[title]
Kasım ayının ortasında açılan Bosphorus Brewing Company (BBC), aslında iki yıldır süregelen bir proje. İngiliz Philip Hall, yedi yıl önce İstanbul’a geldiğinde karar vermiş burayı açmaya. İstanbul’da kalıcı olduğunu anlayınca ve alışık olduğu İngiliz biralarının eksikliğini hissetmeye başlayınca evde kendi birasını üreterek başlamış işe. Şimdi BBC ile İstanbul’da yaşayan yabancıları özlemini çektikleri biralarla kavuştururken Türklere de İngiliz pub kültürünü tanıtmayı hedefliyor. Şehrin turistik yörüngesinin dışında, Gayrettepe’de yer almalarının nedeni de doğru kitleye ulaşabilme isteği.
Geniş, süslü kapılardan içeri girdiğiniz anda ilk gözünüze çarpan otantik İngiliz pub’larının alametifarikası uzun ahşap bar ve tabureler oluyor. Bar dışında masalar ve arka tarafta rahat rahat yayılabileceğiniz geniş, deri bir koltuk var. Biz oradayken BBC’ciler bahçede, ısıtıcıların altında mutlu mutlu yemeklerini yiyip biralarını içiyorlardı.
Barın arkasındaki iki devasa kazan buzdağının görünen kısmı; burada üst kattaki bir dizi kazanın içinde 5000 litre bira fermente ediliyor. BBC’de tüm biralar Norfolk’tan getirilen şerbetçiotuyla yapılıyor ve biraların hiçbiri filtreden geçirilmiyor. İhtisas alanları ‘ale’. Bu da şehirdeki büyük bir eksikliğin giderildiği anlamına geliyor.
Mekânın en popüler birası IPA. İsim akıllıca ‘India Pale Ale’e gönderme yapıyor ama aslında onun acılığı azaltılmış bir versiyonu ve adı da ‘Istanbul Pale Ale’. BBC’nin kısa süresinde popülaritesini ilan eden bir diğer birası ‘İçmedik’. Lager bitişli bu ale’i içtikten sonra her nasıl oluyorsa nefesiniz bira kokmuyor. Zaten bu yüzden adı ‘İçmedik’. Öğle arasında alkol takviyesi yapanlar için harika bir seçenek. BBC’nin başyapıtı ise sekiz farklı arpa ve şerbetçiotundan yapılan ‘81’. İsimde yaşamın iki zevkine (sex&beer) atıf var. “Şöyle bir bira olsa da içsem.” diyecek bira guruları varsa aranızda BBC ile iletişime geçebilir. İki hafta önceden haber veriyorsunuz ve biranız hazır! Popülaritesine göre menüye dahil olma ihtimali de var. Tüm bu anlattıklarımızın ardından belki de en iyi haber tüm biraların aynı fiyata sunuluyor olması, her biri 10 TL.
Menüde de pub klasiklerine bağlı kalınmış; salatalar, sandviçler, ana yemekler ve tatlılar farklı damak tatlarına hitap eden cinsten. Menüdeki yemeklerin yanında semboller aracılığıyla bira eşleştirmeleri de yapılmış. Şık restoranlarda şarap eşleştirmeleri için kullanılan bu yönteme burada rastgelmek hoşumuza gitti, işimizi kolaylaştırdı. Bira söz konusu olduğundan haliyle menünün en popüler tabağı fish&chips (29 TL). Porsiyonu bir hayli büyük. Yanında bezelye püresi ve patates kızarması için malt sirke bile var. Daha alengirli bir yemek istiyorsanız kuzu köriyi de (38 TL) deneyebilirsiniz.