Leyla

Deniz Türkali’yle buluştuğumuz gün, şık kadınlardan oluşan ve okuma kulübü olduğunu tahmin ettiğimiz bir topluluğu, Vedat Türkali’nin kitabını konuşmak üzere Leyla’da buluyoruz. Türkali, mekâna girer girmez enerjisiyle herkesi etkisi altına alıyor, mutfağa uğruyor, son kontrolleri yaptıktan sonra yanımıza geliyor.
 

Leyla’yı yeniden açtığı için ne kadar heyecanlı olduğu her halinden belli. Serra Yılmaz’la sahneyi paylaştığı oyun ‘Fü’, kapalı gişe oynuyor. Yeni projelerinin müjdesini de veren Türkali’nin enerjisine hayran kalmamak elde değil. Türkali, “Hayatımda birkaç kelimeye yer yok. Bunlardan biri de ‘yorulmak’. Yaptığım her işi büyük keyif alarak yapıyorum. O zaman yorulmanız pek mümkün olmuyor.” diyor.

 

“Konu Leyla olmasaydı kabul etmezdim”

Leyla’yı yeniden açmanın aklından bile geçmediğini söylüyor Türkali. “Öyle iyi bir teklif geldi ki, beni nasıl ikna ettiler bilmiyorum. Konu Leyla olmasaydı kabul etmezdim.” derken yeniden evine dönmenin mutluluğunu yaşadığı belli.
 

Leyla, hâlâ aynı Leyla. Mekânın tam ortasındaki uzun barı, koca aynaları, camlardaki tiyatro perdesini andıran bordo perdeleri, Dubonnet tablosu, tahta duvarda yazan menü içeriği ve koca lambalar... Dekorasyonda değişen pek bir şey yok anlayacağınız ama menüde bir hareketlenme var. Mesela vegan menü eklenmiş. Ayrıca mekânın en özel tatları olan İstanbul, Londra, Paris gibi dokuz çeşit kahvaltıda da yenilikler yapılmış, ‘Egzotik kahvaltı’ (28 TL) eklenmiş. Türkali’nin kızı Zeynep Casalini, vegan bir kahvaltı (26 TL, menüdeki adıyla Zeynep Casalini kahvaltısı) eklemiş menüye. Leyla’nın yeniden açılacağını duyan eski müdavimlerin “Menüde var mı yok mu?” diye sorduğu üç yemek var: Osso buco, votkalı penne ve mücverli salata. Tabii bu üç lezzet de menüdeki yerini almış.
 

Mevsimden mevsime menüde değişiklik yapacaklarını söylüyor Türkali. “Her sebze ve meyveyi kendi mevsiminde yemek lazım.” diyor. Zaten tahtada da yazıyor: Tavuk, meyve, sebze ve yumurta organik. Leyla’nın en büyük değişikliği ise Serra Yılmaz’ın ekibe katılmış olması. Yılmaz’ın müthiş bir gurme ve yemek konusunda usta olduğunu söylüyor Türkali. Mutfağa girip neler yapabiliriz diye düşünmüşler birlikte. Hem sahnede hem mutfakta birlikte olduklarını belirtiyor Türkali. Bu birliktelik de menüye çeşitli İtalyan mutfağına yakın yemekler olarak yansıyor.

Nişantaşı MOC İstanbul’un kahveleriyle take away seçeneği de sunulan Leyla’da, cuma ve cumartesi akşamları DJ performansları olacak. Anlaşılan Karaköy’ün yükselişinden sonra sessizleşen Cihangir’de şimdi yeniden hareket vakti. Nihan Bora