Hayvore

Küçüklüğünden beri İstanbul’da yemek işiyle içiçe olan, Rizeli Hızır Bey’in açtığı mekân, Cihangir ile Asmalımescit’in arasında, iki semtten de gelecek müşterilere eşit mesafede olacak şekilde konumlandırılmış. Asmalımescit’te mazisi çok eskilere dayanan lokantacılık deneyimini ve müşteri kitlesini Hayvore’ye taşıyan işletmeci, Trabzonlu aşçısının elinden çıkan yöresel yemekleriyle piyasada tek olmanın rahatlığını yaşıyor. Lokantanın müşterilerinin çoğu ya civar yerlerde çalışanlar ya da sanat camiasından tanıdık simalar. Nejat İşler, Fatih Akın, Mirkelam, Erkan Can, Tuncay Kurtiz bu simalardan sadece birkaçı. 20’den fazla sulu yemeğin hazır bulunduğu Hayvore’de Karadeniz lezzetlerinin yanı sıra, değişik yörelere özgü klasikleşmiş Türk yemekleri de mevcut, Karadeniz mutfağı ise hakkı verilerek yapılmış. Soğan, kuş üzümü, yeşil biber, maydanoz, nane ve karabiberle tatlandırılan hamsili pilav çok lezzetli. Mısır yarması, bulgur, pirinç, biber salçası, soğan ve kıymadan yapılan kara lahana dolması vitamin ve protein yönünden zengin bir yemek alternatifi. Hamsi buğulama, hamsi mevsimi olmamasına rağmen güzel. Her gün üç çeşit çorba çıkıyor. Bunlardan biri mutlaka kara lahana çorbası oluyor. Lahana, mısır yarması, barbunya, soğan, içyağı ve tereyağ ile hazırlanan çorba, mısır ekmeğiyle yeniyor. Tatlılardan en çok tercih edilenler bölgeye özgü olanlar. Ev baklavası çayla harika gidiyor. Muhallebili, sütlü iri baklava dilimleri diye tarif edilebilecek Laz böreği ise Rize’de yapılan örneklerinden çok daha hafif. Aslına bakarsanız, yemeklerin hepsi oldukça hafif, mideyi yorup üstünüze yemek sonrası ağırlığı bırakmıyor. Tam anlamıyla bir esnaf lokantası görünümünde olan Hayvore, Ramazan’da genişletilecek ve böylece müşterilerine daha çok masa ile daha geniş bir alanda hizmet sunabilecek.