IST-TOO

Executive Şef Fabrice Giraud yönetimindeki mekânda her bir mutfak için ayrı bir ekip oluşturulmuş. Sushi’ler Japon şef tarafından, Güneydoğu Asya mutfağı Endonezyalı şefler tarafından, heyecan verici alternatifler ile aklınızı karıştıran ve tamamen kendi üretimleri olan noodle’lar ise özel yetiştirilmiş noodle ustaları tarafından hazırlanıyor. Mekânın açık mutfağında noodle şovlarını, 12 metre uzunluğundaki kömür ızgarasında pişirilen yemekleri izleyebilirsiniz.

 

Menüye göz gezdirmeye başladığınızda fırından yeni çıkan ekmekler ve pideler masanıza ulaşmış oluyor. Tercih ettiğiniz zeytinyağı çeşidine göre ekmek ve pidelere eşlikçi zeytinyağı servis ediliyor.
 

Gittiğimiz gün tedarikçiden gelen kayısıları çok beğenen şef Fabrice foie gras’yı kayısılı sunuyor. Spring roll’un alışılmışın dışındaki zencefilli sosunu soya sosundan çok daha fazla yakıştırıyoruz. Etli Lamian Noodle’ın hamur halinden son sunulan haline nasıl evrildiğini izliyoruz. Ardından noodle’ı ince dana eti dilimleri, taze soğan, shitake mantarı ve et suyu ile sipariş ediyoruz.
 

Kağıtta pişirilerek zencefil ve shitake mantarı ile sunulan ve yasemin pilavı ile servis edilen Morina balığı, beğendiyle servis edilen domates ve erik pekmezli kuzu incik, portakal soslu ördek göğsü, kömür ızgarasından dana pirzolası ve kontrafile, safran ve yoğurt ile marine edilmiş tavuk budu ya da buharda pişirilmiş pirinç ile servis edilen dana rendang (karamelize dana eti, Hindistan cevizi sütü)... Farklı mutfaklardan bu servislerin her birini farklılaştıran bir özellik de sizi Shangri-La’nın kusursuz müşteri memnuniyeti politikasıyla tekrar tanıştırıyor olması. Size dünyanın farklı yerlerinde alışkanlık ve geleneklere göre kullanılan et bıçaklarından derledikleri seçenekleri sunuyor ve hangisiyle rahat edecekseniz size o bıçağı servis ediyorlar. Etler masaya ete yaraşır envai çeşit sos ve altı farklı çeşit tuz seçeneği ile geliyor. Tuzların sade ve tütsülenmiş olanları haricinde Türk baharatlı, narenciyeli, kırmızı şaraplı ve mantarlı olanlarını kendileri üretiyorlar.

Menüde vejetaryenler da düşünülmüş. Enginar yahnisini, bezelyeli gnocchi, körili sebze ve gratin arlesienne (domates, kabak, patlıcan, soğan ve parmesan peyniri) gibi servisler mevcut. Bir bölüm ise Çarşamba (Bafra da diyor olabilirsiniz) pidelerine ayrılmış. Kıymalı, pastırmalı, peynirli, mevsim sebzeli, patlıcanlı peynirli ... Taş fırınlarında pide ustası tarafından çok kısa bir zaman içinde hazırlanarak servis ediliyor.

 

Aynı seçenek çeşitliliği tatlı menüsünde de bulunuyor. Ne sipariş edeceğinizi bilemediğinizde ortaya karışık bir servis isteyebiliyorsunuz. Hindistan cevizi, palmiye şekeri ve baharatlarla yapılan Sago Coconut hemen göze çarpıyor. Günün her saati canınız tatlı çektiğinde yiyebileceğiniz kadar hafif. Bunun yanı sıra çikolatalı ıslak kek ile yapılan espresso bar, vanilyalı dondurmalı çilekli ‘vacherin’, limon sorbe ve yaban mersini soslu New York tarzı cheesecake, geleneksel kaymağımızla servis edilen çikolatalı baklava, kazandibi gibi seçenekler ve daha fazlası mevcut.

Shangri-La IST TOO çıkarmamız anlaşılacağı üzere soluksuz geçti. Hem tattıklarımızdan hem de kusursuz servisten çok memnun kaldık. Bir otel restoranına ve sunduğu seçeneklere göre fiyatları da oldukça uygun. Otelin spesiyalleri olan kızarmış erişte, dim sum, pilav gibi seçenekler haricinde ıstakoz servisi dahil edilen hafta sonu brunch’ı 138 TL. Çeşitlilikten başınızı döndüren, geleneksel Çin kahvaltısı ‘congee’ nin de tek adresi IST-TOO, 88 TL.