[image]
[title]Son EP’niz ‘Yadigâr’da ilk kez Türkçe bir şarkıya yer verdiniz. Bu, grup için radikal bir karar mıydı?
Deniz Ağan İlk albümden sonra bir sürü yeni şey denedik. Denemeyi, yeni yerlere gitmeyi seviyoruz. “Ringo’nun Türkçe bir şarkısı olsa nasıl olurdu?” sorusunun cevabını biz de merak ediyorduk. ‘Open Sesame’ kayıtlarına çok az bir süre kala girişimimiz de oldu aslında ama kısa süre içinde altından kalkamadık. O kadar İngilizce şarkıdan sonra yapacağımız ilk Türkçe şarkı olması, garip bir zorluk yarattı. Bu EP için çalışmaya başlamadan önce menajerimiz ve aynı zamanda yeni plak şirketimizin kurucusu olan Can Sertoğlu bizi bu yönde cesaretlendirdi. Yine kolay olmadı ama sonunda ilk single olan ‘Yadigar Ejder’ ortaya çıktı. Ardından da Esmeray’ın Türkçe sözlerle yorumladığı, orijinali bir yabancı şarkı olan ‘Ayrılık Olsa Bile’nin cover’ını yaptık. Bundan sonrası daha hızlı ve kolay olacaktır diye düşünüyorum.
Bu EP’de nasıl bir müzikal dil yaratmaya çalıştınız? Yine sert ve oldukça eğlenceli şarkılar mı oldu?
Lale Kardeş Her EP ve albümde illa bir iki şarkıda yeni alanları kurcaladığımızı düşünüyoruz ve bu EP’de de durum farklı değil, hatta iyice belirgin. Tipik The Ringo Jets enerjisinin olduğu şarkılar da var tabii. Dinleyici açısından rahat ilişki kurulabilecek ve davetkar şarkıların bulunduğu, bize her anlamda iyi hissettiren bir EP oldu.
Yaptığınız müziğin bugününü ve dününü kıyasladığınız zaman olgunlaşmış bir The Ringo Jets ile mi karşılaşıyorsunuz?
Tarkan Mertoğlu Her dönem konfor alanımızın dışına çıkıp yeni yerlere gidecek cesaretimiz var ama bu bir olgunluk veriyor mu, onu dinleyicilere sormak gerekir. Fakat gitgide kendimizi daha iyi anlatabildiğimizi düşünüyorum.
Şarkılarınızda önceliği müziğe mi yoksa sözlere mi veriyorsunuz?
Deniz Öncelik müzikte olursa kesinlikle daha hızlı üretiyoruz. Tabii bu öncelik şarkıdan şarkıya değişebilir, değişmeli de zaten. Artık daha dengeli tutmaya çalışıyoruz.
Bu yüzyılda yapılan müziğin etkisini nasıl tarif edersiniz? Siz dinleyicinizde nasıl bir etki bırakmak istiyorsunuz?
Tarkan Bu yüzyıl içinde müzik algısı birçok kez değişti. Son beş yıldır bir şarkıyı dinleyiciye baştan sona dinletmek için müzikaliteden çok daha fazlası gerekir oldu. Biz her dönem dinlenebilir, taze müzikler yapan bir grup olma niyetindeyiz.
Her konserinizin heyecanı ve enerjisi oldukça yüksek oluyor. Sahne sizin için ne ifade ediyor?
Lale Dışarıdan nasıl görünüyor çok emin değilim ama iyi bir konser anında sahnede birbirimizi çok iyi algıladığımızı ve aynı anda aynı hisleri paylaştığımızı biliyorum. Bu, bizi grup yapan an oluyor haliyle.
Sadece Türkiye’de aktif değilsiniz. Yurt dışında verdiğiniz konserler müziğinizin gelişimine nasıl katkıda bulunuyor?
Deniz Müziğimizin gelişimine nasıl katkısı oluyor onu bilemiyorum ama farklı ülkelerde tekrar tekrar iyi reaksiyon almak, devam etmek için motive edici oluyor.
Ayrı ayrı farklı projelerde de çalıyorsunuz. Bu tarz çalışmalar sizi tekrar bir arada müzik yaparken daha taze bir hale mi getiriyor?
Deniz Neredeyse kendimi bildim bileli iki grupta çalıyorum. Daha fazla sayıda grupta çaldığım da olmuştu çünkü bolca vaktim, enerjim ve iştahım vardı. O dönemlerde çok şey öğrendim, biri de üçüncü bir grubun daha olmasını istemememdi.
‘Yadigâr’ piyasada.
Salon İKSV, 19 Aralık 21.30, 40-70 TL