[title]
Hatta öyle ki mekânın dışındaki siyah duvarlarda Pan yazısını görmek pek mümkün değil. Ama neyse ki hemen karşısında Cafe Pan’ın yarattığı davetkâr bir graffiti var. Gülen sarı baloncuklar sokaktaki iki duvarı kaplamış ve bağıra çağıra sizi sokağa çekiyor.
Lüks bir mekân değil burası, dünya mutfağını kapsayan menüdeki fiyatlar da göz korkutmuyor. Başlangıçlardan nordik tatin (19 TL) kepek ekmeği üzerinde Norveç usulü marine edilen somon carpaccio ve eşlikçilerinden oluşuyor. Ana yemeklerde ise Antep usulü marine külbastı (35 TL) ve Hindistan cevizi sütünde pişirilen minekop (37 TL) gibi seçenekler var. Fakat bu kadar çeşitliliğin olduğu yerde küçük bir problem var, o da biraz okul kantini havasındaki sunumlar. Örneğin pizzayı çukur tabakta servis ediyorlar. Ancak ilk lokmayla beraber sunumdaki açığı fazlasıyla kapatan bir mutfak ekibi olduğunu anlıyorsunuz Cafe Pan’da. Karaköy’deki en iyi yemekleri yiyebileceğiniz birkaç mekândan biri olduğunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu harika yemekleri daha çok insanın keşfetmesi için de şu sıralar bir büyüme planı yapıyorlar. Yakın zamanda bitişiğindeki mekânla hacmini iki katına çıkarmış olacak Cafe Pan, muhakkak ziyaret edilmeli. Erçağ Akın