[title]
La Petite Maison’un adı kadar iyi bilinen mottosu ‘Tous célèbres ici’, yani ‘Burada herkes meşhur’. Hal böyle olunca çevrenizi ‘iyi’ giyinmiş, ‘iyi’ yemek yemek için gelmiş bir kalabalığın sarması da kaçınılmaz oluyor. Öğle saatlerinde beyaz yakalı yöneticilerin lokali gibi, akşamları ise daha süslü bir kalabalığı var. Açıldığı ilk konumu terk edip, İstinye Park’te popülaritesini kat kat artıran Zuma’da olduğu gibi, La Petite Maison’un da alışveriş meraklılarının meskeni olacağı aşikâr.
Nice, Côte d’Azur ve komşu Liguria bölgesi ile Akdeniz mutfağından lezzetlerin yer aldığı La Petite Maison’un mutfak kültüründe hafiflik ve sadelik hakim. Masanın üzerinde göreceğiniz limon ve domatesler de bunun sembolü gibi. Taze makarnalardan deniz mahsullerine ve etlere, mutfakta da bolca kullanılıyor. Kendi deyimleri ile ‘adapte edilmiş, insan dostu ve hafif’ bir menü servis ediliyor. Geleneksel Fransız mutfağının yumuşatılmış bir versiyonu olan menüde ‘tazelik’ en değer verilen konu. Menüyü tazeliğin korunması için sık sık revize ediyorlar. Dünyadaki diğer şubelerin menülerine %70 oranında sadık kalınırken, geri kalanında lokal tatlar için alan bırakılmış. La Petite Maison’da en çok tercih edilen lezzetlerin başında portakallı ördek but, tuz yatağında fileto levrek ve zeytinyağında karides geliyor. Tatlı olarak ise baharatlı dondurmalı French toast ve profiterol gibi lezzetler var. Şarap menüsüne ağırlıklı olarak Fransa üretimleri hâkim olsa da Türkiye’de butik üretim yapan markaların da kavda yeri var. Haftanın belirli günleri akşam yemeklerine canlı müzik de eşlik ediyor; düşük tempolu, huzur veren performanslar sizi bekliyor.