[title]
Bebek’teki değişim sürüyor. Kitchenette’in hemen yanındaki İpek Sokak’ta önce yılların kuaförü birkaç gün içinde Zeynep Tokuş’un butiğine dönüştü, ardından hemen bitişiğindeki yine yılların Gülen Köfte’sinin tabelasının yerini Bebek Izgara tabelası aldı. Bebek Izgara, civarda basit, leziz ve uygun fiyatlı yemek yiyebileceğiniz birkaç yerden biri. Özellikle öğlenleri çevrede çalışanların kurtarıcısı. Trafiğe kapalı, arnavut kaldırımı sokağa taşmış masalarında, ağaçların gölgesinde karnınızı doyuruyorsunuz. Fazlaca ilgili servis elemanları sizi yemek konusunda yönlendirse de her zaman vaad ettiklerini bulamayabilirsiniz. Örneğin ‘üç çeşit köfte’ vaadiyle servis edilen karışık köfte tabağında “Neden sadece iki çeşit var?” diye sorduğunuzda “Kasap köfte biraz acı, herkes sevmiyor, ondan koymamıştır usta” gibi dahiyane bir cevapla karşılaşabiliyorsunuz. Porsiyonlar büyük değil, önden bir çorba ısmarladığınızda (iştahınız çoksa yanına da piyaz söyleyin çünkü garnitür yok) ancak doyuyorsunuz. İçerisi çok ufak, eğer havalandırma sisteminde köklü bir değişim yapılmadıysa yemek kokusu rahatsız edecek seviyeye ulaşabiliyor.
Menüde günün çorbası (şehriyeli tavuk suyu çorbasına denk gelirseniz kaçırmayın, koyu kıvamlı sevenlerin damağına uygun), günün yemeği, pilav, patates kızartması, menemen, çöp şiş, köfte ve tavuk ızgara çeşitleri, arnavut ciğeri, salatalar (salata bardan kendiniz de seçebiliyorsunuz), piyaz, cacık ve tatlılar var. Yani tipik bir köfteciden beklediğiniz her şey. Alkol yok.