Kırmızı Panjur

Beşiktaş’ta yok yok. Bu kadar restoran, bar, kafe, muhallebici, pub ve meyhaneden sonra daha ne olabilir derken pat diye karşımıza yeni bir mekân çıkıyor. Beşiktaş’ın da büyüsü bu. Kırmızı Panjur Beşiktaş çarşısının orta göbeğinde yeni ama iç ısıtan bir mekân. Bize biraz üniversite yıllarımızda gidip dostlarla lafladığımız küçük kafeleri anımsattı. Mekânın içindeki kitaplık ve sağa sola atılmış dergiler ortamı daha da samimi hale getirmiş.

Boydan boya uzanan camların kenarına oturup eski Rum evlerinden devşirme binaların çevrelediği barlar, bakkal, hırdavatçı, balıkçı, eskici ve diğer sokak satıcılarının olduğu sokağı görünce birazdan Hülya Koçyiğit ve Ediz Hun’u göreceksiniz gibi geliyor. Bu semt eski Türk filmlerindeki İstanbul mahallesi özelliğinden hiçbir şey kaybetmemiş. Beklenmedik ama çok tanıdık.

 

Sokağı izlerken ne zaman sipariş ettiğinizi unuttuğunuz bol zencefilli buzlu çayı kulaklarınız yana yana içince hücrelerinizin şifayla buluştuğunu hissedebilirsiniz. Zencefil size göre değilse çeşitli meyveleri de karıştırarak farklı buzlu çaylar isteyebilirsiniz.

Mekânın sahibi Esi Gülce aslında bir film yapımcısı ve Kırmızı Panjur da ismini yapım şirketinden alıyor. Aslen Safranbolu’lu olan Gülce, memleketinin lezzetlerinden kurutulmuş torba yoğurdu yani keşle hazırlanan, ceviz ve tereyağıyla sunulan ev eriştesini özellikle öneriyor.

 

Kırmızı Panjur’da günün geldiğiniz saatine göre her türlü yemek var. Biz kahvaltıyı kaçırdık ama öğle yemeğinde köz patlıcanlı, hafif acılı penne şölenini yakaladık. Porsiyonlar oldukça büyük burada ve makarnanın sosunda taze domateslerin kullanılmış olması da takdire şayan. Bir dahaki sefer için el yapımı kaşık mantısı ve etli yaprak sarmayı da not ettik.

Mekânda günlük değişen ev yemekleri ya da salata ve dürümler de mevcut. Ama sufle ile brownie arasındaki bir yerde duran unsuz kek aklımızı başımızdan aldı. Tatlıyı yedikten sonra çikolatanın yoğunluğu sağolsun, zımba gibiydik.

Beşiktaş’ın bol öğrencili nüfusunu düşününce normal ama mekânda fiyatlar çok uygun. “Bir makarnaya bu kadar para verilir mi?” diyenlerdenseniz burası tam size göre. Çünkü 15 TL ile karnınızı bayağı doldurabilirsiniz mekânda.
 

Camın dışında kıpır kıpır akan Beşiktaş, yemekte bizi hiç yalnız bırakmadı sağolsun. Eski günlerin anısına Kırmızı Panjur’a bir uğrayın deriz.