Çekirdek

İkisi içeride, üçü dışarıda olmak üzere toplam beş masaya sahip bu ufacık kahve dükkânına girdiğiniz anda mekânın sahibi ve tek çalışanı olan Salih Özgürer selamlıyor sizi. Kendisi MSA’da pastacılık eğitimi almış, ardından hem burada, hem Londra’da yeme-içme sektöründe çalışmış biri; aynı zamanda da Avrupa Kahve Birliği (SCAE - Speciality Coffee Association of Europe) üyesi. “Kahve işine de orada bulaştım zaten.” diyor gülümseyerek. Tezgâhın arkasındaki raflarda unu, şekeri, kahvesi, her şey gözünüzün önünde - sanki evde canınız sıkıldığında gelip Salih Bey’le sohbet edebilir, mutfağında pastalarını yaparken kendisini izleyebilirsiniz hissi uyandırıyor.

 

Bir profesyonelin elinden çıktığı her halinden belli olan bademli çilekli tart, New York cheesecake, balkabaklı pasta ve büyük boy brownie’ler camekândan göz kırpıyor. İstanbullu Kahve Fabrikası tarafından temin edilen kahve çekirdekleri taze öğütülüp sipariş üstüne kavruluyor, üstelik dört bir yanımızı saran yüksek fiyatlı zincir kahveci furyasına meydan okurcasına fiyatlar makul tutuluyor. Filtre kahve ve Türk kahvesinin yanı sıra yüzde yüz Belçika çikolatasından yapılan sıcak çikolata, çay ve chai tea latte gibi seçenekler de var. Üstelik dilerseniz eve götürmek üzere öğütülmüş kahve de satın alabiliyorsunuz.