[title]
‘And all that I can see, is just a yellow lemon tree’... 90’larda bu şarkıyı dinleyip de limon ağacına karşı sempati beslemeyen yoktur herhalde. Seneler boyunca süren yoğun iş hayatından kaçıp Büyükada’nın masalsı atmosferinde, her plaza çalışanının hayalindeki yeri açmış Saadet Hanım. Dekorasyondan menüye her şey onun elinden çıkma. Evinden getirdiği antika eşyalara modern tasarımlar eklenmiş ve günümüzün olmazsa olmaz eklektik tarzı ortaya çıkmış. Sabah sıcacık poğaça, börek yanı sıra klasik kahvaltılıklara bergamotlu demleme çay ve ev yapımı naneli limonata eşlik ediyor. Her öğlen farklı bir tencere yemeği ve dereotlu kabak, mandalinalı zeytinyağlı kereviz gibi bir zeytinyağlı bulunuyor. Spesiyalleri her zaman bulabileceğiniz nohutlu işkembe, paça çorbası, güveçte kuru fasulye, fırında sütlaç. Yemekleri tencere olarak da sipariş verip ‘akşama ne yapsam?’ derdinden kurtuluyorsunuz. Alkol yok ama alkollü geceler genellikle burada noktalanıyor; paça çorbası, ılık irmik helvası ve sakızlı Türk kahvesi üçlüsü gece kuşlarının favorisi.