Jash

Cihangir’de eski bir apartmanı mesken edinen Jash, Ermenice aş anlamına geliyor. Mekâna adım attığınız anda alt katta bir evin oturma odasına girmiş gibi hissediyorsunuz. Üst kata ise sonradan yaratılmış olsa da hiç sırıtmayan, tam tersine her detayıyla kanıksadığımız saray havalı eski İstanbul evlerinin misafir-yemek odası havası hakim. Altın varaklı duvar kağıtları, odanın bir kısmında olduğu haliyle bırakılan örülü taş duvar, bordo kadife döşemeler ve perdeler, mumlar, avize, ayaklı lamba var odanın içinde. Köşede ortaklardan birinin teyzesinin evinden çıkma antika piyano duruyor. Üstünde duvar içi gömme raflarda Zildjian’ın ilk ürettiği zillerden tutun porselen objelere, Ermeni yaylı çalgısı kamaçadan akordiyona, bakır kaplardan gümüş tabaklara birçok manevi değeri olan obje yer alıyor. Yemek odasında beyaz örtülü yuvarlak, dikdörtgen ve kare masalar mevcut.

Odanın arka tarafında bulunan masa ise odanın bir iç bölmesinde yer alıyor. Yanında camlı büfesinde porselenleriyle bu masayı kapalı gruplar tercih edebilir. Duvarları eski İstanbul manzaralarıyla müzelerde görebileceğiniz türden değerli tablolar süslüyor. Tuvalette bile ortamın ambiyansından kopmanız mümkün değil. Rebul kolonyası, kurutulmuş çiçek, nostaljik müzik yayınıyla o eski hava burada bile korunuyor.

Jash’ın menüsünde İstanbul’a ait her yemeği, Ermeni mutfağından alternatifler ile birlikte bulmanız mümkün. Menü günün çorbası ve dalak çorbasıyla açılıyor. Başlangıçlarda soğuk rosto, dana rozbif, füme balık, peynir ve şarküteri tabakları, somonlu kıtır ekmek, ızgara sebze, peynir ve ıspanak sufle yer alıyor. Fiyatları 8-20 TL arasında. Ara sıcaklarda ise su böreği, paçanga ve muska börekleri, ciğer tava, kabak tava, peynirli kroket mevcut. Ara sıcak olarak önerimiz rendelenmiş patates, kırmızı biber ve peynir ile hazırlanan ‘yayamın (Ermenice anneanne, babaanne) patates mücveri’. Fiyatı 10 TL. Yemeklerin yanında ya da tek başına doyumluk salata çeşitleri de oldukça zengin ve özgün. Roka, kıvırcık, domates ve sirkeli sos ile hazırlanan Canım İstanbul salatası, ot salatası, körpe ıspanak salatası, hellimli, somonlu salatalar ve sezar salata alternatifler arasında. Salata olarak önerimiz ‘Horiatiki’. Domates, salatalık, soğan, dolmalık biber ve beyaz peynirin kabaca kesilerek hazırlandığı bir salata bu.

Ana yemeklere gelmeden son başlık olan ‘Makarnalar’ın altında Napoliten, Bolonez, Akdenizli, deniz mahsullü gibi çeşitler, erişte, İstanbullu kıtır mantı, peynirli, mantarlı ve deniz mahsullü lapa, salma (midyeli şarapsoslu lapadır kendisi) ve kayısılı bademli pilav yer alıyor. Fiyatlar 10-18 TL arasında değişiyor. Ana yemekler tamamen evde pişen et yemekleri üzerine. Hünkar beğendi, yaprak sarma, kuzu külbastı, dana ve domuz pirzola, bonfile, köfte, İstabul kebabı, tavuk ızgara, şnitzel, balık tava, somon ızgara, soya ve köri soslu piliç, ‘harisa’ (tavuklu keşkek) gibi çeşitler mevcut. Hünkar beğendiyi şiddetle tavsiye ediyoruz. Bu arada gittiğinizde denk gelirseniz adadan iskorpitin de mutlaka tadına bakın. Menüdeki favori bölümümüzde dört kişilik sofra yemekleri söz konusu olduğunda her yerde bulamayacağınız özel lezzetler yer alıyor. Kuzu kapama, balık buğulama, domuz fırında gibi seçenekler mevcut. Evdeymişsiniz gibi masanın ortasına büyük bir servis tabağıyla geliyor. İster kendiniz servis yaptırın, ister ortadan yiyin. Bu bölümden sipariş vermeyi düşünenler için küçük de bir not ekleyelim: Pişirme süresi 45 dakika bu sofra yemeklerinin. Önden birkaç duble rakı ya da şarabın yanında ara sıcaklar ile sohbete koyulmayı tercih edenlerdenseniz, bunlara takılın deriz.

Yemekten sonra kahvenin yanında paylaşımlık da olsa tatlıya yer bırakın. İrmikli dondurmalı profiterol, limonlu sorbe, zivazeğ (kaymaklı ekmek) ve palaçinka (çevirme tatlısı olarak da bilinir, vişne likörlü) seçenekler arasında. Başka bir örneği yok bu lokantanın. Bir an önce keşfedin.

Menüden:
Dalak çorbası 8 TL
Yayamın patates mücveri 10 TL
Horiatiki 12 TL
İstanbul kebabı 16 TL
Kuzu kapama (dört kişilik) 80 TL