Bey Lokantası

Raşit Karakuş’un Kuruçeşme’de kurduğu Oligark, içinde sekiz restoran ve bir gece kulübü barındıracak olan, büyük bir yeme-içme ve eğlence kompleksi. Pahalı arabalarından inen şık müşteriler, anahtarlarını valeye verdikten sonra, bir güvenlik komitesinin arasından geçerek havalı bir giriş yapıyorlar buraya. Boğazla iç içe işletmenin bünyesindeki mekanlardan ilk hizmete giren Bey Lokantası oldu. Terasının açılmasıyla 200 kişiyi ağırlayabilecek olan lokantanın içi klasik, sofistike ve ışıltılı. Duvarlarında antika çerçeveli oryantal tablolar, mekana karakter veren ahşap ve koyu kumaştan tavan döşemeleri, ergonomik ve zevkli oturma mobilyaları, masaların arasından dolaşırken burnunuza gelecek çekici kokusuyla konforun ve algıların önemsendiği lüks bir tasarım yapılmış içerinde. Seyre açık mutfağı, 17. Time Out İstanbul Yeme-İçme Ödülleri’nde en iyi şef seçilen Umut Karakuş yönetiminde. Şefin geçmişi ve kariyeri menü tasarımına da yansımış. Babaannesi Ermeni olan ve yemeğe düşkün çok kültürlü bir çevrede yetişen Karakuş, Le Cordon Bleu’de eğitim almış ve Duble Meze Bar ve Fairmont Quasar Aila gibi önemli mekanlarda şeflik yapmış. Ayrıca Londra’da Türk mutfağının tanıtılması için çalışmış. Bey Lokantası menüsünde Türkiye’nin tüm coğrafi bölgelerini temsil edecek lezzetler bulunmasına özen gösteriyor, kendine göre yorumladığı lokal ve geleneksel tariflere fine dining esintili çağdaş bir görüntü kazandırıyor. Soğuk başlangıçlardaki pastırma turşusu (80 TL) ve patlıcanlı Ermeni mezesi nazuktan (55 TL) şefin imzalarından. Ana yemeklerden Abdigor (90 TL) köftesi Doğubayazıt menşeli bir lezzet. Limon, krema ve yoğurtla yapılan sos üzerine adacıklar halinde dizilmiş köfteler. Normalde köftenin içine konan pırasa, yerleştirilme biçimi yöredeki su kanallarını anımsatsın diye bütün halinde kullanılmış tabakta. Üst üste konmuş parçalar halinde servis edilen levrek (120 TL), sos gibi kullanılan mercimek çorbası yatağında geliyor. Künefe (50 TL) için de yaratıcı bir pişirme yöntemi bulunmuş ve şişte hazırlanıyor. Kıtır kabağın (40 TL) içine enjektörle kaymak sıkılıyor. Çalışanlar ölçülü ve saygılı servisleriyle sizi mümkün olduğunca kendi halinize bırakıyorlar, ancak biz yine de yemeklerin öyküleri için kendileriyle sohbete girişmenizi öneririz.