[title]
Giritli'nin bahçesi gerçekten de huzurlu, bir o kadar da kıpır kıpır. Grup olduğunda 200 kişiye kadar alıyorlar, aksi takdirde herkesin rahat etmesi için 150 kişi ile sınırlandırılıyor. Klasik Giritli menüsüne gelincik, papatya gibi sağlıklı otlarla yapılmış hamur işleri ve taş fırında hazırlanan yemekler de ekleniyor. Kiremitte balıklar ve güveçler çok lezzetli. Masaya gelen zeytinyağlı, deniz mahsullü pilav artık bir Giritli klasiği. Giritli’den gelen Kırma Acımsı Yeşil Zeytin, keçi peyniri, sarımsak, ceviz, kurutulmuş dağ otları ve baharatla karıştırılıyor, üzerine de bol zeytinyağı ekleniyor. Sadece tuz ve limon suyuyla pişirilen, ince filetolar halindeki çiğ balıklar ve Giritli’nin mevsimine göre değişen otları da çok tutuluyor. Otlu peynirli pidesi de harika. Bombay pilaki, çipez, turpotu salatası, yoğurtlu kabak, terbiyeli levrek, lakerda, kırma yeşil zeytinden yapılan Girit Mezesi, baharda kabak çiçeği dolması, kışın soğan dolması; şevket-i bostan, reyhan turşusu, çiroz ve hardal otu menüde bulabileceğiniz lezzetlerden. Ahtapot ızgarası ise çok özel bir yöntemle yapılıyor. Üzerinde denizin tuzuyla, hiçbir işlem görmeden gelen ahtapot önce güneşte kurutuluyor, ardından şarapla haşlanıyor ve ızgara yapılıyor. Ege ve Akdeniz’in bu eşsiz lezzetlerini yazın Giritli’nin bahçesinde çıkarmanın keyfi gerçekten de bir başka oluyor. Her zaman fiks menü uygulamasının yapıldığı Giritli’nin şefi Ayşe Şensılay.