[title]
Şehrin kalabalığından uzak Kemerburgaz’da açılan küçük, şık, ev sıcaklığındaki steak house dekorasyonuyla, kalitesi ve lezzetli etleriyle sadece çevrede oturanları değil, herkesi kendisine çekecek nitelikte. Rustik masa ve sandalyeler, eskitilmiş aynalar, antika görünümlü büfeler, duvarda çalışır haldeki dev saat, bordo renkli retro buzdolabı, duvar vazosundan taşan rengârenk çiçekler, sade kristal avize, modern tablolarla son derece şık bir ev gibi döşenmiş. Zaten restoranın sahibi Marsel Franci müşterileri misafir gibi karşılıyor.
Caz, Fransızca şarkılar, lounge müzik eşliğinde yemeğinizi pozitif elektrikle kuşatılmış olarak yiyorsunuz. ‘Steak house’ konseptine sadık kalınarak menü neredeyse yalnızca kırmızı etten oluşturulmuş. Kömürden daha sağlıklı olan lava ızgarada pişen bonfile, antrikot, hamburger, kuzu pirzola ve normal/dry aged seçenekleriyle T-bone steak, New York steak, dana pirzola ana yemekler. Kırmızı et yemeyenler için piliç pirzola; et yemeyenler için ise iki adet salata alternatifi mevcut. Porsiyonlar çok büyük olduğu için daha ana yemek gelmeden doymanızı engellemek adına başlangıca yer verilmemiş ama sipariş verir vermez sofraya ekmekler, turşu ve Halepli şefin spesiyali humus geliyor. Sunumlar sade ve özenli. Etlerin yanında aynı tabak içerisinde kızarmış soğan ve soslu fırın patates sunuluyor; ekstra olarak patates kızartması ve fırın patates alabiliyorsunuz. Tatlı olarak çikolatalı brownie, cheesecake ve dondurma kupları var; kışın apple cobbler da bulunuyor. Yalnızca hamburger, kesekağıtları içinde çevreye paket servis yapılıyor.
