Agatha Restaurant

Kitabın bu önemli duraklarından hareketle Fransız, İtalyan ve Türk mutfaklarının önemli lezzetleri, pişirme teknikleri bir araya geliyor. 80 kişi kapasiteli Agatha, Pera’nın klasik dokusunun aynen korunduğu, 1895’ten günümüze taşınmış bir lezzzet durağı. Açık mutfağın olduğu bölümdeki modern dokunuşlar hariç, tamamiyle eski haline uygun şekilde renove edilmiş mekanda; kadife döşemeli sandalye ve beyaz örtülü masalara, tavandaki sarkıtma avizeler ve yerdeki siyah-beyaz kareli mermer, ahşap ağırlıklı bölmeler, aynalar ve Pera’nın eski günlerinden bugüne korunmuş mutfak aksesuaları eşlik ediyor.

J.W.Maximilian Thomae yönetimindeki mutfakta oldukça genç ve başarılı bir ekip çalışıyor. Şefin tadım menüsü ile açılan menüde, bu bölümde şeftali pestiline sarılmış bıldırcınlı avcı kebabı, orient aromalı pazıya sarılı deniz tarağı, soğutulmuş enginar çorbası, amaretto mus ve kiraz ile kaplanmış baumkuchen gibi çok özel spesiyaller var. Şefin tadım menüsü kişi başı 110, üçlü tadım menü ise 75 TL. Bize sorarsanız bu menünün incisi Pera Palace usülü somon meze üçlemesi. . Yeni tatlar arayanlar için Maximilian Thomae’nin hazırladığı somon pastırmaları biçilmiş kaftan. Hazırlanan özel bir çemen üzerinde bekletilerek hazırlanan somon pastırmayı, yaprak sarmaya sarılı somon ve somon lakerda ile birlikte alabilirsiniz.

A la carte menüde deniz mahsülleri meraklılarına alaska yengeç ile doldurulmuş marine karides, ahtapot üçlemesi, çorbaseverlere ise masada hazırlanan alevli domates çorbası ve safran aromalı enginar çorbası hitap ediyor. İsteyen masada hazırlanan klasik Sezar salatasının, deniz ürünleri pilaki, pappardelle, marine edilmiş ızgara bıldırcın şişin de tadını çıkarabilir ana yemek öncesi ama karnınızı çok da doyurmamanızda fayda var. Mesir macunu ve süt ile marine edilen kuzu sırtının tadına bakmanızı öneriyoruz. Şef Maximilian Thomae’nin 2010’a özel olarak hazırladığı İstanbul risotto yatağında servis ediliyor.  Kuzu sırtı dışında, domuz eti içeren ve limon aromalı linguini ile servis edilen dana saltimbocca şiş, fırında lagos balığı filetosu ve ratatouille üzerinde deniz levreği tava ana yemeklerin favorileri arasında. Taş fırından çıkan Tepebaşı ve kuşbaşı çeşitleriyle pideler ve yaban mantarlı, prosciutto, dört çeşit peynirli gibi pizza çeşitlerini de bulmam mümkün.
Tatlılar ise sunumları ve lezzetleriyle kesinlikle bir yer bırakmayı hakediyor. Portakal mus dolgulu İtalyan bezesi, amaretto sos üzerinde kızarmış taze incir tatlısı, Türk kahvesi aromalı profiterol, çarkıfelek meyveli muhallebi, kestane şekerli baklava ve gofret Pierre Loti alternatifler arasında. Bu çeşitlerin yanı sıra pasta arabasından da günlük seçimler yapmak mümkün. bir tavsiye isterseniz, gofret Pierre Loti’ye takılın deriz. Gofretin çıtırtısı arasında ağzınızda kaymak gibi yuvarlanan krema ve meyve parçalarıyla hafif olduğu kadar leziz bir tatlı.

A la carte mönüsünün yanı sıra; her aya özel bir degüstasyon menüsü hazırlanıyor Agatha’da. Restoranın girişinde yer alan özel şarap kavı ve şefleri izleyip sohbet edilebilen şov mutfağıyla, İstanbul’un incisi Pera Palace’ın ününe yakışır bir restoran olduğu kesin. Agatha Christie’nin ününü bir kenara bırakın, Maximilian’ın mucizevi tatlarına yoğunlaşın.