[title]
Sultanahmet’ten Ahırkapı’ya doğru inerken İstanbul’un en küçük balıkçılarından birini, Ahırkapı Balıkçısı’nı göreceksiniz. İçeride topu topu üç masa bulunuyor; müdavimlerin dolu masalar karşısında yaşadığı hayal kırıklığına mani olmak için dükkanının önüne üç beş masa daha atılıyor. Mekânın kendisi gibi mutfağı da ufacık ancak boyundan büyük işlerin altından hakkıyla kalkıyor. Kalamar, karides ve taptaze balıklar masanıza gelince insanların neden İstanbul’un dört bir yanından buraya yemek yemeye geldiğini anlıyorsunuz. İşin sırrı Uğur Usta’nın beğenmediği balığı mutfağına sokmaması mı, Kırklareli’nden getirttiği tereyağı mı, İstanbul’un son bostanlarından her sabah kendi eliyle seçtiği sebzeler mi bilemiyoruz ancak bu mutfaktan çıkan her yemeğe kefiliz. Yer ayırtmadan gidenlerin de hüsrana uğraması kuvvetle muhtemel. Her zaman dolu olan masalara rağmen Uğur Usta kendi deyimiyle “çok yıldır” yaptığı bu işi ve mekanı büyütmeyi düşünmüyor, yani Boğaz’daki balık lokantaları rahat bir nefes alabilir.