deneyselliği sokan Alman DJ David Mayer, trance ve teknoyu köklerine döndüren usta isim Stephan Bodzin, Hungry Records’un önemli simalarından N’to sabırsızlıkla beklediğimiz isimlerin başında geliyor. Biz bu yazıyı hazırlarken listeye bir yandan yeni isimler de ekleniyordu. Şile Woodyville Treehouses’ta gerçekleşecek festivalde başka kimler ile karşılaşacağınızı merak ediyorsanız festivalin web sitesini ve sosyal medya hesaplarını takip etmeyi unutmayın.  

Big Burn İstanbul, 26-27-28 Temmuz, Şile Woodyville Treehouses, detaylı bilgi için bkz: www.bigburn.istanbul

Ayrıntılar

Adres:
Reklâm
İlginizi çekebilecek diğer içerikler